İstanbul'da bulunan özel bir hastanenin, 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık ayı kapsamında düzenlediği etkinlikte Masa Tenisi Bayan Milli Takımı oyuncuları Sanem Ezgi Şahin, Kübra Tan, Melis Budak ve Selin Gülbağ farkındalık oluşturmak amacıyla pembe raketlerle gösteri maçı düzenledi. Pembe tenis masası, giysileri ve raketleriyle milli sporcular erken tanının önemine dikkat çekti. Erken tanı sayesinde meme kanserinden kurtulan hastalar ve konunu uzmanı doktorlar hastalık hakkında bilgiler verdi.
"Farkındalığı arttırmak istiyoruz"
Etkinlik hakkında bilgi veren Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Emel Canbay, "1-31 Ekim meme kanseri farkındalık ayı adına bayan milli masa tenisi sporcularımızı ağırladık. Bu hastalığa yakalanıp tedavi olan hastalarımızın destekleriyle yapıyoruz. Meme kanseri her 8 kadından birinde görülebilen bir hastalık ama çok çok önemli olan bir özelliği de meme kanseri belirti vermiyor. Bu nedenle tanıma çok önemli. Biz de bu ayın etkinliği olarak meme kanseri ile ilgili farkındalığı arttırmak istiyoruz. Bu tarihler arasında tüm kadınlarımızı bilinçlendirme adına meme muayenelerini ve görüntülemeleri ücretsiz yapıyoruz. Çünkü toplumun ve ailenin temeli kadın. Ne kadar erken yakalarsak hastalığı yüzde 99'un üzerinde tedavi edilebilen bir hastalık meme kanseri" dedi.
"Kadınlar toplumumuzun temel yapı taşı"
Pembe raketleri ile gösteri maçı yapan milli masa tenisi sporcusu Kübra Tan, "Bizde böyle güzel bir etkinliğe destek olmak için geldik. Çok güzel bir etkinlik. Kadınlar toplumumuzun temel yapı taşı olarak çok önemli. Herkesin bu şekilde farkındalığa ses vermesi bizim için de çok önemli bir şey" diye konuştu.
"Moral her şeyin başında geliyor"
Etkinliğe çok sayıda meme kanseri hastası olan ve hastalıktan kurtulmuş kadın da katıldı.Gösteri maçı sonrası meme kanseriyle 4 yıl mücadele eden ve hastalığı yenen Özden Göz, yaşadıklarını ve deneyimlerini paylaştı. Özden Göz, "4 yıl oldu meme kanseri ile tanışalı. Ben meme kanseri olarak yaklaşmıyorum kendim grip diyorum. Tedavilerimi oldum, atlattım. Bu hastalıktan sonra hayat standardımı değiştirdim. Dünyaya daha farklı bir gözle bakmaya başladım, kendime daha çok vakit ayırmaya başladım. İlk kendim fark ettim ve doktora gittim. Tedavimi oldum korkulacak bir şey değil" diye konuştu. Hastalığı yenen bir başka kadın ise "8 sene önce hastalığa yakalandım atlattım hiçbir sıkıntım yok. Kontrollerimi oluyorum. Hiçbir zaman moralimi bozmadım, umudumu yitirmedim. Herkese bunun kalıcı bir hastalık olmadığını söylüyorum. Moral her şeyin başında geliyor. Moralle birlikte hepsini yeneceklerdir" dedi. Yine hastalığı yenen Yrd. Doç. Dr. Türkan Özer, "Bir kitleden şüphelenip muayene oldum. Yapılan operasyonla kitle alındı ve kurtuldum çok erken teşhis edildiği için. Hiç yayılma olmadan toparlamış birisiyim" şeklinde konuştu.
