POPÜLER KÜLTÜRDEN ETKİLENİYORLAR
AVM gençliği birbirini etkileyen ve popüler kültürden etkilenen bir gençlik aynı zamanda. Gençlerin çoğunun benzer kıyafetlerle dolaştığına şahit olmuşsunuzdur. Marka merakı, gençlerin tektipleşmesine ve hayatın gerçeklerinden uzaklaşmasına da neden oluyor. Cansu Kuruoğlu (23) da gençlerin AVM'lerde popüler kültürden etkilendiğini, onların tüketici durumuna geldiğini ve bunun özentili bir hal aldığını söylüyor. Prof. Dr. Tarhan ise "Gençler, birbirini taklit eder gibi, ikoncanlar ne giyiyorsa onu giyiyor. Popüler kültürün gösteri alanı AVM'ler. Bu nedenle bir risk oluşturuyor. O kültüre karşı çıkmak yerine kendi kültürümüzün güzelliklerini yaşatmayı tercih etmemiz gerekiyor. AVM tipi bir kimlik, AVM tipi bir yapı, AVM tipi bir kültür hızla oluşuyor. Özellikle İstanbul'da çok daha belirgin, Anadolu'da da iyice yaygınlaştı artık."
MARKA MERAKI DORUKTA
AVM'lerin tüketimi tetiklediği de bir gerçek. Birçok genç bu 'ortak' alanlarda kendini gösteriyor ve başka gençleri görme imkanı buluyor. Kimi, farklı statülerden gençlerle kendini eşitlediği hissine kapılıyor, tatmin oluyor, kimi de özgüvenini yitiriyor. Ece Kızılyar "Gençler arasında marka merakı çok fazla. Biri yeni bir şey aldıysa illa bir benzerini alırız. Marka ile hava atmak çok fazla!" derken, Elif A. "Arkadaşlarının hepsinin marka giydiğini ve farklı markaların olduğu AVM'leri tercih ettiklerini anlatıyor. Üniversite öğrencisi Melisa Ekici (24) AVM'lerin üniversite gençliği için kolaylık sağladığını söylüyor: "Kuaförden markete, her şey bir arada. Ama diğer yandan gençliği tüketime de yönlendiriyor." Prof. Dr. Narlı da AVM'lerin gençlerin birbirini gördüğü ve kendini gösterdiği görme/görülme alanlarına dönüştüğünü söylerken, Prof. Dr. Tarhan da AVM'lerin tüketim toplumu oluşturma açısından tehlikeli olduğunu ve ailelerin çocuklarına para yönetimi eğitimi vermesi gerektiğinin altını çiziyor.
BİR NEVİ SOSYALLEŞME YERİ
Yusuf A., ortaokuldan sonra okuyamamış. Onun için AVM gezilecek bir yer ve kız arkadaşla buluşma adresi. Emrah ise ilkokuldan sonra maddi nedenlerle okuyamamış, tekstil işçisi Emrah için AVM iş günleri dışında vakit geçirebileceği bir mekan: "AVM'lerde Avrupa'da gibi hissediyoruz, farklı ve güzel bir ortam." Yusuf'a göreyse AVM'ler her kesimden gencin merkezi: "Biz zengin olmadığımız için tek sermayemiz çalışmamız. Kazandığım parayla ev geçindiriyorum. Eğlenecek, gezecek param olmadığı için AVM'de vakit geçiriyorum. Bir şey alamadığımız zaman 'Bizim de olsaydı, biz de alacaktık,' diyerek avutuyoruz kendimizi"
KAFEYE İZİN YOK, AVM'YE VAR
AVM'lerde güvenlik önlemlerinin fazla oluşunun aileler üzerinde önemli etkisi var. Çünkü aileler sokakların tehlikeli olduğu düşüncesinde. Bu nedenle de çocuklarının arkadaşlarıyla buluşma mekanlarının AVM olmasında sakınca görmüyorlar. Sevda Öz (16) lise öğrencisi, İstanbul'da yaşıyor. Arkadaşlarıyla buluşacağında ailesinden izin alabilmek için gideceği semtteki AVM adını verdiğinde hemen izin alabildiğini söylüyor. Elif M. ise (16), "Aileler güvenli bir alan olduğu için başımıza bir şey gelmeyeceğini düşünüyorlar. Uzak bir semtteki AVM'ye gitsek bile izin alabiliyoruz. Bu nedenle sokaklar yerine AVM'ler bizim buluşma yerlerimiz," diyor. Ece Kızılyar "Ailem kapalı alan olduğu, kamera gözetimi bulunduğu için AVM'ye gelmemin daha doğru olduğunu düşünüyor. Açıkçası lise gençliği burada dolaşıyor," diyor.
ANADOLU'YU DA ETKİLİYOR
Liseli D.A'nın (17) annesi H.A. ise kaygılı: "Çocuğumun AVM'ler güvenli olduğu için 'dışarı' yerine AVM'ye gitmesini tercih ediyorum. Ama kızımı ve arkadaşlarını gördükçe gelecekten endişeliyim. Sorunlara duyarsız ve sorumluk duygusundan uzak, sadece eğlenen, tüketen bir gençlik oluşuyor." Anadolu'da yaşayan gençler özellikle de genç kadınlar için AVM'ler rahatlıkla gidebilecekleri yerler halini aldı. Prof. Dr. Narlı da Anadolu'daki sosyal yaşamda AVM'lerin etkisinin çok olduğu görüşünde: "Özellikle muhafazakar olarak addettiğimiz illerde aileler çocuklarını hâlâ kafeye göndermezken, illerindeki AVM'lere gitmelerine izin veriyor."
GENÇLER ARASINDA POPÜLER
Kendini muhafazakar olarak gören üniversite öğrencisi Z.A. (20) arkadaşları ile AVM'de vakit geçirmeyi seven gençlerden. Muhafazakar gençlerin AVM'lerde neredeyse tüm gününü geçirdiğini söylüyor ve ekliyor: "Arkadaşlarım takıldığı için ben de takılıyorum."
BİZ AVM'LERDE BÜYÜDÜK
Eskiden gençler sokakta top oynayıp ip atlar, mahallelerinde birbirlerinin hayatına dokunurdu. Ama zamane gençleri, artık AVM'deki eğlence merkezlerine gidiyor. Onlardan biri de Büşra Başdemir. AVM'lerin bir trend haline geldiğini, buraların liseli gençliğin 'yeni kaçamak' alanları olduğunu söylüyor: "AVM'lerde genelde bizim yaşımıza uygun, ilgimizi çeken eğlenceler ve etkinlikler yapıyorlar, biz de takılıyoruz öyle. Çünkü İstanbul'da başka nereye gidelim ki?" diyor. Liseli Şeyma Akdemir (15) de AVM'leri can sıkıntısını gideren mekanlar olarak tanımlıyor: "Okuldan kaçıp buraya geliyoruz." Samet Doğan (15) ise başka bir gerçeğin altını çiziyor: "Burada hem oyun oynuyor hem de alışveriş yapıyoruz; çocukluğumuzu buralarda yaşadık, buralarda büyüdük biz."
FARKLI SEMTLERDE FARKLI YAŞAM ALANLARI
Birçok gençle farklı semtlerdeki AVM'lerde görüştük. İstinyePark, Olivium, Kanyon ve Cevahir onlardan sadece birkaçıydı. Genel olarak orta ve alt sınıfın yaşadıkları semtlerdeki AVM'ler ile yüksek gelir seviyesine sahip insanların gittiği AVM'ler arasında algı farkı var. 'Varoş' semtlerdeki AVM'lere gidenler Akmerkez ve Cevahir'e "Vav yerler!" diyor. Kanyonvari yerlere giden gençlik ise İstinyePark gibi yerleri "Vav yerler!" olarak görüyor. Hepsi de AVM'leri insanların, sınıfsal ve sosyal farklılılarının bir şekilde sıfırlandığını düşündükleri mekanlar olarak görüyor.
YA AVM'LERDE ÇALIŞAN GENÇLİK?
Madalyonun diğer yüzünde AVM'lerde çalışan gençler. Onların AVM algısı çok farklı. Çoğu hayatından bezmiş. AVM'de mağazaların vitrin tasarımını yapan E.K. (22) gün içinde birçok AVM geziyor. Tatil zamanında tercihi ise kafa dinlemek. Onun gibi birçok çalışan da AVM'deki kalabalıktan, sesten ve bütün gün ayakta çalışmaktan dertli. Çoğu işten çıkartılma korkusuyla konuşmuyor. Ama konuşanlar da "Bunları da yaz abla," diyor.
GEZİ OLAYLARI AVM'LERİ SORGULATIYOR
Gezi Parkı eylemleri sonrasında gençliğin AVM ile ilişkisinde nasıl değişiklik oldu derseniz, iki örnek: 26 yaşındaki G. L. "AVM'lere gitmemeye karar verdim. Kıyafet için Kadıköy ve Bağdat Caddesi'nde bulunan butik mağazalara gideceğim," diyor. 28 yaşındaki D. C. ise AVM'lere eskisi kadar sık gitmeyeceğini, alışveriş için butik mağazaları tercih edeceğini belirtiyor. "Ama," diyor "Kanyon'daki spor salonuna üyeliğim var. Bu nedenle oraya haftada birkaç kez uğruyorum. Maalesef parasını peşin ödedim."
AVM SÖZLÜĞÜ
Vitrin gezmek: Alışveriş yapmayıp sadece bakmak.
AVM yapmak: Kafede sohbet etmek.
Ne var ne yok: Yeni trendleri takip etmek.
Meydan: AVM'de buluşmak.
Hadi hava alalım: AVM'ye gitmek.
Kaçamak: Liselilerin AVM eğlencesi.
Lunapark: AVM'deki eğlence merkezi.
Seyirlik: Üst katlardan alt katlardaki gençleri süzmek.
Foto-AVM: AVM'de hatıra fotoğrafı çekmek.
AVM TİPLERİ
Seviyorum lancılar: - AVM'de bir kız gördüm, yine gelir mi acaba? - Yarın yine geliriz kanka!
Yemekçiler: İşten çıkıp en yakın AVM'de yemek yiyenler.
Sohbetçiler: Kafelerde oturanlar.
Akşamcılar: İşten sonra uğrayanlar.
Tüm güncüler: Sabahtan akşama AVM'den çıkmayanlar.
Piknikçiler: Aile ile gelip hafta sonu vakit geçirenler.
Etkinlikçiler: Sergi, konser, sinema, tiyatro için gidenler.
Rutinciler: Düzenli alışverişe gelenler.
TÜRKİYE'DE AVM TARİHİ
Türkiye'de ilk AVM İstanbul'da, 1988'de açıldı: Galleria. Sonraki yıllarda İstanbul, Ankara, Muğla, Adana ve İzmir'de açıldı. 2013 verilerine göre Türkiye genelinde 311 AVM bulunuyor. Bu yıl sonuna kadar AVM sayısı 322'e ulaşacak. İstanbul en çok AVM'nin bulunduğu şehir. 95 tane AVM var. Türkiye genelinde, 24 şehir dışında, tüm kentlerde AVM bulunuyor. Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği'nin rakamlarına göre Türkiye'de 2011'de toplam ziyaretçi sayısı 1,3 milyar iken bu rakam 2012'de ise 1,5 milyara yükselmiş.