İstanbul'da doğdu. Bezzâzistan (Bedesten) esnafındandır. Babası da ticaretle uğraştığı için Bezirgânzâde lakabıyla tanınır. Ayrıca, zengin ve meşhur bir hanımın oğlu olduğundan dolayı Hanımzâde Abdullah diye de bilinir.
Aklâm-ı sitte*yi devrin meşhur hattatı Hoca Mehmed Râsim Efendi'den öğrendi. Kısa zamanda icâzet aldı. Süratli yazı yazmasıyla şöhret buldu. Daha yirmi yaşına gelmeden vebaya yakalanarak öldü. Çok sayıda mushaf-ı şerif, şifâ-i şerif ve bir adet Beyzâvî tefsiri istinsah etmiştir.
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi