Türkiye'nin en iyi haber sitesi
TİMUR SIRT

İzinsiz uçan drone’a gökyüzü dar gelecek

İnsansız hava araçları son 10 yılda hızla yaygınlaştı. Şimdi neredeyse her bütçeden insanın ulaşabileceği cihazlara dönüştü. Bu süreç sadece güvenlik değil, özel hayat koşullarını da etkilemeye başladı. Artık evinizin yüksek duvarlarına bile güvenemezsiniz...

İnsansız hava araçlarının hayatımızı nasıl değiştirdiğini şöyle bir düşünün. Örneğin artık açık havada düzenlenen düğünlerde drone olmadan gelin ve damat evet demek istemiyor. Şantiyeler ve fabrikalar iş durumundaki ilerleme veya güvenlik için drone kullanmaya alıştı. Hatta drone'lar doğa yürüyüşlerinde sıradan bir arkadaşımız olacak kadar kolay kullanılan ve ekonomik bir şekilde karşımıza çıkmaya başladı. 2018 yılında global drone pazarının 14 milyar dolar olduğu tahmin edilirken 2024'e kadar bu rakamın 43 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu büyüme, ürün teslimatı ve potansiyel maden alanlarını ya da bina inşaatlarını incelemeden tatmin edici eğlence olanaklarına kadar, insansız hava araçları kullanmanın sunabileceği potansiyel fırsatlar ve pozitif değişimlerle giderek artıyor.

DRONE DÜŞMANI ÇÖZÜM
Ancak her zaman iyi senaryolarla karşımıza çıkmayan insansız hava araçları sadece kamu güvenliğini tehlikeye atmakla kalmıyor, aynı zamanda özel hayata müdahale edecek kadar bizi tehdit ediyor. Üstelik bunu durdurmanın neredeyse imkansız olduğu düşünülüyordu. Herkesin güvenlik kuvvetleri gibi etkin olanakları olmayabilir. Ancak insanlar, fabrikasını, şantiye alanını veya site özel güvenlikleri özel hayatı korumak için farklı alternatiflere ihtiyaç duyuyor. Rus siber güvenlik yazılımları konusunda uzman Kaspersky, kuruluşların ve mülk sahiplerinin kendi sahalarına izinsiz giren sivil drone'lara karşı kendilerini koruyabilmeleri için tasarladığı yeni çözümü kullanıma sundu. Olağanüstü biçimde kombine edilmiş birçok sensörden ve makine öğrenimi teknolojilerinden yararlanan Kaspersky Antidrone, insansız hava araçlarının kısıtlanmış bölgelere girmesini otomatik olarak belirliyor, tanımlıyor ve önlüyor. Çözümde yer alan yeni yaklaşımlar arasında, şirket tarafından bulunan lazer tarayıcı kullanarak drone algılama tekniği de yer alıyor. Tüm bu işlemler, cihazlara zarar vermeden gerçekleştiriliyor.

KÖTÜ SENARYOLAR ARTTI
Ancak, çığır açan bu teknolojinin kitleler tarafından kullanılmaya başlanması, genellikle drone'larla ilişkilendirilen negatif çağrışımlardan olumsuz etkilenebilir. Gerçekten de Birleşik Krallık'ta kısa süre önce gerçekleştirilen bir araştırmada, katılımcıların sadece yüzde 31'i insansız hava araçlarıyla ilgili pozitif tutuma sahip olduğunu belirtti. Bu algı, büyük ölçüde insansız hava araçlarının uygunsuz veya yasadışı kullanımına dair vakalardan etkileniyor. Araçlar casusluk yapmak, çarpışma nedeniyle insanları yaralamak, nükleer güç istasyonları gibi önemli altyapılara hasar vermek veya Birleşik Krallık'taki Londra Gatwick Havalimanı pistinin uçan drone'lar nedeniyle kapatılmasında olduğu gibi havalimanlarının olağan faaliyetlerini kesintiye uğratmak gibi amaçlar için kullanılabiliyor. Tüm bunlardan dolayı, bu teknolojiye güven duyulmasını sağlamak ve işletmeler ile bireyler açısından inovasyondaki önemli rolünü korumak önemli. Dolayısıyla, bu araçların güvenlik riski oluşturmamasını sağlamak gerekiyor.



DRONE EVİNE GERİ DÖNÜYOR
Kaspersky Antidrone yazılımı, iş ortakları tarafından sunulan birçok donanım modülünü koordine ederek drone'ları diğer nesnelerden ayırt etmeyi başarıyor. Birincil tespit modülü, müşterinin ortamına ve ihtiyaçlarına bağlı olarak video kameralarla birlikte radar, LIDAR ve ses sensörleri kullanarak drone arıyor. Drone'un konumunu belirlemek için lazer tarayıcı kullanmak Kaspersky'nin çözümüne özgü bir özellik ve bu alanda daha önce hiç kullanılmadı. Gökyüzünde hareket eden bir nesne tespit edildiğinde, koordinatları özel bir sunucuya aktarılıyor ve sunucu da bu koordinatları özel bir birime gönderiyor. Birincil tespit modülünden gelen veriler ışığında, birim nesneye göre dönüyor, onu takip ediyor ve ardından kamera nesneye zoom yapıyor. Aynı anda, drone'ları diğer hareket eden nesnelerden ayırt edecek şekilde eğitilmiş bir nöral ağ, videodaki nesneyi analiz ediyor. Nesnenin drone olduğu belirlenirse, sunucu özel modüle aygıt ile kumanda arasındaki iletişimi engellemesi için bir komut gönderiyor. Sonuç olarak, drone ya havalandığı yere geri dönüyor ya da kumanda sinyalini kaybettiği konuma iniş yapıyor. Drone'a karşı herhangi bir fiziksel temas veya saldırı olmadığı için drone hiçbir hasar almamış oluyor.


En küçük telefon için yerimiz var
Akıllı telefon ekranları daha büyük olsun diye çaba harcadık. Ödemekte zorlanacağımız bütçeleri bile göğüsledik. Şimdi daha uygun bütçeli, cebinize kolayca sığan telefonlara ilgi artıyor. Öyle ki Hong Kong merkezli TCL Communication'ın dünyanın en küçüğü yeni akıllı telefonu Palm Türkiye'de satılıyor. NBA takımlarından Golden State Warriors'da oynayan başarılı basketbolcu Stephen Curry'den aldığı yatırımla atağa kalkan Palm, amazon.com. tr vitrinine çıkmayı başardı. Android işletim sisteminin son sürümüyle çalışan Palm, 720p çözünürlük sunan 3.3 inçlik bir ekran taşıyor. Gücünü Qualcomm'un Snapdragon 435 yonga setinden alan akıllı telefon, 3GB RAM ve 32GB dahili depolama alanı ile geliyor. 800 mAh büyüklüğünde bir bataryaya sahip olan Palm'da 12MP arka ve 8MP ön kamera bulunuyor. Yani kamera kalitesi kullanıcıları üzmüyor. Ancak deneyimledikten sonra tam sonucu söylemek mümkün.

Güçlü ve akıllı pil tüketimi
Akıllı telefon ekranına bakarak en çok vakit geçirenlerin başında öğrenciler geliyor. Yeni eğitim dönemine kırık camlarla ve eski telefonlarla başlamak istemeyenleri ise yeni kampanyalar bekliyor. Ekonomik fiyatlı, Türk Telekom'un 12 taksit olanağı sunduğu telefonlardan biri de OPPO A5s modeli oldu. Orta segment telefonlar için Türk Telekom mağazalarında daha fazla seçenek yer alıyor. Ancak OPPO A5s'in pil ve fotoğraf konusunda da önemli avantajları dikkat çekiyor. Şık bir tasarıma ve uzun ömürlü bir pile sahip olan A5s, popüler su damlası ekranının yanı sıra çift arka kamera ve parmak izi tarayıcı özellikleri ile dikkat çekiyor. Güçlü bir 4230 mAh bataryası olan A5s, güç tüketimini azaltmak için yapay zekâ algoritması optimizasyonundan yararlanıyor. İlhamını, düşme eşiğindeki bir su damlasından alan A5s'in 6.2 inç LCD ekranı, 19:9 enboy oranına ve 1520x720 piksel çözünürlüğe sahip. Yenilikçi tasarım yaklaşımıyla kulaklık, kamera ve ışık sensörünün tümü ekranın üstündeki su damlası bölümüne entegre edilmiş. Telefona yüzde 89,35 ekran / kasa oranı kazandıran bu tasarım sayesinde hem güzel hem de pratik bir ekran kullanıcılarla buluşuyor. Kullanıcılar, mobil oyun oynamaktan video izlemeye ve internette gezinmeye kadar benzersiz ve etkileyici bir deneyimin tadını çıkarabiliyor. OPPO A5s'in arka kapağı ve çerçevesi, titiz tasarımı ile dikkat çekiyor. Telefonun ayna kaplaması, arka kapağın dokusunun standart metal versiyondan daha pürüzsüz ve çarpıcı bir görsel deneyim oluşturmak için ışık akışlarını toplamasını sağlıyor. Gençlerin en sevdiği kameralı akıllı telefon markalarından biri olan OPPO'nun modelleri, olağanüstü fotoğraf performanslarıyla biliniyor. OPPO'nun fotoğraf konusundaki uzmanlığı, 8MP ön kamera ve F2.0 diyafram ile birlikte gelen OPPO A5s'lerde de kendini gösteriyor. Yapay zekâ ve büyük veri teknolojileri sayesinde, ön kamera çarpıcı selfie'ler için daha doğal ve kişiselleştirilmiş güzelleştirme seçenekleri sunuyor. Çoklu çerçeveli sarsıntı önleme teknolojisi, daha yumuşak ve istikrarlı bir video çekim deneyimi sağlıyor. 3G RAM özellikli OPPO A5s'ler ayrıca AR etiketlerini de destekliyor. Yüz hareketlerine yanıt veren AR etiketlerinin yanı sıra, ön plan ve müzik çıkartmaları, daha dinamik ve ilgi çekici bir fotoğraf deneyimi sunuyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA