DSÖ Türkiye temsilcisi Berdyklychev, yaptığı açıklamada, sağlık sektörünün kadına yönelik şiddet ile mücadelede konusunda önemli rol oynadığına değindi. Berdyklychev, DSÖ'nün 25 Kasım'da başlattığı "Cinsiyet Temelli Şiddete Karşı 16 Gün Aktivizm" kampanyasının 10 Aralık'a kadar devam edeceğini dile getirerek, bu süreçte DSÖ ve BM kuruluşları ile kadına yönelik artan şiddetin farkındalık oluşturması için iletişim kampanyaları düzenleneceğini aktardı.
Kadına yönelik şiddetin, kültürel, ekonomik ve dini etmenlerden bağımsız olarak dünyanın her yerinde var olduğunu vurgulayan Berdyklychev, "Dünya genelinde her 3 kadından biri, aile içi şiddete maruz kalıyor." dedi.
DSÖ tarafından kadın sağlığı ve kadına yönelik şiddet üzerine yapılan bir araştırmaya atıfta bulunan Berdyklychev, "Araştırma, eşi veya sevgilisi tarafından uygulanan fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalanlar, Japonya'da yüzde 15, Etiyopya ve Peru'da yüzde 70 oranında değişiklik gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Berdyklychev, "Sevgilisinden veya eşinden şiddet görme oranının bölgelere göre dağılımı ise yüksek gelirli ülkelerde yüzde 23,2, Batı Pasifik bölgesinde yüzde 24,6, Doğu Akdeniz bölgesinde yüzde 37 ve Güneydoğu Asya bölgesinde yüzde 37,7 arasında değişiyor." diye konuştu.
ŞİDDETE MARUZ KALAN KADINLARIN, SAĞLIK SORUNU YAŞAMA OLASILIĞI DAHA YÜKSEK
Şiddete maruz kalan kadınların depresyon, kendine zarar verme ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar gibi sorunlar yaşama olasılığının daha yüksek olduğunun altını çizen Berdyklychev, "Bu önlenebilir bir halk sağlığı meselesidir." dedi.
Berdyklychev, sağlık sektörünün kadına yönelik şiddet ile mücadelede önemli rol oynadığına işaret ederek, şiddete maruz kalan kadınlara yardım edebilmek için, donanımlı sağlık personellerine ve güçlü sağlık sistemlerine ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.
KOVİD-19 İLE BİRLİKTE KADINA YÖNELİK ŞİDDET ARTTI
DSÖ Türkiye temsilcisi Berdyklychev , dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınıyla kadına yönelik şiddet, salgınlar da dahil olmak üzere her tür acil durumda artma eğiliminde olduğunu belirtti.
Berdyklychev, özellikle çatışma bölgelerinden etkilenerek yerlerinden edilen mülteci kadınların savunmasız olduğunu söyledi.
Her ülkenin pandemiyi önlemek için çeşitli önlemler aldığına değinen Berdyklychev, "evde kal çağrıları" ile kadınların eşleri ile sürekli aynı ortamda bulunmasının olumsuzluk yaratabileceğine dikkati çekti.
Kovid-19 ile mücadelede çocuk sahibi olan kadınların karşılaştığı sorunlara işaret eden Berdyklychev, "Çalışma ve ev işlerinin yükü bazı zorluklar oluşturuyor ve şiddet içeren bir ilişkiyle kötüye giden stresi artırıyor." diye konuştu.
"TÜRKİYE İLE ULUSLARARASI ORTAKLIKLAR KURMAKTAN MUTLULUK DUYUYORUZ"
Berdyklychev, Türkiye'nin konuyla ilgili çalışmalarından övgüyle bahsederek, şunları kaydetti:
"Sağlık Bakanlığının bu konuda hassas olması ve başta tüm sağlık çalışanlarını hedefleyen, kapsamlı eğitim programları düzenlenmesinden çok memnunum. DSÖ Türkiye Ofisi olarak, Sağlık Bakanlığının yaptığı tüm önemli çalışmalar için teknik desteğimizi sağlamaktan ve uluslararası ortaklıklar kurmaktan mutluluk duyuyoruz."
