İbn Zekri et-Tilimsani kimdir?

Cezayir'in Oran (Vehran) bölgesindeki Tilimsân şehrinde doğdu. Zekrî adı Zekeriyyâ'nın Mağrib'deki kullanımı olup Zikrî şeklinde de telaffuz edilir. Küçük yaşta babasını kaybeden İbn Zekrî, ailesinin geçimini sağlamak için bir dokumacının yanında çalışmaya başladı. Zekâsını ve kabiliyetini farkeden devrin tanınmış âlimlerinden İbn Zâgū'nun yönlendirmesi ve ailesinin geçimini sağlayacağını belirtmesi üzerine onun ders halkasına katıldı. Ayrıca Kāsım b. Saîd el-Ukbânî ve Muhammed b. Abbas el-Ubbâdî'nin derslerine devam etti. Başta fıkıh ve fıkıh usulü olmak üzere kelâm, tefsir ve Arap dili alanlarında yetişerek devrin önde gelen âlimlerinden biri oldu. Aralarında Ahmed Zerrûk el-Fâsî, İbn Merzûk Hafîdü'l-Hafîd, İbnü'l-Hâc el-Mennâvî ve Ahmed b. Etâallah gibi âlimlerin de bulunduğu birçok talebe yetiştirdi. Kelâm âlimi Ebû Abdullah Muhammed b. Yûsuf es-Senûsî ile kelâm konularında çeşitli tartışmalar yapan İbn Zekrî, Mâlikî mezhebinde kendine has tercih ve ictihadlarda bulunmuş, fetvalarından bir kısmı Venşerîsî'nin el-Miʿyârü'l-muʿrib (I-XIII, Beyrut 1401/1981) adlı eseri içinde günümüze ulaşmıştır.

İbn Zekrî Safer 900'de (Kasım 1494) Tilimsân'da vefat etti ve Ubbâd köyünde defnedildi. Venşerîsî ve İbnü'l-Kādî ölüm tarihini 899, İbn Asker 906 (1500) olarak vermekle birlikte talebesi Ahmed b. Etâallah onun 900 yılında öldüğünü belirtmiş (Ahmed Bâbâ et-Tinbüktî, s. 130), C. Brosselard da Tilimsân'daki Arapça kitâbeler üzerine yaptığı çalışmalar sırasında İbn Zekrî'nin bu tarihi taşıyan mezar kitâbesini bularak fotoğrafını yayımlamıştır (EI2 Suppl. [İng.], s. 402-403). Mezarı meşhur bir ziyaretgâh olup Tilimsân'da ona nisbetle anılan Câmiu Sîdî Zekrî adlı bir cami bulunmaktadır.

Eserleri. 1. Buġyetü'ṭ-ṭâlib fî şerḥi ʿAḳīdeti İbni'l-Ḥâcib. Cemâleddin İbnü'l-Hâcib'in eserinin şerhi olup muhtelif nüshaları günümüze ulaşmıştır (Brockelmann, I, 539; M. Âbid el-Fâsî, II, 373-374). 2. Muḥaṣṣılü (Mükemmilü)'l-maḳāṣıd mimmâ bihî tuʿteberü'l-ʿaḳāʾid. Kelâma dair 1500 beyitlik bir eser olup eserin şerhedilmesi için Ebû Abdullah es-Senûsî'ye götürüldüğü, onun da bunu müellifinden başkasının şerhedemeyeceğini söylediği rivayet edilir (İbn Asker, s. 120). Çeşitli yazma nüshaları bulunan esere (Derenbourg, III, 137; Brockelmann, II, 357) Ahmed b. Ali el-Mencûr Naẓmü'l-ferâʾid ve mübdi'l-fevâʾid fî şerḥi Muḥaṣṣıli'l-maḳāṣıd adıyla bir şerh yazmış, daha sonra da bunu ihtisar etmiştir. Muḫtaṣaru Naẓmi'l-ferâʾid'in Fas Hizânetü'l-Karaviyyîn'de bazı nüshaları mevcuttur (M. Âbid el-Fâsî, II, 326-327, 345). 3. Şerḥu'l-Varaḳāt. İmâmü'l-Haremeyn el-Cüveynî'nin fıkıh usulüne dair eserinin şerhi olup Brockelmann tarafından Ġāyetü'l-merâm bi-şerḥi muḳaddimeti'l-imâm şeklinde kaydedilmiştir (GAL Suppl., I, 672).

Kaynaklarda müellifin Mesâʾilü'l-ḳażâʾ ve'l-fütyâ adlı bir eserinden de söz edilir. Brockelmann ve M. Hâc-Sadûk'un İbn Zekrî'nin eserleri arasında gösterdiği (a.g.e., II, 357; EI2 Suppl. [İng.], s. 403), klasik kaynaklarda adı geçmeyen el-Mesâʾilü'l-ʿaşr'ın (Buġyetü'l-maḳāṣıd ve ḫulâṣatü'l-merâṣıd) Muhammed b. Ali es-Senûsî'ye ait olduğu anlaşılmaktadır (Âyide İbrâhim Nusayr, s. 112; Saur, IV, 2227; Vikor, s. 167).

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA