Beytuşi Kimdir? Beytuşi'nin Hayatı

Kuzey Irak’ta Şehrizor livâsına bağlı Âlân nahiyesi köylerinden Beytûş’ta dünyaya geldi

Bazı kaynaklar 1130-1140 yılları arasında, Abdülkerîm Müderris 1135'te (1722) veya biraz önce, M. Emîn Zekî 1160 (1747) yılında, Luvîs Şeyho ve Ziriklî 1161'de doğduğunu kaydeder. Diğer kaynakların aksine Bâbâ Merdûh Rûhânî'nin Beytûş'un güneydoğusundaki Hânehal'de dünyaya geldiğini, ailesinin daha sonra Beytûş'a göç ettiğini yazması (Târîḫ-i Meşâhîr-i Kürd, I, 286) doğru değildir; zira kendisi el-Ḥifâye adlı eserinde Beytûş'ta doğduğunu kaydeder (Muhsin İsmâil Muhammed, s. 139). İlim ehli bir aileye mensuptur. İlk dinî eğitimini ağabeyi Mahmûd ile birlikte babasından aldı, Arapça ve Farsça öğrendi. On beş yaşında iken babalarının vefatı üzerine ağabeyi ile birlikte Serdeşt kazasına bağlı Sencevî köyünde İbnü'l-Hâc diye tanınan Molla Muhammed b. Hasan'ın medresesinde öğrenim gördüler; ardından Erbil'e bağlı Mâverân köyünde Seyyid Sıbgatullah b. İbrâhim el-Haydarî'den aklî ve naklî ilimleri okudular. Bir süre Bağdat'ta yine oraya yerleşen hocaları Haydarî'den ve daha sonra gittikleri Basra'da tahsillerine devam ettiler. Bağdat'a giderken maddî imkânsızlıkları yüzünden Beytûşî'nin Fîrûzâbâdî'nin el-Ḳāmûsü'l-muḥîṭ'ini, ağabeyinin de İbn Hacer el-Heytemî'nin Tuḥfetü'l-muḥtâc'ını ezberledikten sonra bunları satarak yol harçlığı edindikleri kaydedilir (Bâbâ Merdûh Rûhânî, I, 288).


Beytûşî ile ağabeyi gittikleri Ahsâ'da birer medreseye müderris tayin edildiler. Bu arada Beytûşî ileride şehrin hâkimi olacak olan Şeyh Ahmed b. Abdullah el-Hazrecî el-Ahsâî ile tanıştı. 1178'de (1764) memleketlerine döndüler. Köy halkının isteği üzerine ağabeyi babasının medresesinde ders vermeye başladı ve hayatının sonuna kadar orada yaşadı. Beytûşî 1180'de tekrar Ahsâ'ya gitti. 1186'da (1772) memleketine dönerken Hezârmerd köyünde hocası İbnü'l-Hâcc'ı ziyaret edip bir süre yanında kaldı. Bu sırada İbnü'l-Hâc'dan ders alan Ma'rûf Nûdehî ile birlikte onun odasında misafir kaldı. 1188'de (1774) buradan ayrılıp Bağdat'a gitti. Ertesi yıl geçtiği Basra'da Rahmâniyye Medresesi müderrisliğine tayin edildi. Bu sırada şehir Sâdık Han Zend tarafından on altı ay kadar muhasara edildi. Beytûşî bu dönemde İbn Hacer el-Heytemî'nin ez-Zevâcir ʿan iḳtirâfi'l-kebâʾir adlı eserini nazma çekmeye başladı. 1190 (1776) yılının sonlarına doğru muhasara kalkınca Ahsâ'ya giderek oraya yerleşti ve eserini burada tamamladı. Ayrıca kaleme aldığı Kifâyetü'l-muʿânî adlı manzumesini aynı zamanda bir edip ve şair olan şehrin hâkimi Şeyh Ahmed el-Hazrecî el-Ahsâî'ye ithaf etti, onun ihsan ve iltifatına nâil oldu. İlim ve takvâsıyla halkın sevgi ve saygısını kazanarak çevrede üne kavuştu. Öğretim ve telifle meşgul oldu. İlmî yetkinliğini ortaya koyduğu Arap dili ve edebiyatı alanındaki çalışmalarıyla tanındı. Arapça'dan başka Kürtçe ve Farsça şiirler yazdı. Beytûşî arkadaşı Ahmed b. Şeyh Dervîş el-Abbâsî'yi ziyaret için gittiği Basra'da vefat etti ve Hasan-ı Basrî Kabristanı'na defnedildi. Kendisi için Sîbeveyhi es-Sânî nitelemesini yapan talebesi İbn Sened el-Basrî Aṣfe'l-mevârid adlı eserinde 1210'da (1795), Sebâʾikü'l-ʿasced fî aḫbâri Aḥmed necli Rızḳi'l-esʿad'da 1211'de (Abbas el-Azzâvî, MMİIr., IX [1381/1961], s. 276; Bâbâ Merdûh Rûhânî, I, 287), Luvîs Şeyho 1213'te (1798), M. Emîn Zekî ve Ziriklî ise 1221'de (1806) öldüğünü kaydeder. Bazı kaynaklarda Ahsâ'da vefat ettiğine dair verilen bilgi yanlış olmalıdır. Muhammed el-Hâl, Beytûşî'nin hayatı ve eserleri üzerine el-Beytûşî ismiyle bir kitap yazmış (Bağdat 1377/1958), Hâlid b. Kāsım el-Cereyân, Riyad Melik Suûd Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde el-Beytûşî ve menhecühû fi'n-naḥv ve'l-luġa (1431/2010) adıyla doktora, Hattâb Ömer Bekir de Bağdat Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde el-Beytûşî: Ḥayâtühû ve âs̱âruhu (1984) adıyla yüksek lisans tezi hazırlamıştır.


Eserleri. 1. Kifâyetü'l-muʿânî fî naẓmi ḥurûfi'l-meʿânî. Arap dilindeki edatlara dair 672 beyitlik bir manzume olup (İstanbul 1289; nşr. ve şerh Şefî' Burhânî, Dımaşk 1426/2005) müellif eserini el-Ḥifâye bi-tavżîḥi'l-Kifâye adıyla şerhetmiştir (Tâhâ Sâlih Emîn Agā eseri, Selâhaddin Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde 1994 yılında yüksek lisans tezi olarak neşre hazırlayıp daha sonra yayımlamıştır [Beyrut 1433/2012]). Beytûşî 700 âyeti, muhtelif şairlere ait 980 ve kendisine ait altmış beş beyti şâhid olarak zikrettiği bu şerhini (Muhammed b. Abdullah Âlü Abdülkādir el-Ahsâî, II, 623; krş. Muhsin İsmâil Muhammed – Tâhâ Sâlih Emîn Agā, XX/79 [1421/2000], s. 146) Ṣarfü'l-ʿinâye fî (bi-)keşfi'l-Kifâye adıyla ihtisar etmiştir (Kahire 1341). Mâcid b. Gays b. Ferec el-Huceylî, Medine İslâm Üniversitesi'nde Ṣarfü'l-ʿinâye'nin başından lâm harfinin sonuna (1433), Mu'tâd b. Mu'tak b. Âkıl el-Harbî de "len" babından sonuna (1432) kadar olan kısmını doktora tezi olarak neşre hazırlamış, ayrıca Muhammed Hüseyin Ali, Bağdat Müstansıriyye Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde el-Ḫilâfü'n-naḥvî fî kitâbi Ṣarfi'l-ʿinâye li'l-Beytûşî adıyla yüksek lisans tezi yapmıştır (2005). 2. Ḥadîḳatü's-serâʾir fî naẓmi'l-kebâʾir (nşr. Yâsir b. İbrâhim el-Mezrûî, Küveyt 1427/2007, sonunda el-Ḫiṣâlü'l-mükeffire li'ẕ-ẕünûbi'l-müteḳaddime ve'l-müteʾaḫḫire adlı eseriyle birlikte). Müellif, İbn Hacer el-Heytemî'nin ez-Zevâcir ʿan iḳtirâfi'l-kebâʾir adlı eserini 720 beyit halinde nazma çekmiş ve bunu Ṭarîḳatü'l-beṣâʾir ilâ Ḥadîḳati's-serâʾir fî naẓmi'l-kebâʾir adıyla şerhetmiştir (nşr. Ali Mahmûd Ali el-Bişderî – Mahmûd Hudayr Abbas Mühennâ el-Îsâvî, I-II, Bağdat 2011). Abdullah Âl-i Nûrî de Ḥadîḳatü's-serâʾir'e Ḳaṭfü'l-ezâhîr ʿalâ Ḥadîḳati's-serâʾir adıyla bir ta'lik yazmıştır (Küveyt 1377/1958). 3. Ḥâşiye ʿalâ Mücîbi'n-nidâʾ ilâ Şerḥi Ḳaṭri'n-nedâ. İbn Hişâm en-Nahvî'nin Ḳaṭrü'n-nedâ adlı eserine Cemâleddin Abdullah b. Ahmed el-Fâkihî'nin yazdığı şerhe hâşiyedir. Bir nüshası Süleymaniye'de Hâc Molla Sâid'in, bir diğeri Bağdat'ta Hasan en-Nâib'in özel kitaplığındadır (Abbas el-Azzâvî, Târîḫu'l-edebi'l-ʿArabî, II, 133). Bedr b. Hammûd b. Mu'tâd el-Hubeyşî el-Cühenî, Medine İslâm Üniversitesi'nde kitabın başından "Bâbü'l-ʿilm"e, Sa'd b. Melîk b. Sa'd el-Avfî "Bâbü'l-işâre"den "Bâbü'l-münâdâ"nın sonuna ve Abdullah b. Ahmed b. Ali Hakemî de "Nüdbe ve istiġās̱e"den kitabın sonuna kadar olan kısmını yüksek lisans tezi olarak neşre hazırlamıştır (1433/2012). 