Ben ayık müşteri eğlendiririm sarhoşu başkası eğlendirsin

Ferda Anıl Yarkın, 90'lı yıllarda müzisyen ve besteci olarak başladığı kariyerine, rahmetli Onno Tunç'un teşvikiyle yorumcu olarak devam etmişti, hâlâ da ediyor. Tabii diğer yeteneklerini kullanmaktan da hiçbir zaman vazgeçmedi. Zaten bugün şöhret olan birçok popüler ismin markalaşmasında onun bestelerinin önemi büyük. Hatta Türkiye'de klip çekme mantığının yeni yeni oturmaya başladığı yıllarda, 'Aşkın Yetmez' şarkısına öyle bir klip çekti ki... Kendisi şarkı söylerken Tarkan, Nazan Öncel, Fatih Erkoç ve Grup Vitamin'in üyeleri arkasında dans ederek klipte yer aldı. Bu isimleri bırakın bir klipte oynatmayı, artık yan yana getirmeniz bile neredeyse imkansız. Hiç unutmam; çocukluğumda Şebnem Dönmez'e hayrandım, gerçi hâlâ hayranım ama Ferda Anıl Yarkın ile eskiden büyük bir aşk yaşamıştı. Yani benim platonik aşkımın, gerçek aşkıydı Ferda Anıl Yarkın. Şimdi gün bugün, o günleri sormadan olur mu hiç? Ferda Anıl Yarkın ile kuaför Muzaffer Özçelik'in salonunda buluştuk ve dünden bugüne hakkında merak edilenleri konuştuk...
Uzun zamandır bir şeyler yapmadınız, bunun eksikliğini hissediyor musunuz?
İnsanlar yüzünüzü bir kere tanımışsa, bir daha sizi hayatta aklından çıkaramaz. Bu arada, kim diyor uzun süredir hiçbir şey yapmıyorum diye!
arAbesk albüm hazırladım
Mutlaka yaptığınız şeyler vardır ama eskisi kadar konuşulmamasının bir sebebi var mı? 'Ben kendimi çektim' mi diyorsunuz?
Bu benim şahsımla alakalı bir durum değil. Sanatın nereye geldiğine bakmamız lazım bir kere. Kim, kime neden albüm yapıyor? Albümlerinde herkes parasını kendisi mi verip yapıyor, sadece dağıtımını mı veriyor yapımcıya? Şekil biraz bunlara döndü. Başka sanatçılar için yaptığım arabesk parçaları kendi sesimden bir albüme topladım, önümüzdeki kış piyasaya çıkacak.
Arabesk konsept iddialı bir işe benziyor...
Ben, işe 'Müzik yapıyorum' diye bakıyorum. Arabesk albüm dışında sadece keman çaldığım enstrümantal bir albüm de hazırlıyorum.
Aynı zamanda besteci olduğunuz için işin üretme tarafına daha takılıyorsunuzdur...
Evet; yıllarca Cengiz Kurtoğlu, İbrahim Tatlıses, Nilüfer, Mustafa Sandal gibi insanlara şarkılar yaptım. O bestelerle insanlar albüm satıp hit oldu. Beste yapmak ayrı bir şey; Allah'ın verdiği bir duygu bu.
Uzun süre de Mustafa Sandal ile çalıştınız, değil mi?
O dönem hepimiz aynı şirketteydik, bir arada olunca da güzel şeyler üretiliyor. Mustafa bir müzik bulmuştu, "Buna söz yazsana" dedi, 'Hatırla Beni' çıktı ortaya. Sonra başka yaptığı müziğin üstüne 'Suç Bende'nin sözlerini yazdım.
Sanki işin mutfağında kaldınız...
Kimse memnun değil, siz gazeteciler de gelip bizi suçluyorsunuz.
Suçlamak değil bu!
Kimsenin boş bıraktığı falan yok piyasayı. Ne verirsen onu alırsın. Müzik sektörünü bu hale getiren kimse ağlamasın. Sonra 'Aman bizi kurtarın' demesinler. Sadece şu var; aranjörler DJ oldu, piyasada aranjör kalmadı.
Gece mekanlarda sahne alırken de pek göremiyoruz sizi...
Genellikle özel davetlerde sahneye çıkıp iki-üç tane şarkı söylüyorum; ne kendimi yıpratıyorum, ne de sarhoş eğlendiriyorum. Çok şık oluyor. Sabah 04.30'a kadar şarkı söylemem. Saat akşam 21.00-24.00 arası müşteriler ayıkken ben eğlendireyim, sarhoşken sabaha kadar diğerleri eğlendirsin.

