Çok değil, yarım asır öncesinin Afganistan'ının fotoğraflarını görenler sanki bir filmin tekrarını izliyormuşcasına İran'da yaşananların aynısının bu ülkenin de başına geldiği fikriyle hemfikir. İşte 50'li ve 60'lı yılların Afganistan'ı. Günümüzdeki Kabil Üniversitesi kampüsü, fotoğraftakinden pek farklı değil ancak insanlar farklı... 50'li ve 60'lı yıllarda öğrenciler batı tarzında ve özgürce istedikleri kıyafetleri giyebiliyorlardı. Kabil Üniversitesi'ndeki bir biyoloji sınıfı. 50'li ve 60'lı yıllarda kadınlar istedikleri alanlarda profesyonel kariyer yapabiliyorlardı. Şu anda ise kızlara eğitim veren okullar terör hedefi haline geldi. Kabil'deki bir hastanedeki hemşirelik eğitimleri devam eden hemşireler. 60'lı yıllarda çekilmiş bu fotoğraf doğan bebeklere ne kadar iyi gözetim altına alındığını gösteriyor. Şu anda Kabil'de bir hastaneye gittiğinizde ise prematüre doğmuş iki bebeğin aynı kuvözü paylaştığını ve yeterli araç gereç olmadınğını görebilirsiniz. 1960lı yıllarda tıbbi bakım konusunda sürekli gelişim gözlenen Afganistan'da şimdi ise doğan 4 çocuktan birisi 5 yaşına bile gelemeden hayatını kaybediyor. 60'lar Afganistan'daki bir aşı araştırma merkezi. 60'lı yıllarda ülkede pek çok araştırma merkezi faalken şu anda ülkedeki tıbbi kaynaklar sınırlı ve ülkenin her bölgesine eşit oranda dağıtılamıyor. Ülke halkının yaklaşık yüzde 20'si elektrik enerjisinden mahrum. Bir köylü yerleşim yerlerine gelen hemşireleri karşılıyor... Eskiden devlet, köylere ve küçük yerleşim birimlerine insanları koleradan ve diğer çeşitli hastalıklardan korumak amacıyla sağlık ekipleri gönderiyordu. Ancak şu anda bu neredeyse imkansız. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kurumların bu bölgelere yolladığı ekipler, bazı kesimlerin hedefi oluyor. Afganistanda 50'li ve 60'lı yıllarda kız ve erkek izci takımları bulunuyordu ve bu takımların programları ABD'yle neredeyse aynıydı. Ancak bu 1970'lerin sonuyla beraber Sovyetlerin de istilasıyla birlilkte bu uygulama kaldırıldı. Bir zamanlar Afgan halkı sinema eğlencesini Park Sineması'nda karşılıyordu. Burada Hollywood filmleri dahil çeşitli filmlerinin gösterimi yapılıyordu. Anneler ve çocukları çocuk parkında... Eskiden anneler çocuklarını alarak parklara götürür, cocuklar yaşıtlarına karışarak tahterevalliye binerdi.Ancak şimdi sokakta değil çocukları, kadınları bile fazla görmek mümkün değil. Afgan ekonomisine kaynak sağlayan en büyük etkenlerden birisi de endüstri idi. Özellikle varoş mahallelerde açılan atölyeler insanlara da katkı sağlıyordu. Şimdi ise elektrik bile kolay ulaşılabilirliğini kaybetmiş durumda... Şu anda Afganistan'ın dışarıya gönderdiği en önemli şey ise maalesef uyuşturucu maddeler. Kabil Nehri'ndeki hidro elektrik santral... Almanların da desteği alınarak 1950'li yılların başında inşa edilen bu santral çok önemliydi. Ancak son 8 yıl içerisinde Afgan yönetimi büyük ölçekli herhangi bir yapıya imza atmış değil. Fotoğraftaki fabrika, döneminde Asya'nın en modern fabrikalarından birisiydi. O zaman Afganlar geleceklerini parlak olarak görüyordu, ekonomi büyüyordu... Ancak 30 yıllık savaş dönemi bütün endüstriyi yerle bir etti. Kabil'in zamana uygun toplu taşıma sistemi. 1950'lere ve 60'lara göre daha az kadın evinin dışında çalışıyor. Güney Afrika'dan Endonezya'ya kadar geniş bir alanda yayın yapabilen Kabil Radyosu. 1960'larda radyoyu açtığınızda dünya haberleri, yerel haberler, müzik programları, skeçler, siyaset tartışmaları belki bir sanat ya da çocuk programı duyabilirdiniz. Devlet tarafından yönetilen Kabil Radyosu 1930larda kurulmuştu. Günümüz Afganistan'ında daha fazla radyo ve televizyon istasyonu var. Bu iyi bir gelişme. Ancak bu radyo ve televizyonların yayınına ulaşmak için gerekli elektrik ise ne yazık ki çoğu zaman bulunamıyor. Sadece bir grup zengin aile kendilerine ait jeneratörler sayesinde kesintisiz elektrik kullanabiliyor. Kabil Uluslararası Ticaret Fuarı. 1960'larda Afganistan'ın bağımsızlık yıldönümünün kutlamalarında Kabil Ağustos sonu ve Eylül başında 9 gece boyunca aydınlatılırdı. Şimdi ise şehir karanlık. Gece araba sürmek bile garip hissettiriyor. Şehirlerde neredeyse hiç ışık yok, sokaklar terk edilmiş ve gece hayatı da yok. O yıllarda fotoğrafta görülen tarzdaki kıyafet butikleri Kabil'de çok yaygındı. Batı'nın ritmini ve enerjisini Kabil gençlerine getiren müzik dükkânları da öyleydi. Bugün Afganistan'da bu tür bir mobilyacı bulmak neredeyse imkansız. Çoğu mobilya Afganistan dışında üretiliyor ve Afganların çok küçük bir kısmı bunlara benzer mobilyalar satın alabiliyor. Günümüz Kabil'inde değişmeyen tek şeyin meyve-sebze pazarları olduğu söylenebilir. Bugün Afganistan kabinesinin eğitim seviyesi 50 yıl öncekinden çok daha düşük. O zamanlar devletin en üst düzey yöneticilerinin en az doktora ya da yüksek lisans yapmış olması gerekiyordu. Afganistan'ın bir zamanlar güçlü olan savunma kuvvetleri bugün sadece birer hatıra. Sovyetler ülkeyi terkettikten sonra Pakistan güçleri Afgan ordusunun yok olmasında önemli rol oynadı. 1990'lardaki iç savaş, sonrasında Taliban'ın ülkeyi ele geçirmesi ve son olarak Amerika'nın başı çektiği müdahale politikası sebebiyle, ülkenin çok ihtiyaç duyduğu silahlı kuvvetler, güvenliğin en önemli mesele olduğu dönemde bile bir türlü toparlanamadı.