11 yaşındaki Hamza'nın, okula gitmek için gün sayan Ayşe'nin ve binlerce Cerabluslunun artık yüzü gülüyor. Yasaklarla, baskılarla, zulümle geçen iki buçuk yılın ardından terör örgütü DAEŞ işgalinden Türkiye sayesinde kurtulan halk, şu günlerde hayata sıkı sıkıya sarılıp yaralarını sarmaya çalışıyor
Sokaklarda çocuk sesleri yükselirken, fırınlardan mis gibi ekmek kokusu yayılıyor. DAEŞ zulmünden kaçanlar da geri dönüp evlerine, vatanlarına tekrar kavuşmanın sevincini yaşıyor. Pazar SABAH Cerablus sokaklarındaydı, değişimin izini sürdü...
Gaziantep'in Karkamış İlçesi'nin karşısında bulunan Suriye'nin Halep iline bağlı Cerablus ilçesi 2012 yılında rejim güçlerinin elinden Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) tarafından alınmıştı. 2014 yılının ilk günlerindeyse terör örgütü DAEŞ burayı işgal etti. Acı, korku ve işkence içinde geçen iki buçuk yıl boyunca Cerabluslular, DAEŞ'in işgalinde her gün adeta cehennemi yaşadı. DAEŞ'den kaçan binlerce kişi vatansız kaldı. Kaçamayan yüzlerce kişi sebepsiz yere katledildi, onlarca kadın dul, çocuklar da daha hayatlarının baharında öksüz kaldı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 24 Ağustos'ta başlattığı Fırat Kalkanı Harekatı'nının ardından dünyanın gözü Cerablus'a çevrildi. İki buçuk yıl boyunca tarifi imkansız acılar çeken Cerabluslular Türk Silahlı Kuvvetleri'nin desteğiyle kenti temizleyen ÖSO savaşçılarını gözyaşları içinde karşıladı. Cerablus'a ilk giren ÖSO komutanlarından biri olan Muhammed İsmail o anlar için, "Bir ana oğlunu nasıl beklerse Cerabluslular da bizi öyle bekledi. Bir halk evlatlarına nasıl sahip çıkarsa Cerabluslular da bize öyle sahip çıktı. Cerablus meydanında alkış ve gözyaşları içinde birbirimize sarıldık" dedi. Cerablus, ÖSO savaşçılarının eline geçmesiyle yeniden doğdu. DAEŞ'in işgalinin ardından ilçeden ayrılan çok sayıda sivil, güvenliğin sağlanmasının ardından evlerine dönmeye başladı. Uzun bir süreden sonra yurtlarına kavuşan Cerabluslular, ilçede hayatı canlandırdı. Bir zamanlar kara kıyafetleriyle Cerablus sokaklarında korku salan DAEŞ militanlarının yerini şen kahkahalarıyla çocuklar aldı.
TEŞEKKÜRLER TÜRKİYE
İki buçuk yıl boyunca Cerablus'un altyapı sistemini yerle bir eden DAEŞ militanları yüzünden ilçede büyük bir altyapı sorunu yaşanıyor. İlçenin tamamında içme suyu ve elektrik sıkıntısını yaşanırken Cerabluslular, başta temel gıda ve tıbbı malzeme ihtiyaçları olmak üzere birçok sorunla boğuşuyor. Tüm sıkıntılara rağmen DAEŞ'ten kurtulmanın ve evlerine kavuşmanın mutluluğunu yaşayan ilçe sakinlerinin yüzü gülüyor. Hayatın yavaş yavaş normale dönmeye başladığı ilçede uzun bir sürenin ardından rahat bir nefes alan Cerabluslular, şehrin sokaklarında özgürce dolaşmanın, ilçe merkezinde kepenklerini açan dükkanlarda alışveriş yapmanın keyfini çıkartıyor. Her fırsatta kendilerini yalnız bırakmayan Türk halkına ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a minnettarlığını sunuyor. Pazar SABAH Cerablus sokaklarında değişimin izini sürdü!
Yasaklardan bıkmıştık
DAEŞ'ten kurtulmanın mutluluğunu yaşayan Cerabluslular, terör örgütünün yasakladığı telefon, televizyon ve uydu anteni gibi teknolojik cihazları yeniden kullanmaya başladı. DAEŞ'in yasakları ile yaşamanın hayatı cehenneme çevirdiğini anlatan Mahmud Zengin "DAEŞ internet, telefon ve uydu anteni kullanmayı yasakladı. Her şey yasaktı. Kuralara uymayanlar eğitime alınıyordu, ikinci kez aynı hatayı işleyenler ise hapse gönderiliyordu" diyerek yasaklarla nasıl yaşadıklarını anlatıyor.
Her şey çok güzel olacak
Cerablus'un özgürlüğüne kavuşmasından sonra ilçeye geri dönüşler de başladı. Cerablus'a dönenlerden biri de Ayşe Mahmud. İki gün önce gelmiş. Mahmud "Biz evimizi, yurdumuzu bırakıp kaçmak zorunda kaldık. DAEŞ birçok akrabamı infaz etti. Maalesef çocuklarımı öldürdü. Burası bizim vatanımız. Kendi vatanımıza, kendi evimize hasret kaldık. DAEŞ buraya geldiği zaman her şeyimizi bırakarak güneydeki köylere kaçtık. Şimdi döndük. Bundan sonra her şey çok güzel olacak" diyor.
Sonunda kurtulduk
DAEŞ'in işgali altındayken Cerablus'ta kadınların tek başına sokağa çıkması yasaktı. Erkekler kot pantolon giyemiyordu, sigara içenler cezalandırılıyordu. İlçede şimdilik elektrik ve içme suyu sıkıntısı bulunsa da insanlar hayatından memnun. Bugünlerde özgürlüğün tadını çıkarıyor, DAEŞ'den kurtulmanın mutluluğunu yaşıyor. DAEŞ'le birlikte her gün cehennemi yaşadıklarını söyleyen İbrahim Emin, "Baskı, zulüm ve işkence... Bu iki yılda neler yaşadığımızı Allah biliyor. Her gün dua ettim gitsinler diye. Sonunda kurtulduk. Allah Türkiye'den razı olsun. Sonunda geldi ve bizi bu beladan kurtardı. Türk halkına, milletine sonsuz teşekkür ediyoruz. Türkiye gıda ve yemek yardımı yapıyor. İlçede ekmek sıkıntısının yanı sıra, tıbbı malzeme ve ilaç sıkıntısı da bulunuyor. Bize yardım edin" diyor.
Bu toprakların çocuklarıyız
Ordusu'nun desteğindeki ÖSO, Cerablus'un güneyine ve batısına doğru ilerleyişine devam ediyor. Bugüne kadar 46 köyü terör örgütleri DAEŞ ve YPG'nin elinden almayı başaran savaşçılara, Suriye'nin dört bir tarafından da destek geliyor. Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin bir kısmı da DAEŞ ve YPG'ye savaşmak için ÖSO'ya katılmak üzere Gaziantep'in Karkamış ilçesine gidiyor. ÖSO ile birlikte Cerablus'a ilk giren ekibin içerisinde bulunan İbrahim Hamiş, "Cerablus bizim vatanımız. Biz buranın çocuklarıyız. Bu topraklar bizim. Burayı kanımızın son damlasına kadar savunacağız. DAEŞ'in de YPG'nin de burayı bir daha ele geçirmesine fırsat vermeyeceğiz. DAEŞ, ÖSO içerindeki birçok savaşçının ailesini, akrabasını öldürdü. Binlerce kişiyi vatansız bıraktı. Şimdi DAEŞ'e karşı savaşmak için geri geldik. Sadece buradan değil. Halep'ten, Azez'den Lazkiye'den binlerce kişi buraya savaşmaya geliyor. Vatanımızı bir daha sahipsiz bırakmayacağız" diyor.
Artık rahatça sokaklara çıkabiliyorum
Bir zamanlar DAEŞ'in tüm dünyaya seyrettirdiği o ünlü Cerablus meydanı şimdi kız çocuklarının "Teşekkürler Türkiye, Teşekkürler Erdoğan" sesleriyle çınlıyor. Hep bir ağızdan sloganlar atan, şarkılar söyleyen çocuklar, DAEŞ'lilerin küçük yaştaki kız çocuklarına bile zorla kara çarşaf giydirdiğini söylüyor. Cerablus sokaklarına çıkmaktan artık korkmadığını anlatan çocuklardan biri de Ayşe: "DAEŞ buradayken sokaklara çıkamıyorduk, korkuyorduk. Onlar gidince sokaklara rahatça çıkabiliyorum. Burası bizim evimiz, bizim vatanımız. Biz burada özgürce yaşamak, okula gitmek istiyoruz..."
Rahat rahat bisiklet sürüyorum
Cerablus'ta savaşın, işkencenin, zulmün izlerini çocukların bakışında görüyorsunuz. İki buçuk yıl boyunca dehşet verici hikayelere tanıklık eden o gözler, bugünlerde gelecek güzel günlerin hayalini kuruyor. O çocuklardan biri de askeri kamuflaj kıyafetiyle Cerablus sokaklarında özgürce bisiklet süren 11 yaşındaki Hamza. "Babam ve abim Münbiç'te kaldı. İki yıldır hiç haber yok. Ben annemle birlikte Cerablus'tayım. DAEŞ buradan gidince her şey çok güzel oldu. Onlar hep insanlara baskı yapıyordu. Şimdi rahat rahat bisiklet sürebiliyoruz" diyor.
Nihayet fırınlarımızı tekrar açtık
Cerablus'ta hayatın normale dönmeye başladığını her yerde hissediyorsunuz. Esnafların dükkanlarını açması bir gösterge mesala, özellikle de fırıncıların. İki gün önce ekmek fırınını açan Ebu Salah, ekmek teknesi yeniden işlediği için mutlu olduğunu söylüyor: "Cerablus'ta büyük bir un ve gıda sıkıntısı var. Un olmadığı için ekmek de yapamıyoruz. Halk ekmek istiyor ama yapabileceğimiz bir şey yok. DAEŞ gidince hayat normale dönmeye başladı. Biz de fırınımızı tekrar açtık. Ekmek ve lahmacun yapıyoruz."
Biz hep bu günü bekledik
Hareketlenen Cerablus çarşısında marketini açan Abu Salah'ın mutluluğu gözlerinden okunuyor: "Cerablus bizim tek vatanımız. Gidecek başka bir yerimiz yoktu. Vatanımızda tekrar özgürce yaşayacağımız günleri görebilmek umuduyla yaşadık. İnsanlar artık rahatça sokağa çıkabiliyor. Çarşıya gelip alışverişini yapabiliyor. Biz hep bu günü bekledik, hep bugünü istedik. Şimdi daha mutluyuz ve gururluyuz."
DAEŞ'siz hayat çok güzel
Köylerden topladığı sebzeleri çarşıdaki tezgahında satan Muhammed Kadir DAEŞ'siz hayatın çok güzel olduğunu söylüyor. Önceden köylülerin sebze ve meyvelerini bile toplayamadığını anlatan Kadir "Sebze ve meyve bahçeleri, fıstık tarlaları hep mayın içerisinde. Birçok kişi ekinlerine, tarlasına gidemiyor. DAEŞ'liler her şeye, herkese zarar verdi. Şimdi o tarlalar mayınlardan temizleniyor" diyor.