BİZ ROL YAPMADIK

Siz promosyon olsun diye formalite aşk yaşamadınız mı hiç?
Hayır. 'Birlikte yakaladık' dedikleri bizde hep gerçekti. Kimseyle rol yapmadık ama işin raconunda bu varsa, yapsınlar. Kimseye bir şey demiyoruz. Demokrasi değil mi; herkes her istediğini yapar.
Gözden uzak ama çok konuşulan bir özel hayatınız vardı...
Ben hiç ortalıkta görünmem ama herkesle birlikte oluyormuşum gibi hakkımda ''Yoğun bir aşk trafiği var' diye haberler yapmışlardı.
Şebnem Dönmez ile olan ilişkinizden sonra bir daha iflah olmadınız diye düşünmüştüm...
Yok canım. Uzun süreli ilişkilerim oldu, hepsi de tanınan insanlar değil ama ünlüler dünyasından da çoğu kişiyle ilişkim oldu. İlişki yaşadığım kişileri şudur budur diye anlatmam, gizli saklı yaşanmıştır hepsi.
Şarkılarınızdan bazılarını Şebnem Dönmez için yazmadınız mı?
Hiçbir şarkımı kimse için yazmadım ama birlikte olduğum kişiler 'Bana da şarkı yazar mı?' diye bir beklenti içine girmiş olabilir. Şebnem ile olan güzel bir ilişkiydi, hiçbirine kötü demem ama o kadardı.
Sohbetimize bu esnada uzun yıllardır kuaförü olan Muzaffer Özçelik katılıp "Ferda Anıl Yarkın'ı biraz tanıyorsam; bence çok seviyordu Şebnem Hanım'ı. İtiraf edemiyor belki ama ondan sonra bir türlü istediği ilişkiyi bulamadı. Yaşadığı ilişkiler oldu ama o istediği gibi bir birlikteliği bulamadı" dedi.

BEN GÜZEL AŞK YAŞARIM

Arkadaşınız Muzaffer Bey'in dedikleri doğru mu?
Ben güzel aşk yaşarım. İnanmazsın ama kaçıncı ilişkin olursa olsun, ayrıldıktan sonra 'Ne olacak?' diye düşünürsün ama öyle olmuyor. Sonra tekrardan başka biriyle birlikte oluyorsun ve aynı güçlü duyguları ona hissediyorsun. Önemli olan, birileriyle çıkıp fotoğraf vermek değildir.
Sizin şu etliye sütlüye bulaşmaz ketum haliniz ne olacak?
Tam tersi, (kuaförüne dönerek) pis bir adam değil miyim?
Pis taraflarınızı bilemem ama özel hayatınızda zor biri olduğunuzu görebiliyorum...
Belki karşı taraf için zordur. Evlenen insanlar 50 sene evli mi kalıyorlar? Uzun süreli ilişkilerimi evlilik olarak değerlendirecek olursak, ben de 9-10 defa evlenip ayrılmışımdır.

DİNDARLIĞIM HAKKINDA KONUŞMAM

Şov dünyasındaki insanlarda sanki maneviyat eksikliği var gibi...
Din, kişiye ait bir durumdur. Televizyonda hocalar bir şeyler anlattığı zaman kendime pay çıkarmışımdır. Bir hoca "Hep cuma namazlarını kılıyorsunuz, normal zamanlarda diğer namazları kılsanıza" demişti. Bunun üzerine "Doğru söylüyor adam" dedim. Ezan okunduğu zaman bacak bacak üstüne atmayalım diyoruz ama yetmez diye düşündüm; gidip, abdest alıp bir de namaz kılalım dedim. İlk namazımı Mescid-i Aksa'da kıldım. Aslında bu konular hakkında konuşmayı sevmem.

ONNO TUNÇ 'SEN OKUYAMAZSIN' DEMİŞTİ

Enstrümanist olup da yorumculuğa nasıl geçtiniz?
Konservatuvardayken, "Ferda şarkın var mı?" diyerek benden beste istiyorlardı. Ben de rahmetli Onno Tunç'a gittim, giderken de yanıma bir demo kasedimi aldım. Rahmetli kaseti çaldı, "Güzel okuyor bu çocuk" dedi. "Abi, ben okuyorum" dedim. O da "Sen okumazsın öyle, sen arabeskçisin, oku da duyalım" dedi. Orada canlı okuyunca, "Sen şarkıcı olacaksın, çünkü acayip bir sessin" dedi. Tabii, Onno Tunç dediği zaman olay bitmiştir. O zamana kadar pek çok yapımcı söylemişti ama niyet etmemiştim. "Sana albüm yapıyoruz" diyen Tunç'un ömrü vefa etmedi, malum uçak kazasında kaybettik. Ancak o söylediği için işin yorumculuk tarafına da geçtim.