Yaşlanmayı durdurmak imkânsız mı? Uzmanlar, zamanın etkilerini geriye çevirmenin sandığınızdan çok daha kolay olduğunu söylüyor! Sadece günlük yaşamınızda uygulayabileceğiniz beş basit alışkanlık, biyolojik yaşınızı düşürerek daha genç ve enerjik hissetmenizi sağlayabilir. Bu sırları öğrenmeden önce, bir daha yaşlı hissetmeyeceksiniz!
Toplum, sağlık, fitness ve uzun yaşam konularına büyük ilgi duyuyor. Bu ilgi, yaşlanmayı önlediği ve yaşam süresini uzattığı iddia edilen bilimsel gelişmeler, yaşam tarzı değişiklikleri ve ürünler üzerine kurulu milyarlarca dolarlık bir endüstri doğurdu.
Ancak uzmanlar, uzun ve sağlıklı bir yaşamın sırrının göründüğü kadar karmaşık olmadığını söylüyor. Günlük hayatımızda uygulayabileceğimiz bazı basit alışkanlıklar, vücudumuzun biyolojik yaşını düşürerek daha genç hissetmemizi sağlayabiliyor.
Uzmanlara göre yaş, yalnızca doğum günümüzdeki mum sayısı ile ölçülen kronolojik yaşla sınırlı değil. Vücudumuzun iç sistemlerinin ne kadar iyi çalıştığını gösteren bir "biyolojik yaş" kavramı da bulunuyor.
Biyolojik yaş, hücreler, kan ve DNA'daki yaşlanma belirtilerine bakılarak belirleniyor. Araştırmalar, kronolojik yaştan ziyade biyolojik yaşın, yaşam süresini belirlemede daha etkili olduğunu gösteriyor. Örneğin iki 60 yaşındaki kişiden biyolojik yaşı daha genç olanın, daha uzun yaşama ihtimali yüksek.
Günümüzde biyolojik yaşınızı ölçmek için evde bile yapılabilen epigenetik testler mevcut. Bir tükürük örneği laboratuvarda işlenerek DNA üzerinde yaşlanma ile ilgili bilgiler elde ediliyor. Günlük yaşamda aldığımız kararlar biyolojik yaşımızı doğrudan etkiliyor. Alkol tüketimi, sigara kullanımı ve hareketsiz yaşam biyolojik yaşı artırırken, bazı sağlıklı alışkanlıklar adeta zamanı geri alabiliyor.
İşte uzmanların önerdiği, biyolojik yaşı azaltmaya yardımcı beş kanıtlanmış yöntem:
1. Düzenli egzersiz yapın: Fiziksel olarak aktif olmak ve düzenli egzersiz yapmak, tüm ölüm risklerini azaltarak yaşam süresini uzatıyor. Hareketsiz kişilerde sekiz haftalık, haftada üç kez yapılan 60 dakikalık egzersiz programı, biyolojik yaşı yaklaşık iki yıl geri götürebiliyor.
Hem kuvvet hem dayanıklılık egzersizlerini haftada 3–4 kez, 20–30 dakikalık seanslarla yapmak, yaşlanmayı yavaşlatmada etkili. Egzersiz, DNA metilasyonu sürecini etkileyerek, yaşla birlikte kapanmaya başlayan bazı genlerin işlevini devam ettirmesini sağlıyor.
2. Sağlıklı beslenin: Beslenme alışkanlıkları biyolojik yaşı doğrudan etkiliyor. Özellikle kronik hastalık veya obezitesi olan kişilerde sağlıklı beslenme biyolojik yaşın düşürülmesinde kritik rol oynuyor.
Meyve, sebze, tam tahıllar, kuruyemişler, baklagiller, balık, yağsız proteinler ve sağlıklı yağlar tüketmek, kırmızı et, doymuş yağ, şeker ve tuz tüketimini azaltmak yaşlanmayı yavaşlatıyor. Bu besinler, DNA hasarını onarmaya ve hücreleri korumaya yardımcı olan antioksidan ve anti-inflamatuvar bileşenler içeriyor.
Günde beş saatten az uyuyanlarda diyabet, kalp hastalıkları, kanser ve demans riski belirgin şekilde artıyor.
4. Zararlı alışkanlıklardan uzak durun: Sigara, alkol ve elektronik sigara gibi alışkanlıklar biyolojik yaşın en hızlı artmasına yol açıyor. Sigara, akciğerleri hızlı yaşlandırıyor. Alkol tüketimi ise yaşlanmayı hızlandırıyor.
5. Stres yönetimini öğrenin: Stres, hormonları etkileyerek DNA'ya zarar veriyor ve bağışıklığı azaltıyor. Haftada 40 saatten fazla çalışmak biyolojik yaşı iki yıl artırabiliyor. Stres yönetimi, uyku, beslenme ve zararlı alışkanlıklardan uzak durma ile birleştiğinde yaşlanmayı yavaşlatmada etkili oluyor.