İbrâhim ıı

10 Zilhicce 235'te (25 Haziran 850) doğdu. Emîr Ahmed b. Muhammed'in büyük oğludur. Kardeşi Emîr Ebü'l-Garânîḳ, II. Muhammed döneminde Kayrevan valisi idi. II. Muhammed'in ölümü üzerine yerine oğlu Ebû İkāl geçirilmek istendiyse de Kayrevan halkının desteğiyle İbrâhim emîr ilân edildi (6 Cemâziyelevvel 261 / 16 Şubat 875). 263 (877) yılında Rakkāde şehrini inşa ettirerek oraya yerleşen II. İbrâhim ertesi yıl çıkan isyanı kısa sürede bastırdı. 266'da (879-80) İfrîkıye üzerine yürüyen Abbas b. Ahmed b. Tolun, Ağlebî kuvvetlerini mağlûp ederek bazı yerleri ele geçirdi. II. İbrâhim onun bu istilâ harekâtını durdurmayı başardı. Zor durumda kalan Abbas Mısır'a kaçtı. II. İbrâhim, Berberîler'in 268-269 (881-882) yıllarında başlattığı isyanları da güçlükle bastırabildi.

Akdeniz adalarına seferler düzenleyen II. İbrâhim, Sicilya'nın tamamını İslâm hâkimiyeti altına almak için yoğun bir faaliyet gösterdi. 887-900 yıllarında Sicilya'da hüküm süren valilerin Bizans karşısında başarı sağlayamaması üzerine oğlu Ebü'l-Abbas Abdullah'ı oraya vali tayin etti. Ebü'l-Abbas, Sicilya müslümanları arasındaki ihtilâflara son vererek adada huzuru sağladı. Halkı Ağlebîler'e karşı isyana tahrik edenleri yakalayıp babasının yanına gönderdi. Kâtânî'yi (Catane) bir süre kuşattıysa da zaptedemedi. 288'de (901) Mesine Boğazı'nı geçip Kalabria'yı yağmaladı.

II. İbrâhim'in tedavüldeki eski sikkeleri kaldırıp yeni paralar bastırması Kayrevan'da büyük bir isyana sebep oldu (275/888). "Sevretü'd-derâhim" denilen bu isyanı bastırmayı başaran II. İbrâhim'in 280 (893) yılında Belezme Kalesi'nde yaşayan Araplar'a karşı başlattığı katliam ülkenin kuzey ve batı kesiminde yeni bir isyana yol açtı. Bu isyanı güçlükle bastıran İbrâhim, giderek büyük bir güç haline gelen Hâricîler'in üzerine bir sefer düzenleyip onları bozguna uğrattı ve böylece muhtemel bir tehlikeyi bertaraf etmiş oldu (283/896). Bu akınlar daha sonraki tarihlerde de sürdürüldü ve Hâricîler itaat altına alındı.

Halk, zaman zaman çok zalimce hareketlerde bulunan İbrâhim'i aklî dengesini kaybettiğini ileri sürerek Abbâsî Halifesi Mu'tazıd-Billâh'a şikâyet etti. Bunun üzerine halife onu huzuruna çağırıp kendisini azlettiğini ve yerine oğlu Ebü'l-Abbas Abdullah'ı getirdiğini bildirdi. Ebü'l-Abbas Rebîülevvel 289'da (Şubat 902) idareyi devraldı. II. İbrâhim de hacca gitmek üzere yola çıktı; fakat daha sonra vazgeçip ülkesine döndü ve halkı hıristiyanlara karşı cihada çağırdı. Kendisine katılan kuvvetlerle Rebîülâhir 289'da (Mart 902) Sûse'den hareket eden İbrâhim Receb 289'da (Haziran 902) Sicilya'ya vardı; aynı yıl Taormina'yı ele geçirdi. Bizans hâkimiyetinde bulunan Rametta ile Elyâc'ı da (Aci) aldı; ancak Cosenza'yı kuşatmakta iken vefat etti (Zilkade 289 / Ekim 902). Belrum şehrinde (Nüveyrî, XXIV, 138) veya Kayrevan'da (İbnü'l-Esîr, VII, 238) gömüldüğü rivayet edilmektedir.

II. İbrâhim'in çocuklarını, hâciblerini ve nedimlerini haksız yere öldürtmekten çekinmediği, fakat halkına daha iyi davrandığı, haftanın belirli günlerinde veya cuma namazından sonra Dîvân-ı Mezâlim'de halkın dertlerini dinleyerek suçluları cezalandırdığı kaydedilmektedir. Bu sebeple bazı kaynaklar onu yoksulları gözeten, dindar ve âdil bir hükümdar olarak tanıtır. II. İbrâhim zamanında Ağlebîler siyasî, iktisadî, ilmî ve kültürel açıdan büyük gelişmeler kaydetmiş, askerî bakımdan da en güçlü dönemlerini yaşamışlardır. Ülkede huzur ve güven sağlandığı için ticarî hayatta büyük bir canlanma olmuştur. İmar faaliyetleriyle de yakından ilgilenen II. İbrâhim, 263'te (877) temelini attığı Rakkāde şehrinin inşasını bir yıl içinde tamamlamıştır. Rakkāde'de Kasrü'l-feth ve Kasrü'l-bahr gibi birçok saray, cami, hamam ve pazar yerleri, gece hücumlarını haber vermek üzere sahil boyunca kuleler yaptırmıştır.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA