Esad Paşa Azmzade kimdir?

1113'te (1701) Maarretünnu'mân'da doğdu. 1725 yılından sonra Suriye bölgesinde ve özellikle Şam vilâyetinin yönetiminde söz sahibi olan Azmzâdeler ailesine mensup Azmzâde İsmâil Paşa'nın dört oğlundan biridir. Babasının mütesellim*i olarak ilk önce Maarre ve Hama'da yöneticiliğe başladı. Şam valisi ve emîr-i hac olan babasının yanında surre alaylarına katılarak bu hususta da tecrübe kazandı. Yetişmesinde önemli olan bir başka kişi de amcası Süleyman Paşa'dır.

Esad Paşa, 1730'da Hama ve Humus sancakları mutasarrıflığı yaptıktan sonra 1732 yılında Trablus vali muavinliğine getirildi. 1740'ta cerde* başbuğu, 1741'de kardeşi İbrâhim Paşa'nın yerine Sayda valisi oldu. Bir yıl sonra tekrar Hama'da görevlendirilen Esad Paşa, ertesi yıl Şam Valisi Süleyman Paşa'nın Zâhir el-Ömer'le yaptığı bir mücadele sırasında ölmesi üzerine 3 Ekim 1743'te vezirlik rütbesiyle Şam valiliğine tayin edildi. On dört yıl süren bu görevi sırasında tecrübeli kimselerden oluşturduğu idarî mekanizma sayesinde Azmzâde ailesinin muhaliflerine karşı üstünlük sağlamayı başardı. Ancak zaman zaman merkezî otoriteyi ihlâl edecek davranışlardan da geri durmadı ve şahsî servetini arttırmak için devlet aleyhine de olsa önüne çıkan fırsatları değerlendirmekten çekinmedi. Bu arada menfaatlerini korumak için Osmanlı Devleti'ne karşı bedevîlerle iş birliği yaptı. Bu davranışları sebebiyle bir süre sonra Şam valiliği ve hac emirliğinden azledildi. 1757 yılı Ocak ayında kendisine, valiliği Halep Valisi Râgıb Mehmed Paşa'ya terketmesi emri verildi. Ancak Esad Paşa azline tepki göstererek görevden alınmasını engellemek için birtakım entrikalara girişti; Şam'da çatışmalara sebebiyet verdiği gibi hapishanelerdeki bütün mahkûmları da serbest bıraktı. Bununla birlikte azil emrine uymak zorunda kaldı ve 21 Ocak 1757'de Halep valiliğine tayin edildi. 25 Eylül 1757 tarihinde Sivas valiliğine getirilip yine aynı yıl Rusçuk'a sürüldü.

Esad Paşa'nın önce Sivas'a, ardından Rusçuk'a sürgüne gönderilmesi, 1757 yılı Eylülünde meydana gelen, padişahın kız kardeşi de dahil 20.000 hacının ölümüyle sonuçlanan bedevî saldırısı ile ilgili görünmektedir. Nitekim Rusçuk'a gitmek üzere Ankara'ya gelen Esad Paşa burada idam edildi; başı İstanbul'a götürülüp Tunusbağı'ndaki mezarlığa gömüldü. Geride bıraktığı serveti ise daha sonraki yıllarda Osmanlı Devleti'ni bir hayli meşgul etmiştir.

Soyu halen devam eden Esad Paşa Maarretünnu'mân, Hama ve Hân-ı Şeyhun'da büyük su havuzları ile hamamlar yaptırmış, Hama'da hükümet konağı, Hicaz yolunda su havuzları ve kuleler inşa ettirmiştir. Şam'da camileri, medreseleri, yolları ve kanalları tamir ettirip hanlar ve hamamlar yaptıran Esad Paşa, Mekke ve Medine'de de bazı hayır eserleri meydana getirmiştir. Şam'da yaptırdığı köşkü bugün müze olarak kullanılmaktadır.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA