İbn Ebû Şeybe, Ebû Ca‘fer kimdir ?

210 (825) yılından sonra doğdu. Dördüncü dedesinin Havstî diye anılması, ailenin aslen Belhli olduğunu ve muhtemelen Arap soyundan gelmediğini göstermektedir. İlk hadis derslerini babasından ve amcası Ebû Bekir İbn Ebû Şeybe'den aldı. Diğer amcası Kāsım, Ahmed b. Yûnus, Ebû Küreyb el-Hemdânî, Hennâd b. Serî, Yahyâ b. Maîn ve Ali b. Medînî gibi muhaddisler de hocaları arasında yer alır. İbn Sâid el-Hâşimî, Ebû Amr İbnü's-Semmâk, Ahmed b. Selmân, Ca'fer el-Huldî, Ebû Bekir eş-Şâfiî, Ebû Ali es-Savvâf, Taberânî, İsmâilî, İbnü'l-Bâgandî, Muhammed b. Mahled ve Hüseyin b. İsmâil el-Mehâmilî gibi âlimler ise onun talebeleridir.

İbn Ebû Şeybe bilgi, zekâ ve geniş hadis birikimiyle çağının önde gelen hadis hâfızları arasında yer almış, Kûfe muhaddisi diye anılmıştır. Sâlih Cezere, Abdân el-Ahvâzî, İbn Adî ve Mesleme b. Kāsım gibi münekkitlerce güvenilir bir hadisçi kabul edilmesine ve İbn Hibbân'ın onun biyografisine es̱-S̱iḳāt'ında yer vermesine karşılık Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, İbn Hırâş, Mutayyen, Ebû İshak el-Harbî, Dâvûd b. Yahyâ, Ca'fer b. Muhammed el-Firyâbî ve Muhammed b. Ahmed el-Adevî gibi âlimler kendisini yalancılıkla ve hadis uydurmakla itham etmiş; Dârekutnî, görüşmediği bir kimsenin kitabından hadis yazıp rivayet etmekle suçlamış; Ebû Bekir el-Berkānî de hadisçilerin onu güvenilmeyen bir râvi kabul ettiklerini söylemiş; ayrıca küçüklüğünden beri yalan söylediğini, maktû isnadları mevsul hale getirdiğini ileri sürenler olmuştur. Ebû Ca'fer, bütün bu tenkitlere rağmen kendilerinden sonra Kûfe'de hadisçiliğin öldüğü kabul edilen dört kişiden biri sayılmıştır. Diğer taraftan bazı rivayetleri sebebiyle Mutayyen'in onu sert bir dille eleştirmesi, aynı asırda yaşamış iki kişinin birbirini değerlendirmesi türünden kabul edilerek ricâl âlimleri tarafından ihtiyatla karşılanmıştır. Nitekim İbn Adî de 270 (883) yılında Kûfe'de bu iki âlim arasında geçen tartışmayı dinledikten sonra İbn Ebû Şeybe hakkındaki eleştiriler konusunda bu görüşü tercih etmiş, onun münker bir hadisine rastlamadığını, Abdân'dan edindiği bilgiye göre de kötü bir râvi olmadığını ifade etmiştir. İbn Hacer de bu görüşe katılmış, onun sağlam olmayan bir rivayetine rastlamadığını söylemiştir. Hayatının son döneminde Bağdat'a yerleşen İbn Ebû Şeybe Cemâziyelevvel 297'de (Ocak 910) burada vefat etti. İbn Hacer ölüm tarihini 287 (900) olarak zikretmiştir.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA