Çocuksu yanlarım tavizkar olduğum şeklinde algılanıyor

Ayşegül Aldinç'in hakkındaki yorumlara bakarken; tam düşüncelerime tercüman olan bir paylaşıma denk geldim: "Çok güzel kadınlar var tabii ki Türkiye'de ama seksi değil ya da güzel ve seksi ama zarif değil. Güzellik, seksapalite, zarafet, masumiyet, sevimlilik ve yetenek... Bunların hepsini taşıyan başka bir kadın yok gibi sanat dünyasında..." Tabii, kendisi bu iltifatlardan biraz sıkılmış gibi, 'doğal şeyler bunlar' deyip geçiyor. Ama bugüne kadar yaptığı işlerle de her zaman gündemde kalmayı başarıyor. Sinema filmlerinin ödüllü oyuncusu olmakla beraber, müzikalitesinden taviz vermeyen ve her dönem gerçek müzisyenlerle çalışıp gücüne güç katan bir sanatçı. Aldinç, Mabel Matiz imzalı 'Bir Tek Gördüğüm' isimli bir single çıkardı, Sıkıldığı şeylerden değil, sevdiği şeylerden bahsedelim diyerek Ayşegül Aldinç'le Cihangir'deki evinde buluştuk. Neler konuştuğumuza gelince... İşte başlıyoruz...

Seramik tasarımı eğitimi alarak sanata adım attınız. Ardından şarkıcılık ve oyunculuk geldi. Sizi sanatla uğraşmaya iten, şöhret olma isteği miydi?
Sanata yönelmemin sebebi; içimde olan yetenekleri ortaya çıkarma arzusu ve bunların fark edilir bir görünürlükte sunmaktı. Benim çocukluğumda şöhret algısı farklıydı. Sanat dünyası çok kalabalık değildi. Sinemada Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik, Filiz Akın dört as olarak nitelendiriliyorken, müzik dünyasında Ajda Pekkan neredeyse tekti. Hem şarkı söylemek, hem oyunculuk yapmak istiyordum. Bunları; kendi standartlarımda en iyi şekilde yapacağım için de tanınacağımı biliyordum.

Oyunculuğu ve şarkıcılığı bir arada yürüttünüz. Hiç, bir yaptığınız diğerinin gerisinde kalır diye düşünmediniz mi?
Önce oyuncu, ardından şarkıcı olmak istedim ama tam tersi oldu. Zaten bir şarkıcının oyunculuk yeteneği olmalı, oyuncunun da şarkı söyleyebilmesi gerekir. Nicole Kidman bir şarkı söylüyor, kulaklarımıza inanamıyoruz. Bu işler bir bütün,.

'BEN, BANA TAHAMMÜL EDEMEM'

İki yetenek bir arada olunca, müzikalde de yer aldınız...
Yok, müzikalde hiç yer almadım.

Haldun Dormen ile özel bir gösteri yapmadınız mı?
(Şaşırarak) Evet, doğru. Haldun Dormen'in sahneye koyduğu 'Müzikallerden Seçmeler' adlı projenin Londra'daki temsillerinde yer aldım. Kadroda; Halit Ergenç, Erol Evgin, Ruhsal Öcal da vardı. Ancak buna rağmen o zaman basında çok az yer aldı. Bu yüzden bilmene şaşırdım.

Keskin bir geçiş olacak ama sormadan edemem; huysuz taraflarınız varmış?
Herkesin huysuzlukları vardır ama öyle bir sordun ki alemin en huysuzu benmişim gibi oldu. Belki ince eleyip sık dokuyan tarafım, huzursuzluğumu besliyor olabilir. Bu da beni ve benimle yaşayanı dönemsel olarak huzursuz edebilir sadece.

Hayatınızdaki insan için zor birisiniz anlaşılan...
O kadar değil. İlişkilerim uzun sürelidir. İnsan kıymeti bilmeye çalışırım, kıymetimin bilinmesini de isterim tabii... Bunu zarifçe talep etmeyi tercih ederim. Ama benim de her insan gibi zıvanadan çıktığım oluyor. Öyle zamanlarda ben, bana tahammül edemem.

Çevrenize karşı bir güven probleminiz mi var?
Güven duymak arzusuyla ilişkilerimize başlarız. Genellikle belli bir yaşamışlıkları olan kişilerin, yeni dostluklara kapalı olduklarını duyarım. Ben hiç kapalı değilim. Belli mesafelerle yeni insanları hayatına alabilirsin; aksi takdirde beslenip ilerleyemezsin.

Bir kabuğunuz var ama...
Bunu, savunma mekanizması olarak düşünün. Babam doğduğumda ağlamış. Çünkü erkek çocuk istiyormuş. Bunu öğrendiğimde pek hoşuma gitmemişti. Allah'tan bende öyle iri yarı travmatik durum yaratmadı. Ama gel de bunu alt beynine anlat! Durumlara göre bazı efe tavırlarım olabiliyor. Oysa ki huzur alışverişlerinde kedi gibiyimdir.

İnsan ilişkilerinde bu kadar tedirginseniz, sizi ürküten şeyler olmuştur...
İnsan ilişkilerinde saygıya önem veririm. Çocuksu yanlarımın olduğunu hissettirdiğimde, tavizkar olduğum şeklinde algılanabiliyor. Böyle durumlarda; karşıdaki kişiye hak ettiğinden fazla ilgi göstermemeli ve değer vermemeli diye düşünüyorum.

Ev yaşamına düşkün birisiniz ki, projelerinize uzun aralar veriyorsunuz...
En son üç sezon süren gençlik dizisi 'Pis Yedili'de 'Esma Sultan' karakterini oynadım; çok sevildi. Güzel kadın komedi oynayamaz algısı vardır. Bana inanın bunu kesin çirkin bir kadın dillendirmiştir!

ŞARKI BİZİ ÇOK HEYECANLANDIRDI

Diziden sonra, bu yeni çıkardığınız single'a odaklandınız sanırım...
1.5 yıldır 'Sahibini Sesi' konseptli projemiz üzerinde çalışıyoruz. Yeni şarkılardan oluşan bu albümde; sanatçı arkadaşlarım kendi bestelerini benimle birlikte seslendirecekler. Albüm sonbaharda çıkacak. Albüm için ilk şarkıyı Mabel Matiz teslim etti.

Albüm öncesi single çıkarmak Mabel Matiz'in önerisi miydi?
Hayır, şarkıyı çok sevdik ve bir an önce sevenlerimizle paylaşalım istedik. Mabel'i çok beğenirdim. Bana iki şarkıyla geldi: 'Bir Tek Gördüğüm' ve onun albümünün çıkış şarkısı 'Gel'.

Neden single çıkardınız?
'Bir Tek Gördüğüm' adlı şarkı bizi heyecanlandırdı, bunu sevenlerimizle bir an önce paylaşmak istedik.

Bu planladığınız düet albümde kimler olacak?
Kenan Doğulu, Göksel, Eflatun, Harun Tekin, Yüksek Sadakat ve Fuat Güner...

Saydığınız isimlerden alternatif bir tarz deneyimleyeceğiniz belli...
Evet. Benim epey geniş bir sahne repertuvarım var. Özel gecelerde sahne çalışmalarım da olacak.

Fotoğraf konusunda çok hassassınız ve oynamaları seviyorsunuz...
Herkes seviyor. Akıllı telefonu olanların daha iyi görünmek için uygulama indirmeye doyamadığı bir zamandayız.

HAYAT MOTTOM: BİLMEK İSTİYORUM

Peki, hayatla olan kavganızın sebebi ne?
Bir kere hayatla kavga etmek yerine barışmaya çalışıyorum. Hayatla kavga edebilecek bir ailede, bir zamanda ve zeminde doğmamış olduğuma şükrediyorum. Şüphesiz hayat, kendi içinde mücadeleyi gerektiriyor. Mücadele sertlikleri de getirir; buna rağmen ilişkiyi o sularda gezinecek raddelere getirmemek gerekir. Her zaman "Nereden geldik, nereye gidiyoruz?" diye sorarım, metafizik ilgimi çeker. Hayat mottom 'bilmek istiyorum'dur.

Buna öğrenme arsızlığı diyebilir miyiz?
İnsan ilişkilerine kafa yorup yorulduğum dönemler oldu. Şimdi, 'bırak dağınık kalsın' modundayım. İlişkilerde ister arkadaş, ister sevgili ol, tuhaf bir güç dengesi mevcut. 'Kim kime üstün gelecek?' Hayat çok kısa; değmez bunca gerilmeye.

MADONNA BİLE EVDE FARKLI

Çevrenizde insan kalabalıkları mı var, yoksa az insanla mı dostluk ediyorsunuz?
Hayır, kalabalık çevresi olan insanlardan değilim. Yalnızlık, sevilmediği takdirde bir tehdit de oluşturabileceğinden, ancak seçildiğinde keyifli bir durum. Yalnız olmanın lüksünü yaşamayı sevdiğim için şanslıyım.

Ev hayatınız nasıl geçiyor?
Uzaktan nasıl görünüyor acaba? Tüm gün ponponlu terlikleri ve otrişli sabahlığını uçuşturarak köşe yastığı gibi oturan, sabah kahvesi ayağına gelen, omzunda masajcı eller, ayaklarında ha keza... Hani mesela... Hayat hiç de öyle değil tabii. Madonna için bile...