Âmidî Hasan B. Bişr

Aslen Âmidli (Diyarbakır) olduğu için Âmidî nisbesiyle tanınan Hasan b. Bişr Basra'da dünyaya geldi ve çocukluğu orada geçti. Öğrenim için gittiği Bağdat'ta başta Zeccâc olmak üzere İbn Düreyd, İbnü's-Serrâc, Ahfeş el-Asgar ve Niftaveyh gibi ünlü âlimlerden dil ve edebiyat tahsil etti. Edebiyat alanında geniş bir kültüre ve derin bir anlayışa sahip olan Âmidî'nin yazısı da çok güzeldi. Bu sebeple geçimini Bağdat ve Basra mahkemeleriyle devlet ve evkaf dairelerinde kâtiplik yaparak sağladı. Daha sonra evine kapanıp vefatına kadar eski Arap şiiri ve kültürü ile meşgul oldu. Yazdığı şiirlerde edebî sanatları sade bir üslûp içinde işleyerek büyük bir sanatkâr olduğunu ortaya koydu. İlk devir şairlerinin şiirlerini araştırıp tenkide tâbi tutmasıyla tanınan ve ilk edebiyat münekkitleri arasında haklı bir şöhrete sahip olan mümtaz bir şahsiyettir. Eserlerinde Câhiz'in metodunu benimsemiş, incelediği konuyu bütün yönleriyle ele alırken sık sık istitrat*lara başvurmuştur. Doğup büyüdüğü ve hayatının önemli bir kısmını geçirdiği Basra'da vefat etti.

Eserleri. Âmidî'nin bugün elde bulunmayan divanından başka belli başlı eserleri şunlardır: 1. Kitâbü'l-Muvâzene beyne'ṭ-Ṭâʾiyyeyn (el-Muvâzene beyne Ebî Temmâm ve'l-Buḥtürî). Müellif bu eserinde, Tay kabilesinin iki ünlü şairi Ebû Temmâm ile Buhtürî'nin şiirlerini estetik açıdan, lafız ve mâna uygunluğu ile şiirlerin muhtevasının çalıntı olup olmadığı bakımlarından mukayese etmektedir. Bazılarına göre Âmidî bu tenkitlerinde objektif davranmamış ve çalışmasında Buhtürî'nin tarafını tutarak Ebû Temmâm'a haksızlık etmiştir. Bununla beraber Kitâbü'l-Muvâzene Arap edebiyatında tenkit metodunun yerleşmesi hususunda önemli tesirler icra etmiştir. Dr. İhsan Abbas, Târîḫu'n-naḳdi'l-edebî ʿinde'l-ʿArab adlı eserinde Kitâbü'l-Muvâzene'nin geniş bir değerlendirmesini yapmıştır (s. 157-185). Şiir tenkidi alanında önemli bir yeri bulunan eser birçok defa neşredilmiştir (İstanbul 1287; Beyrut 1332; Kahire 1928; nşr. Mahmûd Tevfik, Kahire 1932; nşr. M. M. Abdülhamîd, Kahire 1944; nşr. Seyyid Ahmed Sakr, Beyrut 1944; I-II, Kahire 1961-1965; nşr. Kasım Mûmenî, Bağdat 1985). Eser ayrıca Veled Çelebi tarafından Türkçe'ye tercüme edilmiştir (İstanbul 1311). 2. el-Müʾtelif ve'l-muḫtelif*. Belli bir sahada, meşhur adları (isim, künye, lakap) aynı olan şahısları birbirinden ayırmak maksadıyla yazılan bu tür eserlerin şairler için kaleme alınmış güzel bir örneğidir. Bu kitabı ilk defa Fritz Krenkow, Merzübânî'nin Muʿcemü'ş-şuʿarâʾ adlı eseriyle birlikte Kahire'de neşretmiştir (1354). Daha sonra Abdüssettâr Ahmed Ferrâc tarafından yine Kahire'de yayımlanmıştır (1381).

Kaynaklarda zikredilen, ancak günümüze intikal ettiği bilinmeyen önemli eserlerinden bazıları da şunlardır: Kitâbü İṣlâḥı mâ fî ʿİyâri'ş-şiʿr li'bni Ṭabâṭabâ mine'l-ḫaṭaʾ; Kitâbü'l-Ḫâṣ ve'l-müşterek; Kitâb fî enne'ş-şâʿireyn lâ tettefiḳu ḫavâṭıruhümâ; Feʿaltü ve efʿaltü; el-Ḥurûf mine'l-uṣûl; Muʿcemü'ş-şuʿarâʾ; el-Emâlî; Tebyînü ġalaṭı Ḳudâme b. Caʿfer fî Kitâbi Naḳdi'ş-şiʿr; er-Red ʿalâ İbn ʿAmmâr fîmâ ḫaṭṭaʾe bihî Ebî Temmâm; Tafżîlü şiʿri İmriʾilḳays ʿale'l-câhiliyyîn.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA