Çehov'un ölümsüz eseri 'Martı'nın üç ana karakteri 'Nina', 'Treplev' ve 'Trigorin'; 15 yıl aradan sonra, tam da Birinci Dünya Savaşı sırasında Sovyet ihtilali öncesinde yeniden bir araya gelse ne olur? Romen çağdaş yazar Matei Visniec, bunu kendine sormuş ve ortaya 'Nina-İçi Doldurulmuş Martıların Hassasiyeti' adlı metin çıkmış. Kurduğu Tatbikat Sahnesi'yle her zaman farklı ve derdi olan işlerin peşinde olan Erdal Beşikçioğlu da yazarın bu ütopik anlatımını çok cazip bulmuş ve yaz başından beri bu oyuna kafa yormuş.
Yönetmen Beşikçioğlu, eşi Elvin Beşikçioğlu ve Ünsal Coşar'ı da kadroya dahil ederek ortaya Avrupai bir oyun çıkarmış.
Dönemin tarihi ile harmanlanarak 'Nina' ile 'Treplev'in imkansız aşkını anlatan 'Nina-İçi Doldurulmuş Martıların Hassasiyeti' adlı oyunu, Ankara'da Tatbikat Sahnesi'nde yapılan galasında izledim. Barış Dinçel imzalı dekor ve kostüm tasarımları her zamanki gibi oyunculardan rol çalıyor. Video yansıtmaları, dekor, kostüm, müzik ve ses efektleri, oyunun atmosferine büyük katkı sağlıyor.
'SAHNEDE BÜYÜDÜK'
Oyun öncesinde konuşma imkanı bulduğum Elvin Beşikçioğlu, şunları söyledi:
"Martı'da 19 yaşında olan 'Nina', bu oyunda 34 yaşında. İki erkek arasında kalmış, oyuncu olmaya çalışan bir kadın. Bu üç karakter 15 yıl sonra Birinci Dünya Savaşı sürecinde karşılaşıyorlar, bir araya geliyorlar. Birbirlerine söyleyecekleri sitemler, özleyişler, arayışlar var. Sistem üzerine şiirsel bir dünyada buluyorlar kendilerini." Beşikçioğlu, diğerlerine nazaran zor rolün altından başarıyla kalkarak, kendisine hayran bıraktırıyor.
'Martı'da, 'Treplev' intihar ediyor ancak bu metinde 'Treplev yaşasaydı ne olurdu, aşk üçgeni nasıl şekillenirdi?' sorusuna verilen yanıtı görüyor seyirci.
Bu açıdan 'Martı'yı bilenlerin çok büyük keyif alacağı oyunun en önemli özelliği;
Beşikçioğlu çiftini 20 yıl aradan sonra aynı sahnede buluşturması. Ancak ikilinin karşılıklı hiç diyalogları yok. Erdal Beşikçoğlu ise konuyla ilgili şunları söyledi:
"Elvin, sahne üzerinde çalışırken eşimden öte benim sahne arkadaşım. Biz konservatuvara da, Devlet Tiyatroları'na da beraber girdik. Sahne üzerinde beraber büyüdük.
Sahneden çıktığımızda başka türlü bir hayatımız vardır, sahnede başka hayatımız var." Bu sezon Tatbikat Sahnesi çatısı altında dördüncü oyunu seyirciyle buluşturan Beşikçioğlu, kendisinin 'Fahrenheit 451'i, eşi Elvin Beşikçoğlu'nun da 'Cehennem' adlı oyunu hazırladığını ve bunlarla birlikte altı oyunla perde açmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.
