Akyürek Ahmed Remzi Kimdir?

Mevlânâ Dergâhı poştnişini Mehmed Said Hemdem Çelebi'nin mürşidi Seyyid Süleyman Türâbî sülâlesinden gelen Kayseri Mevlevîhânesi şeyhi Süleyman Atâullah Efendi'nin oğludur. Kayseri Mevlevîhânesi'nde dünyaya geldi. Sıbyan mektebini ve rüşdiyeyi bitirdikten sonra, başta babası olmak üzere, eniştesi Güncizâde Nuh Necati Efendi'den, Müridzâde Ali Efendi'den ve Hisarcıklızâde şair Sâlim Efendi ile şair Sâmi Efendi'den Arapça, Farsça ve edebiyat dersleri aldı. 1892'de İstanbul'a gitti. Divân-ı Muhâsebât'ta çalışırken Yenikapı Mevlevîhânesi şeyhi Celâleddin Efendi'ye intisap ederek semâ* çıkarttı. Bir yıl sonra Kayseri'ye dönünce Nâzım Paşa'nın aracılığıyla Kayseri İdâdîsi ahlâk ve ulûm-ı dîniyye hocalığına tayin edildi. Bir taraftan da çeşitli medreselerde Farsça, Pend-i Attâr, Gülistân, Bostân, Arûz-ı Câmî ve Mesnevî okuttu.

II. Meşrutiyet'in ilânından sonra gittiği Konya'da Abdülhalim Çelebi'nin emriyle Çelebizâdeler'e Mesnevî okuttu. Daha sonra Kütahya Ergûniye Mevlevîhânesi'ne şeyh vekili olarak gönderildi. 1909'da Kastamonu Mevlevîhânesi'ne şeyh oldu. 1913'te Halep Mevlevîhânesi postnişinliğine tayin edildi. I. Dünya Savaşı başlayınca, İstanbul'dan Filistin cephesine hareket eden Mevlevî taburuna katılarak taburun başında önce Şam'a, daha sonra Medine'ye gitti. Şam'da kaldığı süre içinde Emeviyye Camii'nde Mesnevî okuttu. 1919'da Halep'in işgali üzerine İstanbul'a döndü ve Üsküdar Mevlevîhânesi'ne şeyh tayin edildi. Aynı zamanda Üsküdar'daki Sultan Mustafa Camii ile Beyazıt Camii'nde Mesnevî okutan Remzi Dede, Meclis-i Meşâyih âzalığı, Medresetü'l-irşâd'da tasavvuf müderrisliği, Üsküdar müfettişliği idaresindeki tekkelere ait işlerle ilgili mecliste de âzalık yaptı. 2 Eylül 1925'te tekkelerin kapatılması üzerine Üsküdar Hacı Selim Ağa Kütüphanesi başmemurluğuna tayin edildi. Burada on seneden fazla bir süre kitapları tasnif ve tanzim ederek fihristlerini çıkardı. 1 Şubat 1937'de istifa ederek Ankara'ya gitti. Ankara'da da bir süre Eski Eserler Kütüphanesi'nde müşavir olarak çalıştı. 6 Kasım 1944'te Kayseri'de vefat etti; cenazesi Seyyid Burhâneddin Tirmizî'nin türbesine defnedildi.

Hazîne-i Fünûn (1893-1895), Mahfil (1922), Tarih ve Edebiyat (1922) gibi devrin bazı edebî mecmualarında aruz ve hece vezni ile dinî ve tasavvufî şiirler de yayımlayan Ahmed Remzi Dede, divan şiiri geleneği içinde yetişmiş Mevlevî şairlerin son temsilcilerindendir. Başta Mevlevîlik olmak üzere tasavvufla ilgili pek çok risâle telif ve tercüme etmiş, ayrıca Arapça ve Farsça şiirler yazmıştır. Son devir müelliflerinden Hüseyin Vassâf'ın Ahmed Remzi Dede hakkında Remzinâme adlı yayımlanmamış biyografik mahiyette bir eseri vardır.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA