İbnü’l-verdî sirâceddin

Kaynaklarda XIV-XV. yüzyıl Şam-Filistin bölgesi coğrafyacıları arasında gösterilmesine rağmen bazı müellifler tarafından, kendisinden yaklaşık 100 yıl önce yaşayan Ebû Hafs Zeynüddin Ömer b. Muzaffer İbnü'l-Verdî ile (ö. 749/1349) karıştırılmış ve eseri ona mal edilmiştir (meselâ Keşfü'ẓ-ẓunûn, I, 701; Guignes, II, 19-59; Kehhâle, VIII, 3). Coğrafyacı İbnü'l-Verdî'yi, daha sonra yaşaması ve muhtemelen aynı aileden gelmesi sebebiyle bazıları İbnü'l-Verdî el-Asgar, bazıları da İbnü'l-Verdî es-Sânî olarak tanımlamışlardır. Coğrafyacı İbnü'l-Verdî de diğeri gibi Halep yakınlarındaki Maarretünnu'mân'da yetişmiştir. Ölüm tarihi için Zilkade 861 (Ekim 1457) tarihi yanında 850 (1446) yılı da verilmektedir.

İbnü'l-Verdî, İslâm âleminde ve Avrupa'da Ḫarîdetü'l-ʿacâʾib ve ferîdetü'l-ġarâʾib adlı eseriyle tanınmıştır. Bu kitabın orijinal bir telif sayıldığını söyleyenler yanında İbn Şebîb (İbn Hamdân) el-Harrânî'ye nisbet edilen Câmiʿu'l-fünûn ve selvetü'l-maḥzûn'dan (Brockelmann, GAL, II, 162; Suppl., II, 161-162) alıntı olduğunu ileri sürenler de vardır; hatta Kâtib Çelebi ağır tenkitlerde bulunmuş, müellifin bir coğrafya âlimi olmadığını dahi iddia etmiştir. Belhî ekolü geleneğini takip eden Zekeriyyâ el-Kazvînî ve Şeyhürrabve ed-Dımaşkī'nin eserleri tarzında hazırlandığı görülen kitabın girişinde yuvarlak bir dünya haritası yer almaktadır. 822 (1419) yılında tamamlandığı sanılan eserde çeşitli ilim ve fenlerden bahsedildikten sonra birinci kısmında coğrafî bölgeler, dağlar, nehirler, ikinci kısmında bitkiler, hayvanlar, madenler ve bu madenlerin özellikleri, yararları hakkında bilgi verilmektedir. Kozmografik bir yaklaşımla kaleme alınan eserde kıyamet alâmetleri de konu edilmekte, gerçeklerle hayaller, tarihî olaylarla efsaneler iç içe anlatılmaktadır.

Ḫarîdetü'l-ʿacâʾib'in dünya kütüphanelerinde pek çok nüshası bulunmaktadır. Kitabın büyük ilgi görmesinin sebebi, diğer İslâm coğrafyacılarının eserlerinde rastlanmayan Avrupa, Afrika ve Arap ülkeleri hakkında bazı ilginç bilgiler içermesidir. Müellif, Ali b. Hüseyin el-Mes'ûdî'den aldığı Rusya ve Doğu Avrupa'ya dair bilgiler yanında Trapani'yi Sicilya'ya bağlayan bir köprünün varlığından da söz etmektedir. Michele Amari bu köprü rivayetini ilk ortaya atanın İbnü'l-Verdî olduğunu söyler (Storia dei Musulmani di Sicilia, I, 60). Franz Taeschner'e göre de Osmanlılar'ın İstanbul'u almasından önce burası hakkında İslâm kaynaklarında anlatılan en geniş bilgi İbnü'l-Verdî'de bulunmaktadır (Beiträge zur historischen Geographie, s. 85). Ḫarîdetü'l-ʿacâʾib'in bazı baskılarında yer almayan, ancak Carl Johan Tornberg, Hans von Mžik ve Konrad Miller gibi âlimlerin birçok defa yayımladığı dünya haritası Kâtib Çelebi tarafından beğenilmemekle birlikte küresel haritaların bir denemesi mahiyetinde olmasından dolayı önem taşımaktadır. Krachkovsky, Kâtib Çelebi'nin bu haritayı niçin tenkit ettiğini anlayamadığını belirtmektedir (Târîḫu'l-edebi'l-coġrâfiyyi'l-ʿArabî, II, 503). Muhtemelen müstensihler tarafından haritaya bilgisizce ilâveler yapılmış ve Kâtib Çelebi de bu yanlış haritalardan birini görmüştür.

Farsça ve Türkçe'ye çevrilen eser birçok defa basılmış (Kahire 1298, 1300, 1302, 1303, 1309, 1316, 1324; nşr. Mahmûd Fâhûrî, Beyrut 1411/1991), Avrupa'da da yine çeşitli tercüme ve kısmî neşirleri gerçekleştirilmiştir. Bunların başlıcaları olarak Joseph de Guignes ve Franz Taeschner ile (bk. bibl.). A. Hylander'in Operis cosmographici Ibn Vardi caput primum de regionibus (Lundae 1823) ve Carl Johann Tornberg'in Fragmentum libri Margarita miribilium, auctore Ibn el-Verdi (I-II, Uppsala 1835, 1839) adlı çalışmaları anılabilir. Mahmûd el-Hatîb'in yaptığı Türkçe tercüme İstanbul'da yayımlanmıştır (1303).

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA