Araştırma kapsamında, 2011-2017 yıllarında ülkenin çeşitli bölgelerindeki 20-64 ila 65 yaş ve üstü kişilerde kalp damar hastalıklarına bağlı ölümler ve gıda güvensizliği oranları ele alındı.
Bu şekilde, 2011 ila 2017'de tüm ülkede gıda güvensizliğinin azalmasına rağmen gıda güvensizliğinin yüksek seviyelerde olduğu bölgelerde kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerin her 100 bin kişide 82'den 87'ye çıktığı sonucuna ulaşıldı.
Araştırmada, gıda güvensizliğindeki her yüzde birlik artışta, yaşlı olmayan yetişkinlerde kalp damar rahatsızlıklarına bağlı ölümlerin benzer oranda arttığı kaydedildi.
Dr. Sameed Khatana, bu araştırma sayesinde ekonomik sıkıntılarla kalp damar hastalıkları arasındaki bağlantının daha iyi anlaşıldığını söyledi.
Muayenehanenin dışında olan bitenin hastanın sağlığı üzerinde önemli etkisini olduğunu vurgulayan Khatana, ilaçların dışında hastaların iyiliğini etkileyebilen birçok faktör olduğunu, gıda güvensizliğinin de bunlardan biri olduğunu belirtti.
Khatana, gıda güvensizliğinde artan bir farklılık olduğuna dikkati çekerek, ülkedeki bazı bölgelerin bu konuda geride kaldığını kaydetti.
Bu durumun, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının dallanıp budaklandığı bir zamanda daha da kötüye gidebileceğini aktaran Khatana, ancak bir toplumun ekonomik iyiliği için yapılacak müdahalelerin o toplumdaki kalp damar sağlığının da gelişmesine öncülük edeceğini ifade etti.
Araştırmanın sonuçları "Circulation" dergisinde yayımlandı.
