Ebu Zür'a er-Razi Kimdir?

194 (809-10) yılında doğdu. 190'da (806), 200'de (816), hatta 200'den sonra doğduğu da söylenmektedir. Ebû Zür'a künyesi ona, Dımaşk'ı ziyaretleri sırasında burada meşhur muhaddis Ebû Zür'a ed-Dımaşkī'yi tanıyıp hayran kalan hemşehrileri tarafından verilmiştir. Daha sonra seksenden fazla kişi aynı künyeyi kullandığı halde Ebû Zür'a denilince sadece Ebû Zür'a er-Râzî hatıra gelir olmuştur.

Ebû Zür'a İslâmî ilimlerle yakından ilgilenen bir aileden gelmektedir. Amcaları İsmâil ile Muhammed ve babası Abdülkerîm hadis okumuş ve okutmuşlardır. Küçük bir çocukken babası tarafından hadis meclislerine götürülen ve ondan hadis ve hadis râvileri konusunda çeşitli bilgiler öğrenen Ebû Zür'a, o devrin önemli bir ilim merkezi olan Rey'deki muhaddislerden ve Rey'e gelen otuz kadar âlimden faydalandı. İlk ezberlediği hadis kitabı İmam Mâlik'in el-Muvaṭṭaʾı oldu. On üç yaşında iken diğer İslâm ülkelerindeki âlimlerden hadis öğrenmek maksadıyla seyahatlere başlayarak önce Kûfe'ye gitti ve burada sekiz ay kaldı. Hocası Ebû Nuaym Fazl b. Dükeyn'den bu sırada okumuş olmalıdır. 227-232 (842-847) yılları arasında yaptığı ikinci ve en uzun seyahatinde hac görevini ifa ettikten sonra Mısır'a geçti. Burada iki yıl kalarak Rebî' b. Süleyman el-Cîzî'den İmam Şâfiî'nin bütün eserlerini okudu. Şam ve Cezîre'yi dolaşarak 230 (845) yılında Bağdat'a, daha sonra Basra'ya uğradı. Üçüncü seyahatinde Şam, Irak ve Mısır bölgelerinde dört buçuk yıl dolaştı. Sınır boylarında yaşayan mücahid âlimlerden hadis öğrenmek maksadıyla oralara kadar gitti. Kazvin ve Nîşâbur gibi yakın şehirlere de kısa seyahatleri oldu. Daha Nîşâbur'a gitmeden önce, Buhârî'nin hocası hadis hâfızı ve münekkidi İshak b. Râhûye'ye Reyli genç muhaddis Ebû Zür'a'nın gelmekte olduğu bildirilince, bilgisinden faydalanmak için ona 50.000'i çeşitli kusurlar taşıyan 150.000 hadis okuyacağını söyledi. Defalarca gittiği Bağdat'ta Ebû Zür'a'nın istifade ettiği en önemli muhaddis Ahmed b. Hanbel oldu. Ahmed b. Hanbel de sağlamlığı konusunda tereddüt ettiği muhtelif hadisleri onunla müzakere ederek görüşlerinden faydalandı. Basra'da iken burada gördüğü en mükemmel muhaddis diye kendisinden söz ettiği Ebû Seleme et-Tebûzekî'den 10.000 hadis, yanında sekiz yıl hadis tahsil ettiği hocası İbrâhim b. Mûsâ el-Ferrâ ile Ebû Bekir İbn Ebû Şeybe'nin her birinden yüzer bin hadis yazdı.

Kıraat ilmini bu sahanın otoriteleri olan Kālûn, Halef b. Hişâm ve Dûrî gibi âlimlerden okuyan Ebû Zür'a, ezberindeki 600.000 sahih rivayetten 14.000'inin tefsir ve kıraate dair olduğunu söylemiş, Sa'dî el-Hâşimî onun hayatını incelediği eserinde 580 hocasının adını zikretmiştir.

Otuz iki yaşından itibaren hadis okutmaya başlayan Ebû Zür'a, her gün mescidde iki veya üç grup talebeye hadis dersleri verirdi. Kendisinden Harmele b. Yahyâ, Fellâs, Yûnus b. Abdüla'lâ gibi hocalarından başka Müslim b. Haccâc el-Kuşeyrî, İbn Vâre, Tirmizî, Ebû Hâtim er-Râzî, Ebû Zür'a ed-Dımaşkī, İbrâhim el-Harbî, Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, Nesâî, Ebû Ya'lâ el-Mevsılî, Muhammed b. Cerîr et-Taberî, Ebû Avâne el-İsferâyînî, İbn Ebû Dâvûd gibi tanınmış âlimler hadis rivayet ettiler. Talebeleri arasında İbn Ebû Hâtim'in önemli bir yeri vardır. İbn Ebû Hâtim, babası Ebû Hâtim'in râviler hakkındaki görüşlerini kaleme alırken babasının arkadaşı olan Ebû Zür'a'nın aynı konudaki görüşlerine dokuz ciltlik el-Cerh ve't-taʿdîl ile Aslü's-sünne ve iʿtikadü'd-dîn adlı kitaplarında geniş yer vermiştir.

Ebû Zür'a, 264 yılı Zilhicce ayının son gününde (2 Eylül 878) Rey'de vefat etti. Biyografisine yer veren hemen bütün kaynaklarda, ölümü esnasında yanında Ebû Hâtim, Ebû Vâre ve başka âlimlerin de hazır bulunduğu kaydedilir. Yanındakiler ona herhangi bir kimse gibi telkinde bulunmak yerine, son sözü "lâ ilâhe illallah" olanın cennete gideceğini müjdeleyen hadisin senedinden birkaç isim okudular. Arkadaşlarının kendisine telkinde bulunmak istediklerini anlayan Ebû Zür'a hadisi senediyle birlikte okumaya başladı. Hadisin, "Kimin son sözü lâ ilâhe illallah olursa..." kısmını okurken ruhunu teslim etti. Ebû Hâtim er-Râzî, zühdüne hayran kaldığı dört kişi arasında Ebû Zür'a'nın adını da zikretmiş, devrin âlimleri zühdü ve takvâsı sebebiyle onu akranlarından üstün tutmuşlardır.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi


BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA