İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün sokak suçları ile aktif bir şekilde mücadele yürüten birimi olan Güven Timleri Şube Müdürlüğü'ne bağlı sivil polisler, 2009 yılından itibaren suçluların peşinde koşuyor. Kalabalık ve suç potansiyeli yüksek olan noktalarda farklı meslek gruplarının kamuflajları ile görev yapıyorlar. Hiç umulmadık anlarda suçluları suçüstü yakalayarak karşımıza çıkıyor, suçluları da mağdurları da şaşırtıyorlar. Özellikle de turistleri... İstanbul'un sivil güven timleri; simitçi, kestaneci, garson, ayakkabı boyacısı ve seyyar satıcı kılığına giriyor, ikişer kişilik sivil gruplar halinde dolaşıyor. Alışveriş merkezleri başta olmak üzere bazı noktalarda tezgahtar rolüne dahi girebiliyorlar. Mağazalarda suçlulara suçüstü yapıyorlar. İstanbul'un ayaklı MOBESE'leri olarak adlandırılan güven timleri; 2014 yılında gasp, yankesicilik, kapkaç, hırsızlık, dolandırıcılık, uyuşturucu ve cinayet başta olmak üzere İstanbul genelinde farklı suçlara karışan 16 bin 218 kişiyi suçüstü yakaladı. Geçmişte işledikleri ve yargılandıkları suçlardan ötürü kesilmiş hapis cezaları bulunan ve polisler tarafından aranan bin 440 kişiyi gözaltına alarak tutuklattılar. Onlar her suça el atıyor, her zaman her yerde suçluların karşısına çıkabiliyorlar. Son sürprizlerini geçtiğimiz yıl belediye işçisi kılığına girerek yapan güven timleri, her geçen gün yeni bir teknik, yeni bir yöntem geliştiriyor. Son tekniklerinin ismi ise 'Koş koş'... Bu yöntemi; gece-gündüz, cadde-ara sokak ayrımları yapmadan; özellikle Beyoğlu'ndaki İstiklal Caddesi, Beşiktaş ve Kadıköy gibi kalabalık noktalarda uyguluyorlar. Sivil polisler, bu bölgelerde şüpheli olan ve süratli bir şekilde koşan bir kişiyi gördüklerinde mutlaka koşarak takibe alıyor, koşarak yakalıyor ve kontrolden geçiriyorlar. Güven timleri bu teknikle geçtiğimiz yıl 135 kapkaççıyı, 206 gaspçıyı suçüstü yakaladı.
VATANDAŞLARIMIZLA OMUZ OMUZA ÇALIŞIYORUZ
Güven Timleri Şube Müdürü Erhan Alemdar (41), bu yöntemle Beyoğlu'nda omuz atma nedeniyle işlenen altı cinayetin katil zanlısının suçüstü yakalandığını ifade ediyor. 10 ay önce Güven Timleri Şube Müdürü olarak atanan dördüncü sınıf emniyet müdürü Erhan Alemdar, "Bazen ağabey-kardeş, bazen de yakın arkadaş gibiyiz" dediği sivil polislerinin çalışmalarını ve hedeflerini SABAH'a anlattı.
- İstanbul'da kaç güven timi var?
- Şimdilik polis kadromuz 740 kişi... Ekibimizin tamamı sivil ve genç arkadaşlardan oluşuyor. Zaman içerisinde yaptığımız çalışmalar sonucu vatandaşlarımızdan çok olumlu tepkiler aldığımız için sivil polis sayımız çok kısa sürede yüzde 100 oranda artırılacak. 2015 yılı sonunda yaklaşık bin 500 kişilik bir ekip olacağız. Polis sayımız arttığında Güven Timleri Şube Müdürlüğü istediğimiz seviyeye ulaşacak ve sokak suçları ile mücadelesine çok daha güçlü ve dinamik bir şekilde devam edecek."
- Sivil güven timleri nasıl seçiliyor?
- Biz Güven Timleri olarak bütün şehrin nabzını tutuyoruz. 24 saat boyunca sokakta olan bir şubeyiz. Bu nedenle de mesailerinde asla zaman mevhumu gözetmeyecek, çalışma aşkı olan gönüllü arkadaşlarımızı tercih ediyoruz. Genç, dinamik, bazı kültürel uyumları sağlayabilecek ve sırıtmayacak polislerle çalışıyoruz. Ekibimizde entelektüel ortamlara alışkın polisler de var, mahalle kültürünü iyi bilen bıçkın delikanlı polisler de... Küpe de dahil olmak üzere giyim konusunda oldukça serbestler.
- İnsanlardan nasıl tepkiler alıyorsunuz?
- Çok sayıda ihbar maili ve telefonları aldığımız gibi teşekkür mesajları da alıyoruz. Vatandaşlarımız şikayetlerini dile getiriyor, bizler de titizlikle inceliyoruz. Bazı noktalarda esnafın da desteğini alıyoruz. Bizlere çok yardımcı oluyorlar. Vatandaşla iç içe, omuz omuza görevimizi yapıyoruz. Sivil polislerimizin turistlerle de iletişimleri çok iyi... Yabancı dil biliyorlar ve iletişime her zaman açıklar. Kısacası insanlar çok olumlu tepkiler veriyor. "Sizin olduğunuz yerde huzur var" dediklerinde bu bizi çok mutlu ediyor.
- 'Koş koş' tekniği hiç tepki çekiyor mu?
- "Koşmak da mı yasak kardeşim" diyenler elbette oluyor. Fakat burada amaç kötü niyetli değil. Her bireyin huzuru için gerekli. Beyoğlu'nda bu teknikle altı cinayetin katil zanlısını sıcağı sıcağına suçüstü yakaladık. Azılı yankesiciler ile gaspçılar da bu tekniğe boyun eğdi. Koşmak elbette yasak değil fakat İstiklal Caddesi gibi belirli noktaların ruhuna aykırı. Polislerimiz zaten hareketlerinden okuyor. Şüpheli olup olmadığını anlıyorlar. Bu konuda da elbette seçiciler. Ufak bir şüphe sezdiklerinde yakalıyorlar. Vatandaşın tepkileri de çok olumlu... Çünkü suçluların böylelikle yakalanma oranları artıyor.
- Komik bazı olaylar da yaşanıyordur?
- Evet. Performans değerlendirmesi yaptığımız toplantılarda polis kardeşlerimiz başlarına gelen komik olay ve diyalogları anlatıyor. Çok sık olmasa da; koşarken polislerimiz tarafından durdurulan bazı kişilerin, işlerine veya randevularına geç kaldıklarını ifade ettiklerini söylüyorlar. Fakat insanlar genellikle hoşgörülü davranıyor. Bu teknikte polislerin okuma ve analiz kabiliyetinin üst düzeyde olması çok önemli. Mesleki eğitimlerde bu deneyimleri kazanıyor ve kendilerini geliştiriyorlar.
KADINLAR VE ÇOCUKLAR ÇOK ÖNEMLİ
- Hassas olduğunuz konular var mı?
- Var. Şube olarak kadınlara karşı işlenen suçlarda oldukça hassas davranıyoruz. Özellikle cinsel taciz ve son dönemlerde sık sık üzücü olaylarla gündeme gelen kadına şiddet vakalarında polisleri eğitiyor ve bilgilendiriyoruz. Sokaklarda asayişi sağlarken, kadına şiddetin de her zaman karşısında olacağız. Polislerimiz, sokak ortasında veya başka bir noktada şiddet gören bir kadını gördüklerinde duruma müdahale ediyorlar. Çocuklara karşı işlenen suçlar da hassas olduğumuz bir diğer konu.
- Yeni kamuflaj ve sürprizler var mı?
- Polisin tekniği tükenmez. Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da özellikle yaz aylarında suçlulara sürprizlerimiz olacak. Polislerimizin de teklif ve önerilerini değerlendirerek bazı kamuflaj yöntemleri planlıyoruz. Sokakta suça karışacak olanların bir defa daha düşünmesi gerekiyor. Çünkü farklı meslek gruplarının rollerine bürünerek gizlenen sivil polislerin gözleri her zaman üzerlerinde olacak.
NOEL BABA, SİMİTÇİ, KESTANECİ MİLLİ PİYANGOCU...
Güven timleri, cep telefonları veya farklı cihazlar ile gizli olarak etek altı fotoğraf çekerek kadınların kabusu olan tacizciler ile sapıkları da takip ediyor. Taciz olaylarının her türlüsünü önleyebilmek adına metrobüs hatlarında seri seferlere katılıyorlar. Yılbaşı geceleri yine yankesicileri ve fırsatçı tacizcileri yakalayabilmek için kırmızı kıyafetleri ve uzun beyaz sakallarıyla Noel Baba veya milli piyangocu kılığında sokaklara çıkıyorlar. Şüphelileri suçüstü yakalayabilmek adına saatlerce takip yapıyorlar.
TURİST AVCISI TİCARİ TAKSİCİ ÜÇ DEFA DOLANDIRDI
Turist avcısı bazı ticari taksicilere yönelik çalışmalar da yapan sivil polisler Beyoğlu, Sultanahmet ve Eminönü başta olmak üzere turistlerin yoğun bulunduğu bölgelerde turist kılığına giriyor. Taksilerine binen turist müşteri kılığındaki polislerin verdiği 50 liralık banknotları el çabukluklarını kullanarak 5'er liralık banknotlarla değiştiren ve "Beş lira verdiniz" diyerek dolandırıcılık yapmaya kalkışan 58 taksici geçtiğimiz yıl gözaltına alındı. Hüseyin B. (42) isimli taksici, 50 liralık banknotu üç defa üst üste "Beş lira verdiniz" diyerek turist rolünde olan sivil polise geri verince suçüstü yakalandı ve tutuklandı.
SAHTE POLİSLER GÜVEN TİMİNE KİMLİK SORARSA...
Polis oldukları anlaşılmayan sivil güven timleri de, Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği gibi sahte polislerin peşinden koşuyor. İstanbul'da rastgele durdurdukları kişilere kendilerini polis olarak tanıtarak kimlik kontrolü yapan ve çevirdikleri kişilerin üzerlerindeki paralar ile telefon veya saat gibi değerli eşyalara 'İnceleyeceğiz' diyerek el koyan iki sahte polis geçtiğimiz aylarda suçüstü yakalandı. Beşiktaş'ta sivil güven timlerini hedef alarak durduran ve baltayı taşa vuran iki zanlıdan sahte polis kimliği çıktı. "Kimliği görebilir miyiz" diyen güven timine sahte kimlik gösteren zanlılar tutuklandı.