Elif Çakır'ın sunduğu Ülke TV'de yayınlanan "Söz Bitmeden" programına CNN Türk'te program yapan Şirin Payzın konuk oldu. Payzın gündem konularını değerlendirdiği programda çarpıcı açıklamalar yaptı. Deneyimli gazeteci,Ak Parti iktidarıyla 90'larda yapılamayan yayınların yapılabildiğinin altını çizdi.
90'LARDA YAPAMADIĞIMIZ YAYINLARI BUGÜN YAPABİLİYORUZ
Ak Parti iktidarıyla 90'larda yapılamayan yayınların yapılabildiğinin altını çizen Şirin Payzın, önemli tabuların yıkıldığını ifade etti. Payzın şunları kaydetti; "Ak Parti'nin çıraklık dönemini çok iyi olduğunu düşünüyorum. Gerçekten muhafazakârların eski sosyalistlerin de olduğu bir temsil gücü vardı. Bu da sosyal hayata yansıdı. Tabuları konuşabilecek duruma geldik. Önemli tabular kırıldı. 1990'larda bugün yapamadığımız yayınları yapabiliyoruz. Ermeni soykırımını tartışabiliyoruz. Kandil'e gidebiliyoruz. Kürt sorununu konuşabiliyoruz bu önemli. Gerek eğitimde, gerek iş dünyasında kadınların ön plana çıkması çok daha önemli. O dönem mağdur olanların bugün başka mağduriyetleri görmezlikten gelmesinin yanlış olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda istediğim yayınları yapabiliyorum. Medya her zaman sansür sıkıntısı yaşadı. Dindarları temsil eden basın organları da özgür olacaktı. Tam bir basın özgürlüğü sağlanacaktı. Başörtülü sunucular da olacak. Ermeni ve kürt meselesini de konuşacağız. Bunları yapabildik. Ama kronikleşmiş sorunlarımızı halledemedik medya olarak."
'MEDYA KÜRT MESELESİNİ SAVUNMAKTA ÇOK GERİDE KALDI'
Bütün basın camiası olarak Kürt meselesini savunmakta çok geride kaldık. Aslında bütün dünyada medyada sorun budur. Türkiye'ye özgü bir sorun değil. Hükümetlerin kendilerini bu meseleden ayrıştırması gerekiyor. Yazılan en sert yazıları bile siyasetçilerin yararına olduğunu düşünüyorum. Sürekli pohpohlanmak doğrudan insanı yanlışa götürür." dedi.
'ÇÖZÜM SÜRECİ AK PARTİ'NİN EN GÜÇLÜ İCRAATI'
Çözüm süreciyle ilgili de önemli açıklamalar yapan Şirin Payzın, Ak Parti'nin çok cesaretli adım attığını vurguladı. Payzın; "Ak Parti'nin en güçlü icraatı çözüm sürecidir. Başından beri de destekledim. Güneydoğu'da 90'lardan beri gençliğin nasıl değiştiğini gördük. Ak parti çok cesaretli adım attı. Bunu bizzat yerinde gözlemledim. Fakat 90'lı yılların hiçbirini aydınlatamadık. Fakat Ergenekon ve Balyoz dosyaları torba iddianamelerine dönüştü. Oysa 90'lı yıllardaki yüzleşme fırsatını maalesef kaçırdık. O dönemki faili meçhuller çözülmediği sürece hep çürük yapının üzerinde oturmaya devam edeceğiz. Ergenekon ve Balyoz davaları yüzünden çok isim mağdur oldum. 28 Şubat'taki darbe girişimi kadar 90'lı yıllardaki derin devletin kirli ilişkilerin ortaya çıkarılması gerekiyordu. Bunları söyledik çok eleştiri aldım. 90'lı yıllardaki örtülü ödenek paraları ne oldu? Bu sorunun cevabını bulmamız lazım." şeklinde konuştu.
'MADIMAK TIWITIM YANLIŞ ANLAŞILDI.'
Paris'teki Charlie Hebdo saldırısının ardından yazdığı "Fransa'nın Madımak" twitiyle ilgili de konuşan Şirin Payzın paylaştığı cümlenin yanlış anlaşıldığını belirtti. Payzın; "Madımak tiwitim yanlış anlaşıldı. Kadri Gürsel'in yazısının başlığıydı. Aslında ona alıntı yapmak istedim. O cümle benim değil, Kadri Gürsel'in cümlesiydi. Madımak'ın dinamikleri çok farklı… Çok değerli kültür adamları cayır cayır yakıldı. Bu karşılaştırmayı yapan ben değilim. Kadri Gürsel'dir. Bugün Madımak Türkiye'nin en büyük acılarından biridir."