İbn Fehd, Necmeddin kimdir ?

29 Cemâziyelâhir 812'de (8 Kasım 1409) Mekke'de doğdu. IX-X. (XV-XVI.) yüzyıllar Mekke'sinin ilim ve fikir hayatında önemli bir mevkiye sahip olan İbn Fehd ailesine mensuptur; babası ünlü hadis âlimi ve tarihçi Takıyyüddin İbn Fehd'dir. İlk tahsiline Kur'an'ı ve babasının kendisi için yazdığı hadis kitabını ezberlemekle başladı. Ardından Hırakī'nin Hanbelî fıkhına dair el-Muḫtaṣar'ını ferâiz bölümüne kadar ezberlediyse de daha sonra babasının teşvikiyle Şâfiî fıkhına yöneldi ve Nevevî'nin el-Minhâc'ının yarısını, bu arada nahivde de İbn Mâlik'in el-Elfiyye'sinin üçte birini ezberledi. Babası onu erken yaşlarda, hac ve umre için Mekke'ye gelen birçok âlimle tanıştırdı ve onlardan ders aldırdı. Zeynüddin Ebû Bekir el-Merâgī, Cemâleddin İbn Zahîre, Zeynüddin Muhammed b. Muhammed et-Taberî, İbnü's-Selâme, İbnü'l-Cezerî ve Takıyyüddin el-Fâsî hocalarından bazılarıdır. 835 (1432) yılının hac mevsiminde ilim yolculuğuna çıkan İbn Fehd üç yıl boyunca Kahire'den başlayarak İskenderiye, el-Halîl, Kudüs, Dımaşk, Ba'lebek, Halep, Humus, Hama, Trablus, Gazze, Remle ve Dimyat gibi merkezleri dolaştı. 838'de (1435) İskenderiye'ye, daha sonra aynı yılın hac mevsiminde Mekke'ye dönerek ilmî faaliyetlerini burada sürdürdü. 850 Cemâziyelâhirinin sonunda (Eylül 1446) tekrar Kahire'ye gitti ve aynı yılın hac mevsiminde geri geldi. Bu yolculukları sırasında İbn Hacer el-Askalânî, Hüseyin b. Ali el-Bûsîrî, Abdullah b. Ali el-Kinânî, Rukıyye bint Yahyâ b. Mezrû', Âişe bint İbnü'ş-Şerâihî, İbn Nâsırüddin, İbn Hatîbüddehşe, Sıbt İbnü'l-Acemî, Hammâd et-Türkmânî, Muhammed b. Ahmed et-Tedmürî, Şemseddin Muhammed b. Muhammed es-Sübkî, Zeynüddin Abdurrahman b. Ömer el-Kubâî gibi devrin önemli simalarının meclislerine katıldı ve onlardan icâzet aldı; kaldığı her yerde bir yandan da ders okuttu ve birçok talebe yetiştirdi.

7 Ramazan 885'te (10 Kasım 1480) Mekke'de vefat eden Necmeddin İbn Fehd İbn Hacer, Sehâvî, Ebû Abdullah b. Nâsırüddin gibi âlimler tarafından hadis ve özellikle tarih ilmindeki otoritesi kabul edilen, nahiv ilminin inceliklerini bilmemesine rağmen hitâbet ve kitâbet yetenekleriyle tanınan bir ilim adamı ve güvenilir, azimli, zâhid, yardım sever, hoşsohbet ve mütevazi kişiliğinden dolayı daima övgüyle anılan iyi bir insandı.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA