Çocuklar ve gençler için teknolojinin hem "telafi edici" hem de "bağımlılık yapıcı" özelliğinin bulunduğuna işaret eden Yüncü, "İnternetin bu dönemde koruyucu işlevi de oldu. Çocuklar okul sisteminden kopmadılar. Büyükleri ya da arkadaşları ile görüşebildiler. Ama bu süreç, kötü niyetli kullanımı da arttırdı." dedi. Engellenemeyen aşırı internet kullanma isteği, internet dışında geçirilen zamanın değersizleşmesi, internetten uzak kalındığında ortaya çıkan öfke, iş ve aile hayatının bozulmasını "bağımlılık" olarak nitelendiren Yüncü, internet kullanımı arttıkça bağımlılık gelişiminin yükseldiğini bilimsel çalışmaların gösterdiğini, Kovid-19 dönemindeki olumlu ve olumsuz etkilerin de uzun vadedeki araştırmalarda ortaya konacağını ifade etti. Yüncü, internet ve teknolojinin ilk kez Kovid-19 döneminde birçok farklı amaç için kullanıldığına işaret ederek, "İlk datalar bugünlerdeki kullanımın sosyal bilişi olumsuz etkilemediği yönünde. Kriz sürecinde duruma adapte olmak zorundayız." dedi.
AİLE DENETİMİ VE ORTAK BİLGİSAYAR ÖNERİSİ
Baskıcı olmayan aile denetiminin gençlerin psikolojik dayanıklılığına olumlu etki yaptığını belirten Yüncü, Kovid-19 sürecinde bağımlı olmaktan korunmak için alınması gereken önlemler bulunduğunu ifade etti. Yüncü, evdeki bilgisayarın ortak kullanılabileceğini vurgulayarak, "Çocuğun salgın süresince bir bilgisayarı olmasın ama anne babanın da bilgisayarı olmasın. Teknolojik aletler ortak kullanımda olsun. Paylaşım olması doğal sınırlama sağlayacak ve dayanışmayı da beraberinde getirecektir." değerlendirmesinde bulundu. Prof. Dr. Zeki Yüncü, ailece ortak etkinlik yapmak, ev işlerinde sorumluluğu paylaşmak, sağlıklı uyku düzeni gibi alışkanlıkların da bağımlılıktan koruduğunu sözlerine ekledi.