4. Manẓûmetü'l-Mükeffirât li-külli ẕenbin sâbiḳın ve ât (Kahire 1332; nşr. Yâsir b. İbrâhim el-Mezrûî, Küveyt 2007, Ḥadîḳatü's-serâʾir fî naẓmi'l-kebâʾir ile birlikte). Müellif, el-Ḫiṣâlü'l-mükeffire li'ẕ-ẕünûbi'l-müteḳaddime ve'l-müteʾaḫḫire adıyla da anılan kırk dokuz beyitlik bu manzumesini el-Mübeşşirât fî şerḥi Manẓûmeti'l-mükeffirât li-külli ẕenbin sâbiḳın ve ât ismiyle şerhetmiştir (nşr. Hamdî Abdülmecîd es-Selefî, Dımaşk 1427/2006). 5. Manẓûme fi'l-müʾennes̱âti's-semâʿiyye. Otuz beş beyitlik bu manzume Tâhâ Sâlih Emîn Agā tarafından bir incelemeyle birlikte neşredilmiştir ("Manẓûmetü'l-müʾennes̱âti's-semâʿiyye li-ʿAbdillâh el-Beytûşî", Govârî Zânkûyî Süleymânî / Beşî B, sy. 21 [Süleymaniye 2007], s. 95-120). 6. Manẓûmetü'l-efʿâli'lletî âtet vâviyyeten ve yâʾiyyeten (nşr. Muhammed el-Hâl, MMİIr., XXXII/3-4 [1981], s. 210-222). 7. el-Evʿiyetü'l-müsteṭâbe fi'l-edʿiyeti'l-müstecâbe (Tunus Millî Ktp., A-mss-01065/6, vr. 96-102). Kabul edilen dualara dair yazdığı kendi manzumesi üzerine bir ta'liktir. Manẓûmetü'l-Mükeffirât'ın Kahire baskısının sonunda yer alan, Süyûtî'nin müstecâb dualara dair risâlesini nazma çektiği manzumesi de bu metin olmalıdır. 8. Manẓûme fî müs̱elles̱âti'l-esmâʾ ve'l-efʿâl. Başı, ortası ve sonu üç harekeyle de okunabilen isimlerle sadece orta harfi üç şekilde okunabilen mâzi ve muzâri fiillere dairdir. 428 isim ve fiil yetmiş sekiz beyitte zikredilmiş, müellif daha sonra bu manzumesini şerhetmiştir. Risâlenin bir nüshası Muhammed el-Hâl'in özel kütüphanesindedir (Abbas el-Azzâvî, Târîḫu'l-edebi'l-ʿArabî, II, 44; ayrıca bk. Hâşim Tâhâ Şelâş, "Maḫṭûṭun fi'l-müs̱elles̱ât li'l-Beytûşî el-Kürdî", eẕ-Ẕeḫâʾir, sy. 21-22 [Beyrut 1426/2005], s. 268-271). 9. Tuḥfetü'l-ḫullân li-işḥâẕi'l-eẕhân. Muhammed b. Abdullah Âlü Abdülkādir el-Ahsâî'nin Tuḥfetü'l-ḫullân fi'l-elġāzi'n-naḥviyye adıyla zikrettiği bu eser (Tuḥfetü'l-müstefîd, II, 624) Süleymaniye Evkaf Kütüphanesi'nde el-Elġāzü'n-naḥviyye adıyla kayıtlı kitapla (yazma nüshaları için bk. Mahmûd Ahmed Muhammed, III, 139-140) aynı olmalıdır. 10. el-Mevâʾidü'l-mebsûṭa fi'l-fevâʾidi'l-melḳūṭa. 150 beyitlik bu manzumenin müellif hattı bir nüshasının Basra'da Bâş A'yân ailesinin kütüphanesinde bir mecmua içinde bulunduğu kaydedilmektedir (Hamza Ahmed Osman, IX/17 [1387 hş.], s. 234). Müellif eserinde Arap dili ve edebiyatına dair birçok kaynaktan faydalanmıştır. 11. el-Maṣâdirü'ş-şâẕẕe. On altı beyitlik bir manzumedir (yazma nüshası için bk. Mahmûd Ahmed Muhammed, II, 270). 12. Şerḥu Manẓûmeti'l-efʿâli'l-vâviyye - el-yâʾiyye. Eseri neşreden Hâşim Tâhâ Şelâş (el-Mevrid, XXXVIII/3 [Bağdat 1421/2000], s. 81-94), Beytûşî'nin ve onun atıfta bulunduğu Süyûtî'nin el-Müzhir'de bu şerhin metni olan manzumeyi İbn Mâlik et-Tâî'ye nisbet etmelerinin yanlış olduğunu, manzumenin Ebü'l-Mehâsin Yûsuf b. İsmâil eş-Şevvâ el-Halebî'nin şiiriyle İbnü'n-Nehhâs el-Halebî'nin buna yaptığı ilâveyi ihtiva ettiğini kaydeder. Beytûşî'nin kaynaklarda anılan diğer bazı eserleri de şunlardır: el-Kâfî fî naẓmi'l-ʿarûż ve'l-ḳavâfî (327 beyitlik bu manzumeyi el-Vâfî bi-ḥalli'l-Kâfî adıyla şerhetmiştir); Ḥâşiye ʿale'l-Behceti'l-merżıyye fî şerḥi'l-Elfiyye (Süyûtî'nin eseri üzerine yazılmıştır); Şerḥu'ş-Şâfiye (İbn Sened bu şerhin hazırlanmasında hocasına iştirak ettiğini kaydeder); Şerḥu Saḳṭi'z-zend; Şerḥu Maḳṣûreti İbn Düreyd.



Beytûşî, Ahsâ'da yaşamakla birlikte memleketindeki âlim ve ediplerle yazışarak ilişkisini sürdürmüştür. Onlara yazdığı birçok mektup nesirdeki edebî maharetini göstermektedir. Ubeydullah b. Seyyid Sıbgatullah el-Haydarî'ye gönderdiği mektupla diğer bazı mektupları Süleymaniye Kadısı Muhammed el-Hâl tarafından onun biyografisine dair eseri içinde (yk.bk.) neşredilmiştir. Bazı mektuplarına dair nüshaları özel kütüphanesinde muhafaza eden Abbas el-Azzâvî (Târîḫu'l-edebi'l-ʿArabî, II, 219) Hâc Süleyman eş-Şâvî'ye yazdığı bir mektubu (MMİIr., IX [1381/1961], s. 275-276), Muhammed el-Hâl de hocası İbnü'l-Hâc için nazmettiği bazı kaside ve kıtaları yayımlamıştır (MMİIr., IV/1 [1375/1956], s. 139-154).

Kaynak: TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİ

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA