Tîk Çend kimdir?

Hayatına dair fazla bilgi yoktur

Kehteri, Brahmen veya Zerger Kehteriyân kabilelerinden birine mensup bulunduğu rivayet edilmektedir. Memleketi Delhi'de Nevvâb Saâdet Han'ın yakın dostları arasına girdi. Çok iyi Arapça bilmesi ve Farsça'yı edebî şekilde kullanması iyi bir eğitim aldığını göstermektedir. Bahâr-ı ʿAcem'de Şeyh Ebü'l-Hayr Hayrullah Vefâyî ve Sirâceddin Ali Han Ârzû adlı iki hocasından bahsetmekle birlikte Ârzû onu arkadaşı diye anmaktadır. Feth Ali Hüseynî Gerdîzî ve Mîr Muhammed Mîr ile dostluk kurduğu bilinmektedir. "Bahâr" mahlasını kullanan Tîk Çend'in Urduca ve Farsça şiirlerinden günümüze sadece otuz bir beyit ulaşmıştır. Abdullah Vâreste-i Siyâlkûtî'nin 1180'de (1766-67) yazdığı Muṣṭalaḥâtü'ş-şuʿarâ'nın Bahâr-ı ʿAcem'in kaynakları arasında yer alması ve Mîr Gulâm Hasan'ın 1188 (1774) yılında kaleme aldığı Teẕkire-i Şuʿarâ-yı Urdû adlı eserinde Bahâr'dan ölmüş kişiler arasında söz etmesi onun bu yıllar arasında vefat ettiğini ortaya koymaktadır.

Eserleri. 1. Bahâr-ı ʿAcem. Farsça'dan Farsça'ya bir sözlüktür. Müellifin, üzerinde yirmi iki yıl çalıştığını söylediği, 10.000 civarında madde içeren ve alfabetik düzenlenen eserde basit ve mürekkep kelimeler, terimler, kinayeler, mecazlar, istiareler ve atasözleri yer almaktadır. Başka sözlüklerde bulunmayan Farsça kelimeler yanında Arapça ve Hintçe'den Farsça'ya geçen kelimeleri de sözlüğüne alan müellif Farsça divan ve mesnevilerden örnekler zikretmiştir. Dihhudâ'nın Luġatnâme'si ve Seyyid Cemîl Sehsevânî'nin Ḫizânetü'l-luġāt'ı gibi birçok sözlüğün temel kaynağı olan Bahâr-ı ʿAcem müellifi hayatta iken birkaç taş baskısı yapılmış, daha sonra da çeşitli neşirleri gerçekleştirilmiştir (Delhi 1269, 1274; nşr. Mevlevî Hâdî Ali, Leknev 1312; Bombay 1334; nşr. Kâzım Dizfûliyân, I-III, Tahran 1380 hş./2001).

2. Nevâdirü'l-meṣâdir (Delhi 1272). Farsça masdarlar ve fiil isimleriyle ilgili bir eserdir; bir mukaddime, yirmi dört bab ve bir hâtimeden oluşmaktadır. Masdarlar alfabetik sırayla düzenlenmiş ve ardından türevleri verilmiştir.

3. Cevâhirü'l-ḥurûf (Kanpûr 1267). Bir mukaddime, iki bab ve bir hâtimeden meydana gelen eser Farsça'daki müfred ve mürekkep harflerle ilgili olup harflerin değişimi, etimoloji ve edatlar bakımından önemli bir çalışmadır.

4. İbṭâl-i Żarûret. Belâgata dair bir eserdir. Zarûret-i şiir konusunu işleyen kitap Gālib Dihlevî'nin notlarıyla basılmıştır (Delhi 1268).

5. Şerḥ-i Nisâb-ı Bedîʿ. Muhammed Şerîf'e ait eserin şerhidir. Yazılışları aynı, mânaları farklı olan Arapça ve Farsça kelimelerle ilgili bu eserin bir nüshası Bankipûr Patna Kütüphanesi'nde bulunmaktadır (Catalogue, IX, 50).

6. Bahâr-ı Bostân. Sa'dî-yi Şîrâzî'nin eserine yazılan Farsça bir şerh olup son olarak 1927'de Leknev'de basılmıştır.

Kaynak: TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİ

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA