İbn Akīl, Bahâeddin kimdir ?

698'de (1299) Halep yakınındaki Bâlis kasabasında dünyaya geldi. Kahire'de doğduğu da rivayet edilir. 694 (1294) veya 700 (1301) yıllarında doğduğunu kaydeden kaynaklar da vardır. Soyu Hz. Peygamber'in amcazadesi Akīl b. Ebû Tâlib'e dayandığından İbn Akīl künyesiyle tanınır. Mısrî, Bâlisî ve Halebî nisbelerinin yanı sıra ataları arasında Hemedan ve Âmid'de (Diyarbekir) oturanlar bulunduğundan Hemedânî ve Âmidî nisbeleriyle de anılır.

İlk tahsilini tamamladıktan sonra öğrenimini ilerletmek amacıyla Kahire'ye giden İbn Akīl burada on iki yıl süreyle Ebû Hayyân el-Endelüsî'nin derslerine devam etti. Ondan İbn Mâlik'in et-Teshîl'i ile Sîbeveyhi'nin el-Kitâb'ını okudu. Daha sonra Alâeddin Konevî'den Arap dili ve edebiyatı, tefsir, kelâm, mantık, fıkıh, hilâf ve usul, Hatîb el-Kazvînî'den belâgat, Takıyyüddin İbnü's-Sâiğ'den kıraat dersleri aldı. Vezîre lakabıyla tanınan Sittülvüzerâ, Bedreddin İbn Cemâa, Şerefeddin İbnü's-Sâbûnî, Zeynüddin el-Kettânî, Hasan b. Ömer el-Kürdî gibi âlimler de hocaları arasında yer almaktadır.

İbn Akīl, 727'de (1327) Mısır kadısı olan hocası Hatîb el-Kazvînî ve İzzeddin İbn Cemâa'ya kadı nâibliği yaptı. 759 (1358) yılında İbn Cemâa'nın Emîr Sargatmış tarafından azliyle boşalan Mısır kadılığına getirildi. Ancak bu görevde emîrin tutuklanması sebebiyle seksen gün kalabildi. İdarî görevlerinin yanında Kahire'de Kutbiyyetü'l-kübrâ (el-Atîka) Medresesi, İmam Şâfiî Zâviyesi, Haşşâbiyye Zâviyesi ve Nâsırî Camii'inde başta tefsir ve fıkıh olmak üzere İslâmî ilimlerin hemen her dalında dersler veren İbn Akīl, hocası Ebû Hayyân'dan sonra Kahire İbn Tolun Camii müderrisliğine getirildi. Burada verdiği dersler çok rağbet gördü. Tedris faaliyetini vefatına kadar devam ettiren İbn Akīl'in öğrencileri arasında damadı Şeyhülislâm Sirâceddin Ömer b. Reslân el-Bulkīnî, torunları Kādılkudât Celâleddin Abdurrahman b. Ömer el-Bulkīnî ve Bedreddin Muhammed b. Ömer el-Bulkīnî ile Veliyyüddin el-Irâkī ve Cemâleddin b. Zahîre gibi birçok âlim bulunmaktadır.

768 (1367) yılı hac mevsiminde Mekke ve Medine'de İbn Akīl ile görüşen İbnü'l-Cezerî, onun hac dönüşü 23 Rebîülevvel 769 (17 Kasım 1367) tarihinde Kahire'de vefat ettiğini ve İmam Şâfiî'nin kabri yanına defnedildiğini söyler (Ġāyetü'n-Nihâye, I, 428).

Dilinde hafif pelteklik bulunmasına rağmen zekâsı, çalışkanlığı, ciddiyet ve vakarı ile temayüz eden İbn Akīl giyim kuşamına ve meskenine büyük özen gösterir, israf derecesinde harcamalar yapardı. Çok kısa süren Mısır kadılığı sırasında fakirlere ve öğrencilere 150.000 dirhemlik büyük bir yardım dağıtmıştı. Yakın çevresinde her zaman oldukça kalabalık bir grup insan bulunurdu. İbn Akīl, bu hesapsız ve tutumsuz harcamaları yüzünden külliyetli miktarda borç bırakarak vefat etmiştir.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA