"Bizler bu tür arama kurtarma işleri için doğduk diyebiliriz ancak daha önce böyle bir felaket hiç görmedik. Buna karşın deprem bölgesinde çok güçlü bir uluslararası dayanışma olduğunu, Türklere yoğun bir sevgi olduğunu gördüm. Bunları asla unutmayacağım" yorumunu yapıyordu Sırbistan'dan gelen Gönüllü Arama Kurtarma Derneği başkanı Dragan Bjelic... Ya diğerleri? Tunus, Meksika, İngiltere, Ermenistan, Tayvan mesela... Deprem bölgesinin zorlu koşullarında gitme hazırlıkları yaparken hala kulakları enkazdaydı, "Keşke bir ses gelse, birilerini daha çıkarsak" diye. Onlarla konuştuk, neler yaşadılar, neler gördüler?
Garrı Armaghanyan / Ermenistan Takım Lideri
Yaşam söz konusu ise, sınırlar engel olmaz
Türkiye'de yaşanan ve Ermenistan'da da hissedildiği belirtilen depremler sonrası, 28 kişiden oluşan arama kurtarma ekibi, 8 Şubat'tan itibaren Adıyaman'da arama kurtarma çalışmalarına katılıyor. Erivan yönetiminin, depremzedeler için iki ayrı insani yardım konvoyunun geçişi için de, Iğdır'daki Alican Sınır Kapısı 1988'den bu yana ilk kez devreye girmişti. Ermenistan Takım Lideri Garrı Armaghanyan, Adıyaman'daki çalışmalarını şöyle anlatıyor: "Depremin olduğu gece yarısından itibaren Hükümetimizin talimatıyla profesyonel arama kurtarma ekiplerimizi seferber ettik. Bence insani yardımında sınırlar olmamalı. Bizim ekibimiz üç kişiyi kurtarabildi. AFAD'la ve buradaki diğer ekiplerle birlikte çalıştık. Ekibimiz profesyonel ne yapacaklarını biliyorlar. Arama ve kurtarma için köpekler de var. Politik konularına girmeyi tercih etmiyorum. Bizim işimiz politika değil, insan hayatı. Dediğim gibi insani yardımın sınırları olmaz bence."

MEKSİKA KURTARMA EKİBİ / General Jose Cruz Pinan
Enkazdan ses gelince kalbimiz yerinden çıkacak gibi çarpar
"Biz Meksika ekibi için enkazdan insan ya da başka bu bir canlıyı kurtarmak iş değil, görevdir. Yardım çağrısı aldığımız andan itibaren tek arzumuz; en hazır halimiz, eksiksiz ekipmanımızla en kısa sürede deprem alanında olmaktır. 150 kişilik ekibimiz ve 16 özel eğitimli köpeğimiz ile buraya geldik. Gelir gelmez iki kişi çıkardık. Ardından gelen sesler sayesinde iki kişi daha. O sesleri duymanın bizde yarattığı heyecanı bilemezsiniz. Kalbimiz yerinden çıkacak gibi çarpar. Ancak asla kontrolsüz hareket etmeyiz. Diğer çıkardığımız 33 kişi hayatını kaybetmişti. Bu bekleyenler için önemli, ailelerine karşı görevimiz. Türk insanı çok cana yakın. İçinde bulundukları zorlu şartlara rağmen hemen 'Meksika-Türkiye kardeş' diyerek ikramlarda bulundular. Oysa çok az yiyecekleri vardı."

TAYVAN EKİBİ Lideri Huang Po Chun
AFAD'ın desteği bizim için çok önemliydi
"1999 yılında bizim ülkemiz Tayvan'da deprem olmuştu. Türkiye bize yardıma gelmişti. Bu kez biz de hemen yola çıktık. 7 Şubat'ta depremin ikinci gününde buraya geldik. Toplamda 130 kişilik iki grup ve beş arama kurtarma köpeği ile Adıyaman'a varan ilk ekip bizdik. Açıkçası durum çok kötüydü ve Türk arkadaşlarımızla ile işbirliği ile bunun üstesinden gelmeye çalıştık. İki gün iki canlı çıkardık. Türkiye bir deprem ülkesi, dünya artık köy gibi. Sonuçta hepimiz kardeşiz. Sorun oldu mu, tabi ki geleceğiz. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Özellikle AFAD olmak üzere bakanlıklar, yerel yönetime teşekkür etmek istiyorum. Onların desteği olmadan operasyonlarımızı gerçekleştiremezdik. Şimdiye kadar kurtarma etabı bitti ekibimiz görevini yerine getirdi ve ayrılıyor. Umuyorum ki, Türk hükümeti ve insanları bir an önce yaralarını saracaktır."

PAKİSTANLI EKİBİN KONUŞMAYA VAKTİ YOK
Pakistan'dan gelen 85 kişilik arama kurtarma ekibi Adıyaman'da çalışmalarını sürdürüyor. Adıyaman'da bir binanın mutfağında mahsur kalan beş kişilik bir aileden üç çocuğu çıkarmak 24 saat aralıksız çalışan dost ülke Pakistanlı ekip, ertesi gün 14 yaşındaki Okan, 16 yaşındaki Semih ve 21 yaşındaki Zeynep Beyza'yı yaralı olarak kurtardı. Onları bu kutsal görevden alıkoyarak röportaj yapmayı aklımızdan bile geçirmedik.

TAREK OUESLATI / Tunus Kurtarma Ekibi
Türk halkı bizimle enkaza girecek kadar cesurdu
Tunus, 6 Şubat'taki depremlerin ardından iki askeri uçakla Türkiye ile Suriye'ye arama kurtarma ekibi ve acil yardım malzemesi gönderdi. Uçaklarda, 41 kişi ve özel eğitimli dört köpektenoluşan arama kurtarma ekibi Türkiye'ye, 20 kişiden oluşan diğer bir ekip de Suriye'ye gitti.
Türkiye'ye gelen kurtarma ekibinin başındaki Tarek Oueslati, "Türkiye'ye ilk kez geliyorum. Başka bir sebep olmasını isterdim. Türkiye ile Tunus arasında tarihsel bir bağ var. Bizi de daha hiçbir şey yapmadan hem havalanında hem burada büyük bir heyecanla karşıladılar. Ancak ilk geldiğimiz Gaziantep'te büyük bir felaketle karşılaştık. Ama Türk insanı çok güçlü. Yaşadıkları büyük felakete karşın, bizimle her an enkaza girecek cesur davranışlar sergilediler. Zaman zaman durdurmakta zorlandık. Bizim için içerideki insanı kurtarmak kadar enkazın başında bekleyen insanların da can güvenliği önemli" diyor.
Her şeye rağmen şu ana kadar 27 insanı enkazdan canlı çıkardıkarını söyleyen Oueslati, "Daha fazla olmasını çok isterdik. (Gözleri yaşarıyor) Buraya gelmeden önce de Türk insanının güçlü olduğunu biliyordum ama burada gördüklerim beni şaşırttı. Evleri yıkılmış, hiçbir şeyleri olmayan insanların bir bardak suyu, bir somun ekmeği bile 'Önce sen' diye tanımadıkları insanlarla paylaştığını gördüm. Adeta yokluğu paylaşıyorlardı. Burada kalpleri kocaman insanlar tanıdım. Keşke yaşamasaydım ama bugünleri asla unutmayacağım" yorumunu yapıyor.

EVOLSAR EKİBİ Tim Lideri Dan Cooke
Bütün gece kazdılar, hepsi birer kahraman
"Biz EVOLSAR denilen bir gönüllü arama kurtarma organizasyonundan geliyoruz. 22 kişi ve 3 köpekten oluşan bir ekibiz. 14 kişi İngiliz, altı kişi Portekizli ve iki de Amerikalıyız. Biz hâlâ buradayız uçuşumuz yakın olsa da ekibimiz halen çalışıyor. Türkiye'ye gelip yardım edebilmemiz bizim için bir onur ve ayrıcalık. Şimdi asıl iş bu evsiz kalan insanların barınma sorunu. Ancak siz bir ulus olarak bu zor günleri de atlatacaksınız. Daha önce Filipinler, Hindistan, Bangladeş, Endenozya, Pakistan gibi ülkelerde arama kurtarma çalışmalarında bulunduk ama bu Türkiye'deki ilk çalışmamız. Özel bir sistemimiz var, deprem olur olmaz harekete geçeriz. Durumu izlemeye başlarız. İzinler çıktığı anda uçağa bineriz.
Maalesef şu ana kadar sağ kalan bulamadık. Sekizinci gündeyiz, asla umudumuzu kaybetmeyiz. Her zaman pozitif olmaya çalışıyoruz. Her ne kadar zor olsa da, biz bunun için eğitildik. Nasıl sakin kalınacağını iyi biliyoruz çünkü heyecanlanınca bir sonraki adımınız yavaşlar.
ÜNİVERSİTELİ GENÇLERİNİZ BİZE ÇOK YARDIMCI OLDU
Türklerin bu zor zamandaki cömertlikleri ve haysiyetlerinden ne kadar etkilendiğimi anlatmak için kelime bulmak çok zor. Bize önemli katkınız hemen çevirmen getirmek oldu. O genç Türk üniversite öğrencileri bize çok yardım etti. Depremin ilk günü insanlar bütün gece kazdılar, hepsi birer kahraman. Normalde insanlara yardım etmeye gelmiştik ama biz verdiğimizden çok aldık. Hava çok soğuktu ve halk ısınmamız için ateş bile yaktı. Bu zor zamanlarda kendini çabuk toparlayan harika ulusun insanlarısınız. Kendileri korktukları halde bize gelip 'Size nasıl yardım edebiliriz, bize görev verin' dediler. Bu görev için tüm farkı onlar yarattı. Hükümetinizin buraya yabancı kurtarma timlerini getirmeleri çok hızlı ve cesur bir adım. Biz, bürokratik sorunlarla çok zaman kaybettiğimiz için bunun ne kadar önemli olduğunu biliyoruz."