Gavs Muhammed Kimdir?

890'da (1485) Hindistan'ın Gevâliyâr (Gwalior) bölgesinde doğdu. Soyunun Ferîdüddin Attâr'a kadar uzandığı söylenir. Muhammed henüz yedi yaşında iken, Şettâriyye tarikatının kurucusu Şeyh Abdullah-ı Şettârî'nin mânevî torunu olan ve Şeyh Zuhûr veya Hacı Huzûr diye de tanınan Hacı Hamîd'e intisap etti. Onun yanında iki yıl mânevî eğitim aldıktan sonra on üç yıl yedi ay süren sıkı bir riyâzet dönemine girdi. Hayatını sadece ağaç yaprağı ve meyve yiyerek sürdürdüğü bu dönemde Hindu yogileriyle tanışarak onlardan yoga ve tantra öğrendi. Çûnâr tepelerindeki riyâzet devrini tamamlayıp Gevâliyâr'a dönen Muhammed Gavs, bu dönemde Şettâriyye tarikatına mensup şeyhler gibi devlet adamlarıyla dostane ilişkiler kurdu. Gevâliyâr Afgan lideri Tatar Han Sarang Hânî ile kurduğu dostluk sayesinde Bâbür'e mânevî destek sağlayarak Gevâliyâr'ın ona ilhakına yardımcı oldu. İlk Bâbürlü sultanlarından Bâbür, Hümâyun ve Ekber Şah onunla münasebet kurdular. Astronomiyle yakından ilgilenen Hümâyun, başta "da'vet-i esmâ" olmak üzere Gavs'tan bazı Şettâriyye âdâbını öğrendi. Şîr Şah tarafından tahttan indirilen Hümâyun'un İran'a iltica etmesi üzerine tasavvufî görüşlerine karşı çıkan ulemânın baskısıyla Gevâliyâr'dan ayrılmak zorunda kalan Gavs, Gucerât bölgesindeki Ahmedâbâd şehrine göç edip (947/1540) burada "devlethâne" adı verilen bir hankah kurdu. Gucerât ulemâsından Ali el-Müttakī onu tenkit ederek aleyhinde bir fetva verdi. Ancak bu olay şöhretinin Ahmedâbâd'da yayılmasını önleyemedi. Ahmedâbâd'ın tanınmış âlimi Şeyh Vecîhüddin Alevî'nin de onun müridleri arasına katılması şöhretini daha da arttırdı. 966 (1558) yılına kadar Gucerât'ta kalan Muhammed Gavs, Bâbürlü baskısının yoğunlaşması üzerine ailesi ve müridleriyle birlikte Agra'ya gitti. Ancak Ekber Şah'ın kendisine yakınlık göstermesine rağmen Agra'daki ortamı uygun bulmayarak Gevâliyâr'a döndü. 17 Ramazan 970'te (10 Mayıs 1563) Agra'da vefat etti. Cenazesi Gevâliyâr'a götürülerek orada defnedildi. Ekber Şah tarafından yaptırılan türbesi Hindu ve müslüman mimarisinin bir sentezini temsil etmektedir.

Gavs'ın Gevâliyâr'da iken yazdığı ve Hz. Peygamber'in mi'racına benzer mânevî tecrübelerini tasvir ettiği Miʿrâcnâme adlı eseri ulemâ arasında tepkiyle karşılanmış ve aleyhinde bir fetva çıkarılmış, ancak daha sonra müridi ve halefi Şeyh Vecîhüddin'in teşebbüsüyle ulemânın bu fetvayı geri alması sağlanmıştır.

Hindular'la sosyal ilişkiler kuran Muhammed Gavs, Sanskritçe bir mistik risâle olan Amratkund'u Baḥrü'l-ḥayât adıyla Farsça'ya tercüme etmiş ve Hindu mistik kavramlarını tasavvufa uyarlamaya çalışmıştır. Onun Şettâriyye müridleri için geliştirdiği "ilm-i Şettâr" diye bilinen mânevî disiplin üç esasa dayanır. "Da'vet-i esmâ" da denilen bu metot esmâ-i hüsnânın özel bir mânevî güce sahip olduğu, yıldızların esmâ-i hüsnânın okunmasından etkilendiği ve yıldızların insan kaderine tesir ettiği inancına dayanır.

Şettâriyye tarikatı Gavs'ın irşad faaliyetleriyle önce Hindistan'da, daha sonra Endonezya'da yayılmış, pek çok âlim ve şeyh onun tarikatına intisap etmiş, meşhur müzisyen Tan Sen gibi bazı Hindular şeyhin mânevî olgunluğuna hayran olmuşlardır.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA