VIP ODASINDA MÜCEVHER SERVİSİ
Ben de Nuruosmaniye mağazasını keşfe çıkıyorum. Daha kapıdan içeri girer girmez Topkapı Sarayı'nda sergilenen bir hançerin replikası karşıma çıkıyor. Bir camekanın içinde asılı duruyor tüm ihtişamıyla. Üzeri zümrütlerle bezeli. Fiyatı ise 630 bin dolar. Zaten giriş katı, objelerin ve mücevherlerin yer aldığı kat. Bir de Nar Gourmet'in organik zeytinyağları, reçelleri satılıyor. Mermer objeler, altınlar, seramikler, camlar, altınlar, gümüşler vs. Her biri farklı malzemeden yapılmış. Fiyatlardan örnek vermek gerekirse, 925 ayar gümüş tepsinin fiyatı 9 bin 500 lira. Mevlana minarelerinden esinlenerek tasarlanmış baharat takımları, mermer tabak takımları, altın servis tepsileri bu katta yer alan objelerden sadece birkaçı. Yine giriş katında bir de VIP odası var. Çok özel mücevherler burada sergileniyor. Üzeri elmas kaplı kadehler de buradaki değerli parçalar arasında elmas bezeli kadehin fiyatı 175 bin dolar. VIP odasının bir tane daha iç bölümü var. Burada en çok dikkat çeken parça tartışmasız zümrüt küpeler. Fiyatı ise 224 bin dolar. Bu arada Armaggan'da sadece mücevherlerin dolarla satıldığını söylemekte yarar var.
SANAT GALERİSİ DE VAR
Nuruosmaniye mağazasının üçüncü katında Turkish Cultural Foundation-TCF desteği ile açılan Armaggan Art & Design Gallery, sanatseverleri Türk sanatçıları ile buluşturuyor. Kapılarını ilk olarak SOFA Chicago ve SOFA New York Sanat Fuarı'nda yer almış Türk sanatçılarının heykel ve obje çalışmaları ile açan galeri, farklı alanlarda çalışmalar yapan Türk sanatçılarının tanıtılması ve desteklenmesi amacıyla kurulmuş. Şu andaki sergi 31 Aralık'a kadar devam ediyor. Kimlerin eserleri mi sergileniyor? Ayhan Tomak, Beril Anılanmert, Ebru Döşekçi, Ebru Yılmaz, Emel Vardar, Gamze Araz Eskinazi & Yasemin Sayınsoy, İlker Yardımcı, Malik Bulut, Mehmet Kutlu, Meral Değer, Nejat Kavvas, Seçkin Pirim, Semra Ecer, Serdar Şeremet, Yasemin Aslan Bakiri, Yıldanur Ketenci, Yılmaz Zenger ve Yücel Kale, eserleri sergilenen sanatçılar. Bu arada Yalçın Ayaslı'nın da çok iyi bir resim koleksiyoneri olduğunu söyleyeyim. Hatta binanın farklı yerlerinde özel koleksiyonundan eserler sergiliyor. Üçüncü katta bir Burhan Doğançay var. Ama İbrahim Çallı, Ferruh Başağa ve Nuri İyem gibi ressamlara ait eserleri de alışveriş yaparken görmeniz mümkün.
DERİ ÇANTALAR VE EL DOKUMASI KİLİMLER
Bir alt kata iniyorum, burası daha çok halı, deri eşyalar ve ev tekstili ürünlerinin ağırlıkta olduğu bir bölüm. Bornozlar, hamam kurnaları, peştemallar, havlular, masa örtüleri, Amerikan servisleri... Yok yok. Ev için gerekli ne varsa burada bulmak mümkün. Üstelik yine hepsi elde doğal boyalar kullanılarak yapılmış ürünler. Hiç biri de diğerinin tıpkısı değil. Çünkü ufak tefek de olsa farklılıklar mutlaka oluyor. Fiyatlardan bilgi vermek gerekirse masa örtüleri yaklaşık 220 TL civarında. Hamam kurnasının fiyatı ise 3 bin 400 lira. Bu katta sergilenen halıların hepsinin sertifikası olduğunu da söylemekte yarar var. Birinci katın diğer bölümü deri eşyalara ayrılmış. Deri çantalar ve cüzdanlar ağırlıkta. Bir de tavla ve iskambil kağıdı kılıfı gibi objeler satılıyor.
ESNAF LOKANTASINA MODERN YORUM
Yalçın Ayaslı'nın bir diğer markası olan Nar Gourmet'nin de Nuruosmaniye'de hem bir satış noktası hem de lokantası yer alıyor. Lokantanın mönüsü; saray mutfağından kırsal mutfağa kadar tüm mutfak kültürlerinden örnekler taşıyor. Mönüde kuzu incik de var, kurufasulye de. Aslında yemekler daha çok esnaf lokantası tadında. Ama atmosfer ve sunumlar çok daha şık ve modern.
DÖRT KATLI DİKEY BAHÇE
Armaggan öyle hemen gezmekle bitmiyor. Ben de birinci kata doğru ilerliyorum. Burası çay takımlarının, mermer yemek servis tabaklarının, peynir tabaklarının, lokumlukların ve gümüş lokum kürdanlarının olduğu kat. Gül ağacından yapılmış bastonlar (2 bin TL) ve tombak tekniğiyle yapılan at alınlıkları da yine bu katta rastlayabileceğiniz eşyalar. İkinci kat ise bir kahve molası verebileceğiniz Nar Kahve'nin de olduğu kat. Kahve, dört kata yayılan dikey bahçeye bakıyor. Burada oturup, gene burada yapılan kurabiyelerin tadına bakabilir ve kahvenizi, çayınızı yudumlayabilirsiniz. Elbette kahve tüm kata yayılmamış. Bu kat aynı zamanda tekstil bölümü. Kadınlara özel kıyafetler, kaftanlar var. Bazıları çok da satın almalık değil. Daha çok sergi amaçlı hazırlanmış. Ama ipekten, oyalı mendiller, yine doğal boyalar kullanılarak elde üretilen yelekler, elbiseler kadınlar tarafından alınıyor.
GÜMÜŞLER İÇİN KIL TESTERE
Bina bir 'butik müze'yi anımsatıyor. Gördüğünüz şeyler, parayla satın alabileceğiniz ürünler aslında ama her ürünün ayrı bir hikayesi var. Kimini ev kadınları dokuyor, kimi sadece buraya özel üretim yapan Diyarbakır'ın siyah inci mermeriyle kaplanıyor. Bir de kıl testeresiyle kesilen 925 ayar gümüşlerden yapılan objeler var. Burayı gezmek için biraz zaman ayırmak gerekli. Hatta kalabalık gruplar için, katlara tur düzenleniyor. Onların da tepkileri genelde aynı, her katta yeniden şaşırıyorlar.
LOKUM DÖKÜLÜYOR, AKİDE KESİLİYOR
Dördüncü katta yer alan Yemek Sanatları Merkezi (YESAM) ise kültürümüzün unutulmuş veya unutulmaya yüz tutmuş mirasını yaşatmak ve nesilden nesile aktarmak amacıyla kurulmuş. Vedat Başaran yönetimindeki YESAM; üç konferans salonu, gösteri mutfağı ve dünya yemek kültürleri araştırmaları yapılabilecek kütüphanesiyle dikkat çekiyor. Bu katta bir de açık mutfak bulunuyor. Ustalar sürekli olarak lokum döküyor ve akide şekeri kesiyor. Onları izlemek bile "İyi ki gelmişim," demenize neden oluyor.
BORA AKSU'DAN 40 PARÇALIK KOLEKSİYON
Binayı gezerken moda tasarımcısı Bora Aksu'nun da Armaggan'a özel bir koleksiyon hazırladığını öğreniyorum. 15 Aralık'ta hem Nişantaşı hem de Nuruosmaniye mağazalarında sergilenecek olan koleksiyon 40 parçadan oluşuyor. Bora Aksu for Armaggan koleksiyonu; mücevher, obje, deri ve tekstil ürünlerini özgün ve çağdaş tasarımlarla sınırlı sayıda üretilmiş. Koleksiyon; dar dokuma ceketler, kalın dokuma paltolar ve dökümlü elbiselerden oluşuyor.