Tipik olarak yarım baş ağrısı olmakla birlikte bazı kişilerde veya bazı ataklarda iki yanlı da olabilmektedir. Ağrının zonklayıcı ve göze vuran nitelikte olması ve şiddetli olması ataklara, bulantı kusma, ışık, ses, koku rahatsızlığı eklenebilmesi de migren ağrılarında görebileceğimiz özellikler arasındadır.
MİGREN NEDİR?
Ataklar ilaç alınmazsa 4 ile 72 saat arası devam edebilir. Eğer 72 saatten uzun sürüyor ise bu duruma 'migren statüsü' denir.
Migren toplumun %15 kadarlık kısmını etkiler. Kadın veya erkekte her yaşta görülmesi yaşanması olası bir hastalıktır. Ancak, kadınlarda erkeklere göre 3 kat daha fazla görülmektedir. Bunun nedeni kadınlarda hormonal düzenin periyodik olarak değişkenlik göstermesidir. Bunun dışında migren atak oluşumunu kolaylaştırıcı faktörler de vardır.
MİGREN NEDEN OLUR?
Bu faktörler hastadan hastaya farklılık göstermekle birlikte uykusuzluk, açlık, stres, ıslak saçlar, yorgunluk, bazı gıdalar, hava değişimi yoğun ışığa maruz kalma tetikleyiciler arasında en sık görülenlerdir. Tüm bu tetikleyicilerin ortak çıkış kapısı sıra dışı düzen değişikliğidir. Sürekli yapmaya alışa gelinen bir durumun değişikliği atakları tetikleyebilir. Örneğin her gün benzer saatlerde uyanan bir migren hastasının bir sabah çok farklı bir saatte uyanması migren atağını tetikleyebilir. Bu, organizma için sıra dışı algılanan bir durumdur. Eğer kişi bundan sonrası için uyanma saatini değiştirirse bir süre sonra organizma yeni normalini belirleyecek ve o saatte kalkmak artık ağrı tetikleyicisi olmaktan çıkacaktır. Benzer mekanizmalar ile mevsim dönümlerinde de atak sıklığı artabilmektedir. Örneğin yaz aylarında vücudun susuz kalması yoğun güneşe maruziyet atakları uyarabilirken, kış aylarında soğuk rüzgar,kapalı ortamda havalandırma eksikliği gibi nedenler faaliyet gösterebilmektedir. Migren tetikleyicisi olarak bilinen lodosun güneyden toz ve demir gibi elementleri ve taşıyarak atakları tetiklediği düşünülmektedir.
Migren, beyin damarlarında kasılma periyodunu takip eden damar gevşemesi ile ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Sebebi ile ilgili bilgi bulunmamakla birlikte bu başlıkta bahsedebileceğimiz konu genetik geçiştir. Yani migrenli hastaların büyük kısmında aile öyküsü bulunmaktadır. Hastalar en az bir tane akrabalarının da bu tip bir ağrısı olduğundan bahsetmektedir.
Migren atağı esnasında 2 aşamadan bahsetmiştik, damarlarda kasılma ve ardından oluşan damarlarda gevşeme. Bu mekanizmalar ile temel olarak 2 tip migrenden bahsedebiliriz. auralı migren ve aurasız migren.
Aura denilen kavram öncü belirtidir. Işık çakmaları, karartılı görme, vücutta uyuşukluk, baş dönmesi gibi aura semptomları görülebilir. Bu semptomlar damarlarda kasılma aşamasına denk gelir. Bazı hastalarda ataklar bu aura semptomları ile başlayabilir. Atakları bu semptomlarla başlayanlara, auralı migren hastası denir. Her hastada ve her atakta aura semptomu olması gerekmemektedir. Aura dediğimiz aşama 5 dk ile 1 saat arası sürer ve 2. aşama olan damarlarda gevşeme döneminde eğer varsa aura semptomları kaybolur ve bu sefer ağrı başlar. Damar kasılma aşaması olan aura döneminde anlaşılacağı üzere beyin beslenmesi bozulmaktadır. Eğer bu aşama uzar ise inme nedeni olabilir. Bu durum çok sık karşılaşılan bir durum değildir, tüm inmelerin yaklaşık %1 ini oluşturur ve migren hastalarında migren olmayanlara göre ortalama 2 kat fazla inme riski artışı söz konusudur. Migrenli bireyin sigara kullanması, doğum kontrol hapı kullanıyor olması, 45 yaş altı ve kadın olması riski daha da arttıran nedenler arasında sayılabilir.
MİGREN ATAĞI NASIL OLUR?
Atak şiddeti kişisel farklılıklar göstermekle birlikte, hastayı günlük yaşantıdan alan, kişinin hareketlerini kısıtlayıcı derecede zonklar ve patlar gibi nitelendirilen ağrıdır. Hasta, karanlık sessiz bir ortamda uyuma gereği duyar. Atak sıklığı da bireylerde farklılıklar gösterir, bazıları 6-7 ayda 1 atak yaşarken bazıları ayda 15 ten fazla atak yaşarlar. Bu son durum 3 aydan daha fazladır devam ediyorsa kronik migren olarak isimlendirilir. Kişiyi sosyal hayattan alan psikolojik sorunlar doğuran son derece önemli bir durumdur.
MİGREN TANI VE TEDAVİSİ
Tanı tamamen hastanın dinlenerek atak özelliklerinin sorgulanması normal nörolojik muayene zemininde konulur. Tek 1 kriterleri karşılayan atak yaşanması migren tanısı için yeterli bulunmamaktadır, hastanın en az 5 atak geçirmiş olması koşulu karşılanması gerekmektedir. Tanı için beyin MR tomografi gibi görüntüleme yöntemleri şart değildir ancak ilk kez yaşanan, 6 aydan önce başlamış olan, çocuklarda ve yaşlılarda başlamış olan, nörolojik muayene bulgusu olan en şiddetli olan, ateş gibi sistemik hastalık bulgusu olan ağrılarda zaten görüntüleme yapmak zorunluluğu vardır. Yıllardır aynı tip, tanınan bilinen, değişiklik sergilemeyen bir ağrı için görüntüleme yapmak zorunluluğu yoktur.
Tanı konduktan sonra tedaviyi şekillendirmek için ağrının bazı özellikleri dikkate alınmaktadır. İlk olarak her hastanın dikkat etmesi gereken düzenli yaşam ve tetikleyicilerden uzak kalınmasıdır. Bazı hastalar için sadece ataklarda ağrı kesici alması önerilirken bazılarına ağrı gelmesinin engelleyen ilaçlar verilebilmektedir. Eğer ayda 2 ataktan fazla ağrı yaşanıyorsa veya 48 saatten uzun atak süresi varsa, ağrı yukarıda bahsettiğimiz gibi inme gibi başka bir durumla komplike oluyorsa koruyucu tedaviler vermek gerekir. Koruyucu tedaviler başlığı altında antidepresanlar, halk arasında sara hastalığı olarak bilinen epilepsi tedavisinde kullanılan ilaçlar, bazı tansiyon ve ritim düzenleyici ilaçlar koruyucu tedavide kullanılabilir. İlaç seçimi hastaya ve eşlik eden tıbbi duruma göre belirlenebilir. Tedavi süresi ortalama 6 ay ve 1 yıl arasındadır ve belli periyotlarla hekim ziyareti gereklidir.