CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, PKK'nın kesin olarak silah bıraktırılmasını, hükümetin PKK açılımı değil gerçek Kürt açılımı olması gerektiğini söyledi. "Yaraları kaşımayalım, acı anıların üzerinden geleceğe varamayız. Yeni bir dönem için önümüze bakmalıyız" çağrısı yapan Baykal, şu mesajları verdi:

Süreç gizli götürüldü. Hükümet, İmralı ile iş birliği yaptı. Kandil'den geldiler. PKK üyesi olduklarını iftiharla söylediler, teslim olmadıklarını, talimatla geldiklerini, mektup getirdiklerini söylediler. Devletin bütün önde gelen kadroları karşıladı, savcı ve hakim PKK'lıların ayağına getirildi, çadır yargılaması yapıldı ve serbest bırakıldılar. Bu tam anlamıyla bir hukuk katliamıdır.

Elinde silah olanla hiçbir hükümet müzakere yapmamıştır. İspanya ve İrlanda'da böyle oldu. Orada son silahlarına kadar teslim ettiler. Elinde silah olanla müzakereyi ancak şaşkın hükümetler yapar.
AYRIŞMA DEMOKRASİ DEĞİLDİR

Barışı gerçekten istiyorsan derhal PKK'nın silahı bırakmasını isteyeceksiniz. Hedef Türk Milleti'nin içinden yeni millet çıkarmaktır, ayrıştırmaya yol açmaktır.

Biz 20 yıl önce bir raporla ortaya çıktık. O zamanlar bir insanın Kürtçe konuşması, 'Kürdüm' demesi yasaktı. Çerkezce, Arapça konuşuluyordu, Kürtçe konuşulamıyordu. Biz bunun yanlış olduğunu o zaman söyledik. 1991'de TBMM'ye ilk kez Kürtçenin de içinde olduğu dillerin konuşulması için teklif verdik. 'Devlet etnisiteye karışmasın, sivil kuruluşlar çalışma yapsın, özel televizyonlar kurulsun' demişiz. Ama devlet karışmasın demişiz. Bunları dedik diye DGM'lere çağrıldık, orada da bunları tekrarladık.

Türk Milleti bir etnisiteyi temsil ediyormuş. Türk Milleti'ni Arnavut, Gürcü, Çerkez etnik hissetmiyor da milyonlarca Kürt kökenli vatandaş etnik hissetmiyor da PKK istiyor diye biz kabul etmek zorunda mıyız?

Türkiye'de yaşayan Kürt, Türk Milletinin Kürdüdür. Ayrışmaya kim 'demokrasi' diyorsa yanlıştır.

Bölgede işsizliği yenmek için ciddi ekonomik program uygulanmalı, GAP bitirilmeli, yatırımlarda devleti, zarar etse bile, devreye sokmak lazım. Çok ciddi bir eğitim hamlesi yapılmalı, kadın ve kızlara sahip çıkılmalı.

Birbirimizin, düşüncelerine, kimliğine, acılarına saygı göstermeliyiz. Selçuklu, Osmanlı dönemlerinde, sonrasında yaşayanların acılarına saygı duyuyorum. Onların acılarını paylaşıyorum.

Başbakanın yüreğini doldura doldura şöyle bir "Türk milleti" dediğini duymadım. Bu proje ve çalışmalara hiçbir şekilde katkı vermeyeceğiz. Onları tarihi sorumlulukları ile baş başa bırakacağız. Baykal, PKK'lıların Habur'da karşılanışını eleştirirken DTP'li sırrı Sakık, "Ne yapsın, öldürsün mü? Dersim katliamı gibi mi yapsın" diye laf attı. Baykal, bunu duymamazlıktan geldi. Baykal, 1989 raporundan söz ederken DTP'lilerin "Sen karşıydın o rapora" diye laf atması üzerine "Bunları duymaktan rahatsız olmayın. Bunlardan telaşlanarak tepki göstererek bir yere varamazsınız" dedi.