İstanbul, 4. Levent'te, ara sokak sayılabilecek bir mevkide müstakil bir bina. Binanın önünde ufak bir yeşillik alan, etrafında ise marketler, dükkanlar ve yine büyüklü küçüklü müstakil evler... Bundan 20 gün evvel çoğu kişi için sıradan, herhangi bir yer olarak görülen bu sokak ve bina şimdi tüm dünyanın gözünün üstünde olduğu, gelecek bir habere kulak kabarttığı gizemli, sarsıcı bir vakanın ana mekanı olmuş durumda.
Suudi Arabistan'ın İstanbul'daki konsolosluğundan bahsediyoruz. 2 Ekim'den bu yana tüm dünya Cemal Kaşıkçı'nın hikayesine odaklanmış halde. Aslında artık herkes hikayeye hakim fakat yine de kısa bir hatırlatmada fayda var.
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'dan, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girdiği 2 Ekim'den bu yana haber alınamıyor. 20 gündür olay gitgide dallanıp budaklanırken konsoloslukta bir cinayet işlendiği hatta cesedin ortadan kaldırıldığı iddiaları giderek güçlenmiş vaziyette.
Hal böyle iken 'olay mahalli'nde 20 gün süresince hareket bir an olsun durmadı. Dedik ya tüm dünyanın gözü bu olay üzerinde diye hakikaten öyle. Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz'in olayı duyurduğu ilk andan itibaren dünyadan onlarca basın kuruluşu Suudi gazetecinin akıbetini büyük bir ilgiyle takip ediyor. Biz de gittik konsolosluğun önüne...
Dünya, Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetini A Haber'den takip etti
20 gündür yaptığı haberlerle bu konuda dünya basınına referans olan SABAH gazetesi Özel İstihbarat servisi müdürü Abdurrahman Şimşek ve İstihbarat şefi Nazif Karaman da gözlemleriyle ilgiyi doğruluyor. Karaman "24 saat konsolosluk ve rezidans önünden canlı yayın yapıldı. Gözlemlediğimiz kadarıyla konsolosluk önündeki yabancı basın sayısı Türk gazetecilerden fazlaydı. Gazeteciler çok tarihi anlar yaşadı" diyerek olayın tüm dünya tarafından nasıl ilgiyle takip edildiğine işaret ediyor.
Konsolosluk binasının karşısındaki küçük yeşil alan özellikle yabancı basın mensuplarına tahsis edilmiş gibi. Çadırlarını kuran CNN, Deutche Welle, Rusya devlet televizyonu Russia 24 ve daha birçok basın organı saat başındaki yayınlarını buradan gerçekleştiriyor. Hemen yanı başındaki alanda ise yerli basın bulunuyor. Onlar da gelişmeleri büyük bir heyecanla aktarmakta. Her adım attığınızda farklı coğrafyalardan farklı milletlerden gazetecilere rastlamak mümkün. Japonya'dan da Katar'dan da Azerbaycan'dan da gelen var.
Uluslararası basının temsilcileri Cemal Kaşıkçı'nın hikayesinin meslek hayatlarının en önemli ve ilgi çekici haberi olduğu konusunda hemfikir. Kimisi olayın politik ve diplomatik sonuçlarının nereye varacağını merak ederken kimisi yaşananları gizemli bir film senaryosuna benzetiyor, kimisi de hikayenin tüm detaylarını öğrenmek uğruna var gücüyle çalışıyor.
Bu noktada da SABAH'ın haberleri, elde ettiği veriler onlar için önemli bir referans unsuru olmuş durumda. The New York Times Türkiye bürosu şefi her gün SABAH gazetesinden olayı takip ettiklerini belirtirken Wall Street Journal Türkiye bürosu şefi de Kaşıkçı olayının aydınlatılmasında SABAH'ın haberciliğinin önemli bir rolü olacağını öngörüyor.
Cemal Kaşıkçı'nın gizemli kayboluşunu takip eden uluslararası medya kuruluşlarına mensup gazeteciler 20 gündür yaşadıklarını, gazetecilik yaşamlarının en 'sıradışı' vakasını anlattı.
Mahmut Wasiq, AL MAIDEEN, İRAN
KARMAŞIK BİR MESELE
Olayın ilk ortaya çıktığı andan beridir burada olan gazetecilerden biriyim. Meslek hayatım boyunca birçok kez sahada yer aldım ancak bugün gerçekten çok komplike bir olayla karşı karşıya gibiyiz.
Olayın önemini katlayan birçok sebep var. Kaybolan kişinin gazeteci oluşu bizim ilgimizi arttırıyor. Ayrıca güvenli olduğu varsayılan bir mekanda bahsedilenler gibi bir olayın yaşanma ihtimali son derece hayret verici.
İlk kez böyle gittikçe sarpa saran bir kriminal olayla yüz yüzeyim. Cemal Kaşıkçı hikayesinin gazetecilik hayatım boyunca yüzleştiğim en önemli olaylardan biri olduğu gerçek.
Carlotta Gall, THE NEW YORK TIMES, ABD
OLAYI SİZİN GAZETENİZDEN HER GÜN TAKİP EDİYORUZ
Haberini yaptığım en önemli olay budur diyebilirim. Geçen akşam ses kayıtlarını deşifre edip haberin detaylarını yazarken bir an kendimi hastalanmış, midem bulanıyormuş gibi hissetim. Öyle detaylar vardı ki... İnanılır gibi değildi iddialar. Üstelik ben, Cemal Kaşıkçı'yı bir gazeteci olarak az da olsa tanırdım. Böyle düşününce daha da sarsıcı oluyor.
Düşünüyorum da böyle bir olaya şahit olmuş muyduk gazetecilik hayatımız boyunca, sanmıyorum. Gözümün önüne onlarca savaş, bombalama ve terör saldırısı haberi geliyor ancak böyle bir vahşeti hayır, asla.
Bir de olay öyle bir boyuta geldi ki bir süre sonra kendimizi haberci olarak değil de bir cinayeti aydınlatmaya çalışan dedektifler gibi hissetmeye başladık. Ortada kayıp bir adam, olası bir cinayet ve her gün çıkan yeni detaylar var. Tıpkı bir film senaryosu gibi...
Hikayenin sonunda tüm gizemlerin aydınlatılmasını ve her detayın ortaya çıkarak ne olduğunu anlamayı umuyorum. Sonunda elbet ülkeler arasında bunun diplomatik sonuçları da olacaktır, bunu da yaşayıp göreceğiz.
Her gün gazetelere manşet olan bir hikaye oldu bu. Geçen akşam New York'taki editörlerimizden bir mesaj aldım. Önceki gün yaptığımız Cemal Kaşıkçı haberi ABD'de 2 milyonun üstünde kişi tarafından okunmuş. Bu çok büyük bir sayı!
Bu süreç içinde her gün SABAH gazetesini de takip ettik, ediyoruz.
Gazetelerin rolünün herhangi bir krizi çözmek olduğunu düşünmüyorum. Fakat bilgileri ortaya çıkarmakta medyanın rolü kritik, Bu noktada SABAH gazetesi bize her gün okunacak yeni bilgiler sundu.
Takeshi Abe, TV ASAHİ, JAPONYA
BÖYLESİ BİR HİKAYE GÖRMEDİM
Biz beş gündür buradayız. Büyük gizemler barındıran bir film senaryosu gibi. Ne kadar burada kalacağımıza dair kesin bir fikrim yok.
Türkiye'ye gelmeden önce bu mevzuya dair çıkmış tüm haberleri okumuştum. Ancak geldikten sonra şunu gördüm, evet, kesinlikle sandığımızdan daha büyük bir olay söz konusu ve bunun her bir detayını öğrenip aktarmak zorundayız.
Kariyerim boyunca böylesi bir hikaye görmedim, hayatımın en ilgi çekici işi.
Japonya halkı meseleyle hayli ilgili. Doğruyu öğrenmek istiyorlar. Çünkü bu olayın birtakım siyasi ve ticari sonuçları da olacaktır Japonya için.
Adnan Can Ataytürkmen, AL ARABY TV, KATAR
15 TEMMUZ'DAN DAHA YOĞUN ÇALIŞIYORUZ
Sabah 8'de yayınımız başlıyor, gece 2'ye kadar mesaimiz devam ediyor. İki haftadır her günümüz böyle.
Ekim'in 2'sinden beri buradayız. Vaka günden güne ilginçleşti, büyüdü ve daha fazla ilgi çekmeye başladı.
8 yıldır gazetecilik yapıyorum. İlk defa bu kadar yoğun çalışıyoruz. 15 Temmuz'da da Türkiye'ye gelmiştim, o dönemden bile daha yoğunuz şu anda.
Katar'da herkes bir an evvel gerçeği öğrenmek istiyor. Cemal Kaşıkçı şu an nerede? En büyük soru bu. Öldürüldüyse bile cesedi nerede?
Bu haberin eşi benzeri yok. Haberin ciddiyetini puanlamam gerekse 10 üzerinden 10 derim.
David Gauthier-Villars, THE WALL STREET JOURNAL, ABD
SABAH SÜREÇTE ETKİN ROL OYNAYABİLİR
6 aydır Türkiye'deyim. 153 kişinin öldüğü 2015'teki terör saldırıları esnasında Paris'teydim. Kariyerimde asla unutamayacağım günlerdi. İşte Cemal Kaşıkçı hadisesi de kariyerimde unutamadığım ikinci olay oldu.
Sürecin devamında ne olacak kestirmek güç. Esas soru, Suudi kralının sürecin sonunda politik olarak nasıl hayatta kalacağı.
SABAH gazetesinin elinde önemli materyaller ve bilgiler var, önemli bir gazetecilik yapıldı. Bu meselenin çözüme kavuşturulmasında bu gazetenin etkin bir rol oynaması da şaşırtıcı olmayacaktır.
