"TÜRKİYE'NİN İLK BÜYÜK SANAYİCİLERİNDEN BİRİNİN TEK KIZIYDIM"
Türkiye'ye döndükten sonra temelleri 1970'te atılan şirketi yeniden düzenleyerek, Güney Pütün'le oğlu Yılmaz Pütün'ü veraset payları oranında ortak yaptığını anlatan Fatoş Güney, "Bu işlem Güney Pütün'ün gıyabında ve talebi olmaksızın yapıldı. Çünkü kendisi birkaç yıl öncesine kadar Fransa'da ilticacı statüsündeydi. Ama ben yine de onu hazır göstererek, haklarının var olduğunu kanıtlamak istedim" dedi. Babasından kendisine miras kalan hisseleri de oğlu Yılmaz Pütün'e devrettiğini ve şirkette şuan yüzde 4 hissesinin bulunduğunu belirten Fatoş Güney "Çünkü şirketten hiçbir maddi çıkar beklemiyordum. Türkiye'nin ilk büyük sanayicilerinden birinin tek kızıydım. Maddiyata hiçbir zaman ihtiyacım yoktu ve hiç de olmadı" ifadelerini kullandı. Tek amacının Yılmaz Güney'in ismini yaşatmak olduğunu söyleyen Fatoş Güney, genel kurul toplantıları öncesi mali müşavirlik bürosunda hazırlanan hazirun cetvelindeki Güney Pütün yerine atıldığı iddia edilen imzanın kendisine ait olmadığını, kimin tarafından atıldığını da hatırlamadığını ifade etti.
Fatoş Güney'in imza örneklerinin alınmasını isteyen Mahkeme hakimi, hazirun cetvelindeki imzanın, Fatoş Güney ve Güney Pütün'nün imzalarıyla karşılaştırılması için, grafolog bilirkişiye gönderilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.