Şeriflerin, polis müdürlerinin, yurttaşlık hakları avukatlarının ve göçmenlere yardım edenlerin yıllardır hep savunduğu fikri, İç Güvenlik Bakanlığı Başmüfettişi de destekledi. Buna göre, göçmenlik düzenlemelerinin yetersiz eğitim almış ve iyi denetlenmeyen bir dizi eyalet ve yerel emniyet teşkilatı tarafından yerine getirilmesi birçok soruna yol açıyor. Genelde 287(g) olarak bilinen program, yerel yetkililere federal göçmenlik yasalarını uygulama yetkisi veriyor. Yerel makamlar, Göçmenlik ve Gümrükler İdaresinin toplumu ve ulusal güvenliği tehdit eden kaçak göçmenleri yakalamasına yardım ediyor. Başmüfettişin hazırladığı yeni bir rapor, 287(g) kapsamındaki çeşitli birimlerde çalışanlara dair karamsar bir tablo çiziyor. İspanyolca bilmeyen bu çalışanlar, ırkla ilgili sorgulamaların tehlikesinden haberdar değiller veya bunu umursamıyorlar. Ayrıca bağlı oldukları federal makamların kontrolü dışında çalışıyorlar. Rapora göre program, yerel görevlilerin yurttaşlık haklarını ihlal etmesini engelleyecek veri toplama ve raporlama kıstaslarından yoksun. Göçmenlik yasasını ihlal edenler arasından seçilen bir grup üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, sadece yüzde 10'u "1'inci Kategori" diye bilinen ciddi suçları işlemiş. Rapor, içlerinde Los Angeles polis teşkilatından William Bratton'ın da olduğu polis müdürlerince hararetle savunulan tezi destekliyor. Polis müdürlerine göre 287(g) programı kamu güvenliği için bir tehdit. Korumakla hükümlü oldukları topluluklar onlardan korkanken, polisler nasıl görevlerini yapabilir? Göçmenlere yönelik tepkinin son on yılda güçlenmesinden önce, bu program nadiren uygulanıyordu. Birçok polis teşkilatı 287(g) programına bulaşmazken, bazıları kaçak göçmenlerle ilgili sertlik yanlısı eğilime uyuyor. Bizler 287(g) programının ıslah edilebileceğinden şüpheliyiz. Programın faydaları, getirdiği maliyete kıyasla çok daha az. İç Güvenlik Bakanlığı 287(g) programını rafa kaldırmalı.