29 Eylül, Dünya Kalp Günü. En önemli organımız olan kalbimize yeteri kadar önem veriyor muyuz? Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ayhan Atakan, mevsim geçişleri ve kalp sağlığı hakkında bilgiler verdi…
Mevsim değişklikleri insan vücudunu ve sağlığını etkileyen önemli nedenlerden biridir. Ani değişen hava şartları ve kısa süre içinde oluşan ısı farklılıklarına vücudumuz hem fiziksel, hem psikolojik olarak adapte olmakta zorlanır.
Güneş ışığı sadece insanlar için değil tüm canlılar için vazgeçilmezdir.
Güneş ışığı ile fiziksel ve psikolojik açıdan görülen canlanmamız, sonbaharın geldiği ve güneşin daha erken batmaya başladığı şu günlerde son bulur.
Bunun en büyük nedeni, güneş ışığına bağlı salgılanan hormonlardaki değişim olarak görülebilir.
UYKU HORMONU ARTIYOR
Serotonin dediğimiz mutluluk hormonunun
salınımı, güneş ışığının azalmasına
bağlı olarak azalmakta, bunun aksine melatonin
dediğimiz uyku hormonunun salınımı
artmaktadır. Bu hormonal değişimler uyku
düzeninde büyük değişimlere neden olmaktadır.
Mevsim değişiklikleri özellikle kalp
hastaları için ayrı bir risk oluşturmaktadır.
Psikolojik nedenlerin kalp krizi riskini artırdığı ve kalp hastalıklarını kötüleştirdiği aşikardır.
Soğuk hava da kalp hastalıklarını artıran ve kötüleştiren önemli bir fiziksel etkendir.
Belçika'da yapılan ve 2013 yılında sonuçları açıklanan soğuk havanın kalp krizi üzerine etkisine dair bir çalışmada; hava sıcaklığındaki 10 derecelik bir düşüşün kalp krizi riskini yüzde 7 oranında artırdığı gösterilmiştir.
Soğuk hava, kalp krizi riskini artırıyor. Soğuk havada kan pıhtılaşma faktörlerinin kan düzeyleri ve kan pıhtılaşmasını sağlayan hücrelerin (trombosit) sayısında artış olur. Soğuk havayla birlikte vücudumuzdaki damarlarda vazospazm (damarlardaki gerilimin artması) oluşur. Bu da tansiyonun yükselmesine ve kalbin basınca karşı zorlanarak çalışmasına neden olmaktadır. Ayrıca kalp ve dolaşım sistemi soğuk havalarda daha fazla çalışmak zorundadır. Bu da kalbin iş yükünü artırmaktadır. Bu nedenlerle kalp ve dolaşım sistemi hastalıkları soğuk havalarda artmaktadır.
FAZLA KARBONHIDRAT TÜKETMEYIN!
Mevsimsel geçişlerde, özellikle yaz
aylarından sonbahar ve kış aylarına geçerken
ısı üretebilmek için daha fazla enerji harcayacağımız
için yağlı ve karbonhidratlı besinlere
vücudumuzun ihtiyacı artar. Ayrıca
havaların soğuması ile birlikte dışarı çıkma
ve hareket etme miktarı da azalır. Beslenme
düzenini sağlayamaz ve yağlı ve karbonhidratlı
besinleri vücudumuzun ihtiyacından
fazla tüketirsek, depresyona yenilip hareketli
yaşamı terk edersek; hızlı ve sağlıksız kilo
alımı kaçınılmaz olacaktır. Bu da ister istemez
mutsuzluğu ve fiziksel problemleri birlikte
getirecektir.
SONBAHARDA İLAÇLAR YENİDEN DÜZENLENMELİ
KALP yetmezliği hastaları ciddi ilaçlar kullanırlar. Bu ilaçların bir kısmı diüretik dediğimiz idrar söktürücü ilaçlardır. Diüretikler kalp yetmezliğine bağlı gelişecek ödem ve nefes darlığını azaltmada etkilidirler. Vücuttaki elektrolit dengesi kalp yetmezliği nedeni ile bozulur ve bu ilaçlar yardımı ile kontrol edilebilirler. Havaların soğuması ile birlikte terleme azalacağından vücutta biriken fazla suyun böbrekler yolu ile atılması gerekir. Kalp yetmezliği nedeni ile kanlanması azalan böbreklere diüretik ilaçlarla yardım edilir. Sonbahara geçişlerde kalp yetmezliği hastalarının kardiyologlarına başvurması, diüretik başta olmak üzere ilaçların ayarlanması oldukça önemlidir. Bu ilaçların ayarlanmaması durumunda vücutta kalp yetmezliğine bağlı su toplanması başlayacaktır. Öncelikle ayak ve bacaklarda şişme ile kendini gösteren bu durum akciğerlerde de su toplanması sonucu gelişen nefes darlığı ile ciddileşecek ve hastane yatışı gerektirecek düzeye gelecektir.