"Aşkını gerçek sandım" diyerek İsmail Küçükkaya'nın kendisine şiddet uyguladığını itiraf eden Eda Demirci'nin itirafları gündeme oturdu. 3 yıl boyunca eşinden şiddet gördüğü sebebiyle sağlığını kaybettiğini dile getiren genç öğretmen yaşadığı dehşetin detaylarını anlattı. İsmail Küçükkaya'nın kendisinin ikinci evliliği olduğunu daha öncesinde ise liseden çocukluk aşkı ile evlendiğini söyleyen İsmail Küçükkaya'nın eski eşi Eda Demirci kimdir? İşte Eda Demirci'den şok açıklamalar!
Evlenmeden önce Samsun'da oturan ve öğretmenlik yapan Eda Demirci, İsmail Küçükkaya ile boşanmasının ardından yaptığı açıklamalarla gündeme geldi. Eda Demirci'nin biyografisine dair pek bilgi bulunmuyor.
İŞTE DEMİRCİ'NİN KÜÇÜKKAYA HAKKINDA YAPTIĞI ŞOK SUÇLAMALAR:
■ Evliliğimizin dokuzuncu ayında iç kanama geçirdim ama benimle hiç ilgilenmedi. Konserlere gitti. Sürekli hesap kitap peşindeydi. "Amerikalılar gibiyim, 10 adım sonramı planlarım" derdi.
■ Ona hep en çok istediğim şeyin güven olduğunu, yalandan nefret ettiğimi söyledim. O da hep bana aşık olduğunu söylüyordu. Belli bir yaştan sonra aşk evliliği olmuyor, sevgi ve saygı olmalı. Aşk geçici bir şey. Ben İsmail'e hiç "Sana çok aşık oldum" demedim, "Seni çok sevdim" dedim. O ise ilk görüşte aşık olduğunu söylemişti bana.
■ Çok zor süreçler yaşadım. Adamın konumundan dolayı kime inandıracaktım ki kendimi? Bir gün "Avukatlar gelsin" dedim. 1 hafta oyaladı beni. Gözleri dolu dolu ağlayarak, "Bana bir şans daha ver, iki ay ver" dedi. Kendisine "Neden iki ay, sezonu mu bitireceksin?" dedim. Çocuk muyuz biz?
AŞKINI GERÇEK SANDIM'
■ İsmail ikinci evliliğimdi. Daha önce liseden çocukluk aşkımla evlendim. Bazı kötü alışkanlıkları vardı, o yüzden ayrıldık. Hep aklıma annemin, "İkinizin de ikinci evliliği, bu çocuk oyunu değil" tembihleri geldi. İkinci kez birinden ayrılınca 'Bu kadında bir şey mi var?' diyecekler diye düşündüm. Annem bir yandan da "Yapma kurtar" diyordu. Çok sabır gösterdim, başkası olsa daha erken çekip giderdi. Ben kendime göre çok düşünerek evlendim. Bu ikinci evliliğim, öyle hevesli değildim. Ben İsmail'i tanıdıkça sevdim. O zaman söylediği sevgi sözlerini gerçek sandım.
■ İsmail'le yaşanan sancılı süreçlerden 1.5 yıl sonra anlaşmalı boşandık. Şartlar hiç eşit değildi. Avukat olarak Fatma Kezban Hatemi'yi tuttu. "10 avukatla geleceğim oraya, senin avukatını da satın alacağım" dedi. "Korkmuyorum senden senin arkanda halk varsa benim arkamda Allah var" dedim. Suç duyurularım geri döndü. Sabahlara kadar dilekçe yazıyorum. Tapulara gidip geliyorum, kendim uğraşıyorum. Kimse İsmail'in karşısına çıkmak istemiyor, korkuyor. Şahit bulamadım.
■ Bir şeyleri ispatlamak bu kadar zor olmamalı. "Kadınlara pozitif ayrımcılık var" diyorlar ama böyle pozitif ayrımcılık göremedim. Yaşadığım şeyler yüzünden göğüs kanseri oldum. Artık her şeyimi çalınmış olarak görüyorum. Duygularım dolandırılmış gibi geliyor. Çocuğum olma olasılığım çok düştü. Her ayın iki gününü hastanede geçireceğim, beş yıl çocuk yapamayacağım.
■ İsmail, Ahmet Hakan'ı da aramış, "İlk eşine de yapmış, bunun derdi para" demiş. İlk eşime bile ulaşmış, o da "Eda öyle biri değil, yapmaz, beni bir daha aramayın" demiş. İsmail, beni nereden vurabilir diye çok uğraşmış.
■ Biz o kadar dürüst gittik ki mahkemeye... Davada ben adresler neyse onu verdim. Onlar farklı adresler vermişler. Benim telefonda konuştuğum herkesin adresine, telefonlarına ulaşılmış, biz de talep ettik dökümanları almak için, eşit yargılanalım dedik ama bize verilmedi. Gerekçe; basın çalışanı olması. Takipsizlik aldı sürekli.
IŞIN TEDAVİSİ GÖRDÜM
■ İsmail hep "Bunun amacı para" diyor ya. Davada 1 milyon 200 bin TL tazminat istemiştim, bunun için de "50 bin dolar şuraya, 50 bin dolar buraya bağışlansın" demiştim ancak artık dayanamadım sadece altınlarımı aldım, boşandık.
■ Her günüm ayrı bir travmaydı. Şimdi niye konuşmak istedim? Çünkü dava bitti. Işın tedavim de bitti. 'Kadına şiddet çok fazla olmaya başladığı için bir yerde bir ses olabilir miyim?' dedim. Erkek arkadaşının saldırısına uğrayan Mutlu Kaya, İsmail'e seslenmiş, ondan yardım istemiş. O kızın, benim sağlığımı, hayallerimi, doğmamış çocuğumu çalan İsmail'den medet umması... Ekranda "Kadına şiddet" diyor, "Bunu yapan dışarıda olamaz" diyor Mutlu Kaya'ya... Bunları duyunca bütün vücudum uyuştu. İsmail, Mutlu için Cumhurbaşkanı'na seslenince şaşırdım. Benim seslenmem lazım. Halen benimle, kanser yaptığı kadınla uğraşacaksa, dava açarsa da mücadelemi veririm.
■ İsmail, Atatürkçülük maskesi arkasına saklandı. Ben de Atatürkçü bir öğretmenim, peki Atatürkçüler beni neden savunmadı? Her şey yalanmış.
■ Korkmuyorum dersem yalan olur. Her gün ekrana çıkan bir adam. Siz kendinizi anlatamıyorsunuz. Ben konuşmazsam insanlar beni anlar diye düşünmüştüm. Bu çok temiz bir düşünceymiş. Toplum bir şeyleri çok hızlı unutuyor, biz yaşadığımızla kalıyoruz.