Kasım'dan itibaren sahnelenen 'Terörist' adlı oyun, Ankara Devlet Tiyatrosu'nda son zamanların en çok beğenilen oyunu oldu. Prof. Dr. Rıdvan Şentürk'ün kaleme aldığı, Selçuk Göldere'nin yönettiği oyun; seyirciye, hayatın çeşitli gerçeklikleri arasında gezinirken varoluşa ilişkin temel sorular yöneltiyor.
MUSALLA TAŞINDA HESAPLAŞMA
Terörist olgusunun insanlarda negatif bir anlam taşıdığını ifade eden yönetmen Selçuk Göldere; oyunun isminden ve yazarın teröre başka bir algıyla yaklaşıyor olmasından çok etkilendiğini belirterek şöyle konuştu: "Bu oyunun beni çeken tarafı ismi oldu. Çünkü terörist deyince son yıllarda yaşanan olaylardan dolayı hepimizde negatif bir anlam var. Terörist kimdir? İçimiz bize karşı teröristçe davranıyor. Biz içimizi öldürüyoruz. Çünkü biz dışarıda yaşamak istiyoruz. İçimiz ve dışımız birbirinden ayrılırsa doğal olarak terörist ortaya çıkıyor. Tasavvufun da söylediği gibi asıl konu, insanın içinin ve dışının bir olması. Yazar Rıdvan Şentürk oyunda o kadar basit bir şeyi yansıtmış ki, konuyu özünden kavramış." Eren Oray ('Adam'), Cebrail Esen ('Yazar'), İclal Karaduman ('Hizmetçi') ve Sevgi Temel'in ('İblis') rol aldığı oyunun sahne dekoru için başarılı bir çalışma yaptıklarını vurgulayan Göldere, sözlerine şöyle devam etti: "Oyunun metninde birçok malzeme kullanılmış. Tarif edilen bir oda, yatak, masa, sandalye vs. var. Ben bu nesnelerin hepsini sadece bir masaya indirgedim. Bu masayı, insanın hayatının sorgulandığı bir musalla taşına benzettim. Masaya; adamın öldüğü, yıkandığı, arındığı, sorular sorduğu bir musalla taşı diyebiliriz. Masayı büyüttük ve sandalyeleri çoğalttık. Musalla taşı deyince illa ölüp yıkandığımız yer anlaşılmasın. Musalla taşı, hesabımızın sorulduğu yer. Oyunda biz bir adamı tartışıyoruz. Adamı tartışmak için dekorda iyi bir mekan yarattık." 'Terörist', 22 Ocak'ta Stüdyo Sahne'de tiyatroseverlerle buluşacak.
'SEYİRCİNİN İLGİSİ BİZİ MUTLU EDİYOR'
SEYİRCİNİN oyuna karşı olan ilgisinden dolayı çok mutlu olduklarını belirten yönetmen Selçuk Göldere, sözlerine şöyle devam etti: "Oyunda seyirciyi yönlendirdiğimiz bir nokta yok. Oyunun hikayesi basit ama takip etmesi zor. Sahne üzerinde farklı merkezler var. Seyirci, o merkezlerden birine bakıyor. Ancak her birini takip edip kronolojik olarak izlemiyor. Seyirci, kendi özgürlüğünü yaşıyor. Bu özgürlüğü yaşadığı için oyunu anlayabiliyor. Seyircilerden oyunun çok başarılı olduğu yönünde dönüş alıyoruz. Biletlerin bitmesi de bunun en büyük göstergesi."