Doğum sırasında Aguero'nun köprücük kemiği kırıldı. Annesinin kucağında eve ilk geldiğinde iki aylıktı. Arjantin'de, yılanlar mağarası diye bilinen fakirliğin, suçun cirit attığı bir yerde, doğru düzgün çatısı bulunmayan, kapı niyetine battaniye gerilmiş bir evde büyüdü. "Geceleri dışarı bakamazdınız, zira gördükleriniz hayal edemeyeceğiniz kadar korkunçtu" diye anlatırdı büyüdüğü ortamı. Babası taksi şoförüydü, bazı günler eve yiyecek getiremediği olurdu. Mahallede top peşinde koştuğu arkadaşlarının çoğunun akıbeti ya cezaevi ya da mezarlık olmuştu. Vatandaşı Tevez, polisin bile girmeye cesaret edemediği, çetelerin kontrolündeki Fort Apache bölgesinde doğup büyüdü. En yakın arkadaşı Dario 17 yaşında polisle çatışırken öldü. Ayakkabı alacak parası olmadığı için küçük numara giymekten, ayaklarında gelişim sorunları baş gösterdi. Adebayor 4 yaşına kadar yürüyemedi. Sekiz yıl önce, içinde olduğu milli takım otobüsü tarandı, arkadaşları kucağında can verdi. İnsanların vücudunu delip geçen mermileri birer film sahnesi gibi izledi, şans eseri hiçbiri kendisine isabet etmedi. Bir dönem Borussia Dortmund formasıyla fırtına gibi esen Polonyalı sağ kanat Blaszczykowski 10 yaşındayken, babası, kendisinin ve kardeşinin gözü önünde annesini öldürdü. Onlar ve daha niceleri, her türlü travmaya, zorluğa rağmen, hedeflerini kovaladı. Hayata sıfırdan bile değil, 3-0 mağlup başladılar ama sonunda maçı çevirdiler.
YETENEKLERİNE İHANET
Elbet hata da yaptılar. Misal Tevez'in çocukken döktüğü kaynar suyun vücudunda bıraktığı iz kadar, yaşadığı çocukluk da ruhunda iz bıraktı. Ama etraflarını saran karanlığın kaderlerini yutmasına izin vermediler. Hayallerine odaklandılar. Yeteneklerine ihanet etmediler. Arda Turan etti. Kendisi rol model olabilecekken, seçtiği rol modellerin, izlediği yolun, eline geçen fırsatları hoyratça harcamasının bedelini ödüyor şimdi... Ondan çok daha çetin yollardan geçenler zirveye çıkmakla kalmadı, daha zor olanı başarıp orada tutundu. Ama Arda zirvenin rüzgârlarıyla savruldu gitti. Ve hiçbir zaman yanlış yaptığını düşünmedi. Yardım istemedi. İnsanlar, düne kadar gurur duydukları adamın içine düştüğü durum için üzülmüyorlar dahi... Zira bu tamamen onun seçimi. Keşke 'adam' olma hevesinin yarısı kadar "Türkiye'nin Arda'sı" olmaya heves etseydi. Belki birileri onun için bir şeyler hissederdi.