Yeni eğitim-öğretim yılının başlamasına sayılı günler kala, çocukların, okul sürecine ve yeni uyku düzenine adapte olması gerekiyor. Uyku Tıbbı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Bilimler Bölümü Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hikmet Yılmaz; yaz tatilinin ardından, okula başlayacak öğrencilerin uyku düzenine alışmaları için gece televizyon programları ve bilgisayar oyunlarından uzak tutulmaları gerektiğine dikkat çekiyor.
AZ UYKU GELİŞMEYİ ETKİLER
Çocukların, yeni uyku düzenine kolay alışması için tavsiyelerde bulununan Prof. Dr. Yılmaz, geç yatıp erken kalkmayla kısalan uyku süresinin çocukların gelişimini olumsuz etkilediğini ifade ediyor. "Çocukların sağlıklı büyümesi için, büyüme hormonu salgısının arttığı akşam saatlerinde güzel bir uyku şart. Çocuklarınızı, uyumadan önce, uyarıcı etkiye sahip konular içeren televizyon programları, korku kitapları ve bilgisayar oyunlarından uzak tutun" diyen Prof. Dr.
Yılmaz, ailelere önerilerde bulundu…
YOKSUNLUĞA YOL AÇIYOR
Çocukların yaz tatilinde edindikleri geç kalkma alışkanlığını okul başlamadan önce yeniden düzene koymak ve sağlıklı uyku, başarıyı olumlu etkiler.
Uyku süresinin kısa olması, uyku yoksunluğuna yol açıyor. Bu yoksunluk, çocuklarda öğrenme becerisini azalttığı gibi ek psikiyatrik problemler de ortaya çıkarabiliyor.
Sağlıklı büyüme için, büyüme hormonu salgısının arttığı akşam saatlerinde güzel bir uyku şart. Bu düzeni sağlamak, yatma ve kalkma saatlerini rutine oturtmak ve bundan ödün vermemekten geçiyor.
Akademik başarıyla sağlıklı ve yeterli uyku arasında güçlü bir ilişki vardır. Uykunun, REM dönemi dediğimiz hızlı göz hareketlerinin olduğu, çoklukla rüyaların gözlendiği sürecinde; o gün öğrenilen teorik bilgiler pekiştirilir, kalıcı belleğe yerleştirilir.
Bu nedenle sağlıklı ve yeterli uykuyla okul başarısı arasında güçlü bir ilişki vardır. Eğer uyku ,düzeni bozuk ya da uyunan uyku yeterli değilse; bilgilerin pekiştirilme süreci aksar, kişi öğrendiklerini kalıcı belleğe yerleştiremez ve unutur.
İhtiyacı olduğunda, örneğin sınavlarda hatırlayıp o bilgiyi kullanamaz, başarısı düşer. Uyku yoksunluğunun şiddetine paralel olarak, depresyon ve sıkıntı hissinde artış da gözlenebilir.
BÜYÜME HORMONU ÇOK ÖNEMLİ
Verimli uyku, çocukların zihinsel
olduğu kadar fiziksel gelişiminde de
rol oynar. Gelişme çağında, yüzeysel
ve derin uyku dönemlerinde
salgılanan büyüme hormonu;
çocuğun fiziksel gelişimi için
gerekli ve önemlidir.
Bu hormon, gecenin
ilk yarısında, yani 01.00 ila
03.00 saatleri arasında yoğun
şekilde salgılanır. Geç saatlere
kadar çalışan adolesan
dönemdeki çocuklar;
hormonun salgılandığı
saatlerde uyanık kalırlarsa,
adolesanın geliştirici etkisinden
yoksun, çelimsiz, zayıf,
serpilememiş olarak büyürler.
OYUN UYKUSUZ BIRAKIR
Öğrencilerin sanal oyun
merakı, geceleri sosyal medyainternet
kullanımı, kısacası teknoloji,
günümüzde uyku yoksunluğunun temel
faktörüdür.
Özellikle gençlerde uyku yoksunluğunun
en önemli nedenini, geç saatlere
kadar oynanan sanal oyunlar oluşturuyor.
Çocukların maruz kaldığı radyasyon ve ışığın yanı sıra, oyunun neden olduğu katekolamin deşarjı, bir yandan uyku yoksunluğu ile akademik başarıyı olumsuz etkilerken, öte yandan öğrencinin asıl çalışması ve zaman ayırması gereken derslerine konsantrasyonunu bozuyor.
KİMLER, NE KADAR UYUMALI?
ANAOKULUNA giden 3-5 yaş grubu çocuklardauyku ihtiyacı 11-12 saat, ilkokul öğrencilerinde 10-11 saat, ortaokul öğrencilerinde 9-10 saat, lise öğrencilerinde 8-9 saat, üniversite öğrencilerinde ise 7-8 saattir. Bu sürelerin altında uyunduğunda uyku yoksunluğunun olumsuz etkileri yaşanır. Anaokuluna giden öğrencilerin akşam 21.00 gibi, ilkokula giden öğrencilerin 22.00 gibi ortaokul ve liseye giden öğrencilerin 23.00 gibi yatmaları, sabah da 7.00 gibi kalkmaları uygun olacaktır. Çocuklar okullarına öğlen bile gidecek olsalar uyku ritminin sağlanması için en geç 8.00- 8.30'ta kalkmaları uygun olur. Anaokulu döneminde öğleden sonra uyunacak bir saatlik uyku, verimli ve gereklidir.
BASKICI OLMAYIN AMA TAVİZ DE VERMEYİN
İLKOKUL ve ortaokul dönemi öğrencilerinin uyku alışkanlıklarını yerleştirme konusunda ebeveynlerin taviz vermemeleri gerekli. Anne-babalar, ilkokul-ortaokul çağındaki çocuklarının yatma kalkma saatleri konusunda daha belirleyici ve yönlendirici tavır içinde olabilir. Elbette disiplin olumsuz baskı içeren bir yaklaşımla değil; yumuşak, sakin ve ikna edici bir dil kullanarak sağlanmalı. Yoksa neden olunan stres, çocuklarda uyuya dalma ve uykuyu sürdürmede sorunlara yol açabilir. Liseye giden bir öğrenci, ertesi gün uyku yoksunluğunun olumsuz etkilerini yaşamıyorsa, uyuduğu az miktarda uykuyla da gününü verimli geçirebiliyorsa; erken yatması, gece geç saatlere kadar uyanık kalmaması konusunda bir baskıya maruz kalmamalı. Böyle bir baskı, ters tepebilir ve psikolojik sorunlar doğurabilir.
ÇOCUKLARINIZI İHMAL ETMEYİN
ANNE-babası eve geç gelen anaokulu ve ilkokul öğrencileri, hissettikleri yoksunluk sendromu nedeniyle, uykuya dalma ve uykuyu sürdürmede sorun yaşayabilirler. Hiç değilse ebeveynlerden birinin eve erken gelerek, çocuğun yemek ve uyku saatlerindeki düzeni oluşturması gerekir. Sağlanan dönüşümlü erken gelme çözümüyle de, anne-baba yoksunluğunun psikolojik olumsuz etkilerinin sınırlanması ya da ortadan kaldırılması mümkün olabilir.