Beyoğlu Şehit Muhtar Mahallesi Taksim Yağhanesi Sokak'ta bulunan 5 katlı tarihi metruk binanın Kenan İmirzalıoğlu'na ait olduğu ve amcaoğlu Burak Mirzalı tarafından tadilat yapıldığı iddia edilmişti. Burak Mirzalı avukatı aracılığıyla yaptığı basın açıklamasında çöken binanın kendisine ait olduğu söyledi.
İşte yıkılan bina ile ilgili yapılan açıklama:
''Yıkılan bina Kenan İmirzalıoğlunun değil Burak Mirza'nındır. Hem yasal olarak hem de uygulamada Kenan İmirzalıoğlu ile hiçbir alakası yoktur.
İş kolumuz restorasyon ve inşaattır. Bugüne kadar Kenan beyin ortak olduğu cihangirde 2 adet bina bulunmaktadır. Bu binalarda da tapu kayıtlarında da adı geçmektedir. Ancak tarlabaşında yıkılan bina şahsım burak mirza üzerinedir ve Kenan bey ile hiçbir alakası yoktur.
Benim aldığım tarihten önce 1978 yılında zapta alınmış ve şu şekilde mühürlenmiştir"zemin ve 4 kattan oluşan binanın taşıyıcı kolonları açılarak üstüne 3 kat ilave yapılmıştır"
Resimlerde de görüleceği üzerine binaın üstünde 3 kaçak kat vardır ve bu kayıtlara göre 1978 yılında yapılmış ve yine belediye tarafından taşıyıcı kolonlara zarar vererek üstüne yük bindirildiği kayıt altına alınmıştır.
Bu binanın bu haliyle restorasyon yapılmasının mümkün olmayacağından tarafımdan 04.02.2014 yılında Tabiat Varlıkları koruma Kurulundan röleve restitüsyon projeleri onaylatılmıştır. Bu projelerin yapılması şu anlama gelmektedir;binanın ilk yapıldığı orjinal halini resmileştirerek kayıtlı hale getirdik bundan sonra ben ya da bir başkası bu binayı yapması durumunda restorasyon projesini ilk yapılmış haline göre onaylatıp o şekilde yapmak zorunda. Yani özetle ben bu binayı 1978 yılından önceki orjinal halinde yapmak için projelerimizi onaylattık.
Bahsi geçen binanın yanındaki 3 binada bana aittir ve tapuları yine ektedir. Ve bu 3 bina belirttiğiniz gibi normal bina değil tarihi eser binalardır ve bu binalar birbiriyle birleştirilemez.
Binanın tehlike arz ettiğini bu sebepten güvenlik iskelesi için belediyeye başvurukup alınan resmi iskele belgesini 18.08.2015 yılında aldığımızı ve 30.08.2015 taraihinde binanın güvenlik iskelesiyle çevrildiğini belirtmek isterim.Yine bu belge ektedir.
Sorularınıza cevap verdiğimi düşünmekteyim. Şimdi bu binanın yıkılması maddi anlamda hiçbir kar getirmediğini bu anlattıklarımdan çıkartabileceğinizi düşünüyorum.Burası her ne şekilde olursa olsun 3 katlı bir bina olacağı ve diğer tarihi binalarla birleştirilemeyeceği onaylattığımız projelerde net bir şekilde bellidir. Ayrıca tapusu üzerime kayıtlı bir binanın bilerek çökertmek için çalıştığımı söylemek insafsızlık olacaktır.Bırakın tarlabaşının ara sokağındaki 40 m2 binayı binlerce büyüklüktek m2 i bir binanın bilerek insanlara ve çevreye zarar verecek biçimde çökertilmesi düşünülemez.
Bu iftiraya atanlar kimler bilmiyorum ama sizlerin en azından bu iftiraları kaleme almadan tarafıma sormanızı beklerdim.''
