Hayatımı yazsam beş sinema filmi çıkar

atv'de yayınlanan 'Evli ve Öfkeli' dizisinde rol alan Gamze Topuz, 'Sevda Tepeli' adlı yaşam koçu ve ilişki uzmanını canlandırıyor. Rolü gereği evli bir adamla ilişki yaşayan ünlü oyuncu, özel hayatında da sıkıntılı günler geçiriyor. Bir yandan geçtiğimiz yıl evlendiği Ümit Kantarcılar'dan boşanmak için mahkemenin karar vermesini bekleyen Topuz, diğer yandan da sekiz aylık kızı Elis'le annelik heyecanı yaşıyor. Gamze Topuz, iş ve özel hayatıyla ilgili merak edilenleri anlattı...

İlişki uzmanı 'Sevda Tepeli' karakterini oynamak zor mu?
'Sevda Tepeli'; yaşam koçu ve ilişki uzmanı. Kadın erkek ilişkileri konusunda kitaplar yazmış, bu konuda otorite kabul edilen bir kadın. Bu karakteri çıkarmak benim için zor olmadı. Son iki senedir ben de reiki falan yaptığım için bu tür insanları tanıyorum. Çok fazla vücut dili kullanırlar, çok güzel akıl verirler ama bunları kendi hayatlarına uygulayamazlar. Karakterin altını öyle doldurdum.

'Sevda' evli bir adamla ilişki yaşıyor. 'Sevda'nın durumuyla karşılaşsanız, siz ne yaparsınız?
Onunla hiç empati kuramayacağım. 'Sevda' karısından boşanacağını söyleyen bir adamla birlikte. Ona inanıyor ve onu seviyor. 'Dilek'e herhangi bir kastı yok. Ben böyle bir şeyle karşılaşmak istemem tabii ki. Allah korusun hakikaten. Her iki kadın için de korkunç bir şey.

DİZİNİN TUTACAĞINI HİSSETMİŞTİM

Dizinin bu kadar beğenileceğini tahmin etmiş miydiniz?
Evet, içime doğmuştu. Hikayeyi ilk okuduğumda "Bu iş tutar" dedim. Sonra kadroya baktım. Bu kadınlar yan yana çok güzel olmuş diye düşündüm. Başlarken dizinin tutacağını hissetmiştim.

Dizide dört kadın başrol ve bir de kadın yönetmen var. Bu kadar kadının bir arada olduğu yerde çatışma olmuyor mu? Aranız nasıl diğer kadınlarla?
Normalde kadının çok olduğu yerde bir sorun çıkar diye düşünürdüm ama hiç öyle bir şey olmadı. Diğer arkadaşlarla aramız gayet iyi. Dünya tatlısı insanlar. Böyle işlerde zaten problem çıkaran kişiler olmazsa ve iyi bir uyum yakalanırsa, iş iyi gider. Şu an o samimiyet seyirciye geçiyor.

'Sevda' karakterinin kitabı var. Siz de kitap yazmak ister misiniz?
Yok canım, çok zor. Değil kitap, mesaj bile yazamıyorum ben.

'Hayatımı yazsam roman olur' derler ya, o yüzden soruyorum...
Valla benim hayatımdan beş tane sinema filmi çıkar. Ya da 'Yaprak Dökümü' tadından üç sezonluk bir dizi olur.

ÇOK ZOR GÜNLER YAŞADIM

Zor bir süreç yaşadınız. Henüz bebeğinizin 40'ı çıkmadan babasıyla ayrı yaşamaya başladınız. Bu nasıl etkiledi sizi?
Çok zor günler geçirdim, hâlâ da geçiyorum. Bir kadın için atlatılması çok zor şeyler yaşadım. Elis 30 günlükken annemin evine geldim ve loğusaydım. 30 günlük bebekle annenin evine dönmek çok cesaret isteyen bir şey. Dört ay boyunca uyumadım.

Psikolojik destek aldınız mı?
Evet, aldım. Çok şanslıyım; hem arkadaşlarım, hem de ailem bana çok yardımcı oldu. En büyük psikolojik desteği bana onlar verdi.

Peki, sizi buraya getiren şey ne oldu? Ne oldu da bunları yaşamak zorunda kaldınız?
Kısmet böyleymiş. Kimse boşanmak için evlenmez. Bazı şeylerin miadı dolar ya; bizim evliliğimizin de miadı çabuk doldu. İletişim kopukluğu yaşadık. Bunu herkes yaşıyor, yaşayabilir. Biz sadece kamera önündeyiz diye bu kadar konuşuluyor. Mayıs 2015'ten beri boşanma davamız devam ediyor. Karşı taraftan açılan bir boşanma davası var. Basın yayın yasağı da var bununla ilgili. O yüzden çok fazla konuşamıyorum ama kendi adıma şunu söyleyebilirim; ben aşık olduğum adamla evlendim. Aşık olduğum adamdan çocuk sahibi oldum. O benim kızımın babası. Hayatımda her zaman olacak. O yüzden asla ona düşman olmam.

Pişmanlık yaşıyor musunuz?
Hayır. Yaşadığım hiçbir şey için pişmanlık duymuyorum. Çünkü ortaya çıkan şey o kadar güzel ki... Bu kadar şeyi tekrar yaşayacağımı bilsem Elis için belki 10, belki 50 defa tekrar yaşarım. Ben hakikaten anne olmam gerekiyormuş diye düşünüyorum. Konu aşk değildi, evlenmek değildi. Anne olmam için gerekli şartlar bunlardı ve benim bunları yaşamam gerekiyormuş. Süreç ne olursa olsun sonuç çok güzel. Kızımla hayata tutundum ve çok mutluyum.

Bu süreç ne kadar daha sürecek? Mahkeme neden boşamıyor sizi?
Bilmiyorum. Ben sadece bana açılan davayla ilgili ne yapmam gerekiyorsa onu yapıyorum. Onun dışında bir şey yapmıyorum. Yaşadığım şeyi bir ben biliyorum ve anlatacağım hiçbir şey bu yaşadıklarımı değiştirmeyecek.

Elis nasıl bir bebek? Hareketli mi, çok yoruyor mu sizi?
Maşallahı var. Sürekli aksiyon halinde. Annemle beraber peşinde koşuyoruz. Ağlayan çocuk 'Karakolda Ayna Var' söyleyince susar mı? 'Fosforlu Cevriye'yi söylediğimde çocuk susuyor. Sempatik bir çocuk; ninnisi de '7 Kocalı Hürmüz'. 'Tanrım' diye bir başlıyorum, gülücük atıyor hemen.

Nasıl bir hayat düşlüyorsunuz onun için?
Öncelikle sağlıklı olsun. Mutlu, neşeli ve huzurlu olsun. O büyüyünce aynı şeyleri giyelim. Yol arkadaşım olsun. Çünkü ben annemin yol arkadaşıyım.

ÜMİT'LE YOLUMUZ UZUN, ONUNLA HEP YAN YANA YÜRÜYECEĞİZ

Bir an önce boşanıp özgürleşeyim gibi bir düşünceniz var mı?
Hayır, bir an önce boşanayım da kurtulayım gibi bir duyguda değilim.

Eşinizle yeniden birlikte olur musunuz?
Hayır, sanmıyorum ama onunla yürüyeceğimiz yol uzun. Onunla hep yan yana yürüyeceğiz.

Boşanmaların artmasını neye bağlıyorsunuz?
Mahkemelerde görülen 10 davanın sekizi boşanmaymış. İnsanlar birbirini tanımadan evlenip daha sonra birbirlerini tanıyorlar. İlişki yaşarken senle, evlendikten sonraki sen aynı değilsin. İmza attıktan sonra her şey değişiyor. Ortak bir yol bulamazsan aynı paydada buluşamıyorsun. Kimse de bunu tedavi etmeye yanaşmıyor. Birey olarak da, toplum olarak da daha tahammülsüz olduk. İşte de, arkadaşlık ilişkilerinde de, özel hayatımızda da çok tahammülsüzüz.

ANNE OLACAĞIMI HİÇ DÜŞÜNMEZDİM

Anneliğe alışabildiniz mi?
Ben kendime çok şaşırdım; kendimden böyle bir şey beklemiyordum. Zaten anne olmak gibi bir düşüncem yoktu. Anne olabileceğimi hiç düşünmezdim, kariyerime odaklanmıştım. Hatta doğuma girdiğimde bile 'Ben buna nasıl bakacağım?' diye düşünüyordum.

Peki, şimdi?
Şimdiyse, hayatım Elis'ten önce ve Elis'ten sonra diye ikiye ayrılmış durumda. Hayatımdaki birçok kavram yer değiştirdi. Mesela sevginin anlamı şu anda benim için çok farklı. Sevgi dediğin şey, 'Canım benim seni çok seviyorum. Al sana çiçek getirdim' gibi bir şey değil. Sevgi hakikaten çok büyük emek ve fedakarlık gerektiriyor. Hayatta yaptığım en güzel şey çocuk yapmak oldu.

ELİS BENİ BÜYÜTÜYOR

Elis de sizi birçok şey öğretiyor, değil mi?
Kesinlikle. Eğer Elis olmasaydı ben hiç büyümeyecektim. İçimde sürekli çocuk bir taraf vardı, şimdi Elis beni büyütüyor. Şu an ayaklarım yere basıyor. Eskiden ayaklarım yere basmıyordu. Ben onunla beraber büyüyorum. Her gün yeni bir şey öğreniyorum. Yeni duygular tanıyorum. Oyunculuk anlamında da çok şey kattı bana. Anne olduktan sonra inanılmaz zenginleştim. Bir kere hormonlar deliriyor; bir daha asla eski sen olmuyorsun.

Pimpirikli bir anneyim

Sizce nasıl bir annesiniz?
Biraz pimpirikli bir anne oldum. Çocuğu dışarı çıkarmaya bile korkuyorum. Çok kaygılıyım. Doktoruma söyledim, O da "Annelik, anksiyete bozukluğudur" dedi. Bununla baş etmeyi öğreneceğim.

Babasının, Elis'i görmesine izin veriyor musunuz?
Tabii ki. O konuda hiç sınır koymadım. Ümit'in kendisine de, ailesine de kapı sonuna kadar açık; istedikleri zaman görebilirler. Elis'in onlarla da vakit geçirmesini isterim.