Dünya genelindeki çocuklara bir haller oluyor. İngiltere'de 11 yaşındaki çocuklar faşistlerle birlikte polisle çatışıyor, Fransa ya da Belçika'da 14 yaşındaki çocuklar uyuşturucu çeteleri için suikastçı oluyor veya Danimarka, İsveç, Norveç gibi ülkelerdeki çocuklar da sıkıldıkları için arabaları ateşe veriyor. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Özetle şunu söyleyebiliriz: Genel tablo maalesef çok vahim. Birkaç detaya daha bakalım isterseniz:
ERGEN KIZLARDA DURUM KÖTÜ
Avrupa ülkelerinde yaşayan çocukların nasıl çetelerin eline düştüklerine dair geçtiğimiz haftalarda birkaç haber yazmıştım. Bugün ise daha çok ABD'deki duruma odaklanacağız. CNN International kanalının sitesinde hafta içerisinde bir rapor yayımlandı. Verileri hazırlayan ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi yani CDC birimi oldu. Buna göre ABD'de yetişkin ve gençler arasında depresyon artık çok yaygın bir noktaya geldi. Ancak dediğimiz gibi biz raporda daha çok çocuklarla ilgili olan bölümleri ele alacağız.
BİR SONRAKİ SORU: NEDEN BÖYLE
Colorado Anschutz Üniversitesi'nden Dr. Matt Mishkind, rapor hakkında CNN'e konuştu ve şunları söyledi: "Araştırmacılar şimdilerde son yıllarda depresyon oranlarının neden bu denli artış gösterdiğini inceliyor. İnsanlar artık daha bilinçli mi ve bu konuda daha rahat mı konuşabiliyor? Araştırmalar artık daha yoğun ve daha fazla kişiye mi ulaşıyor? Pandeminin etkileri neler? Ama bence depresyon oranları kesinlikle arttı. Dünya artık zor bir yer. Uzun süredir bir stres kaynağından diğerine geçtik." Diğer taraftan ABD kamuoyunda depresyon tedavi yöntemleri de tartışılıyor. Özellikle antibiyotiklerin yoğun şekilde kullanılması gündemden düşmüyor. ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte göreve başlayan Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanı Robert F Kennedy Jr. geçtiğimiz günlerde "Birçok antidepresan ilacının eroinden daha zararlı olduğunu" dile getirerek tartışmalara yeni bir boyut kazandırmıştı. Önümüzdeki günlerde Trump yönetiminin antidepresan reçetelerine müdahale edip etmeyeceği merak ediliyor.
SOSYAL MEDYA BAŞ SORUMLU OLABİLİR
ABD medyası CDC tarafından yayınlanan depresyon raporunu uzmanlara yorumlattı. Washington Times gazetesine konuşan uzmanlar özellikle çocuklar ve gençler arasında depresyon oranlarının böylesi yüksek seviyelere çıkmasının arkasında sosyal medya bağımlığının olduğunu dile getirdi. Uzmanlar dijital ortamlardaki siber zorbalığın, çocukların ya da gençlerin gerçek hayatta karşılaştıkları aktan zorbalığının önüne geçtiğini vurguladı. Uzmanlara göre çocuklar-gençler arasında depresyonun bu denli yaygın olmasının bir nedeni de pandeminin mirası olabilir. Okul ve sosyal hayatın kesintiye uğraması bazı yaş gruplarında ciddi sorunlara yol açtı. Ergenler arasında yalnızlık duygusu derinleşti. Bunlara ek olarak gençler, "Biz pandemi yaşadık, kriz gördük, savaşlar var, dünya iyi bir yöne gitmiyor, iklim felaketi kapıda... Bizde şans yok" diyerek karamsar bir tablo çiziyor.
OTİZM NEDEN BU KADAR YAYGINLAŞTI?
Tüm bu tartışmaların dışında ABD kamuoyu son zamanlarda otizm alarmına da geçmiş durumda. Bunun nedeni ABD Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanı Robert F. Kennedy Jr. tarafından yapılan bir açıklama oldu. Kennedy Jr. bakanlığın otizmin nedenini belirlemek üzere büyük bir test ve araştırma girişimi başlatacağını duyurdu. Yine CDC verilerine göre ABD'de her 31 çocuktan birinin otizmli olduğunu ve bunun 2020 yılına kıyasla belirgin bir artış gösterdiğini ortaya konmuştu.
EKRAN KARŞISINDA AKSANLARI DEĞİŞTİ
İngiltere'de çocuklarla ilgili farklı bir tartışma daha yaşanıyor. Guardian gazetesinin gündeme taşıdığı konuya göre ilkokul birinci sınıf öğrencileri arasında merdiven çıkmayı bilmeyen ya da tuvalet kullanımı öğrenmeyen ve hatta beziyle okula başlayanlar oluyor. İngiltere ve Galler'den bin öğretmen ile yapılan görüşmelerin sonucunda hazırlanan raporda, "Kovid bebekleri" olarak tanımlanan bu yaş grubunun ayrıca çok fazla ekran karşısında kaldıkları için İngiliz aksanlarının Amerikan aksanı olarak değiştiği belirlendi. Öğretmenlere göre çocukların okul çağında olmalarına rağmen bu denli bazı motor kabiliyetlerden geri kalmasının nedenleri arasında yaşanan ekonomik zorluklar var. Ebeveynlerin çok fazla çalışmak zorunda kaldıkları için çocuklarıyla yeteri kadar vakit geçirip gerekli eğitimleri veremedikleri düşünülüyor.
