Bihbehani Abdullah b. İsmail kimdir?

Necef'te doğdu. Dinî ilimleri önce babası Seyyid İsmâil'den, daha sonra Mirza Hasan-ı Şîrâzî başta olmak üzere devrin ileri gelen âlimlerinden okudu. Babası Nâsırüddin Şah'ın daveti üzerine Tahran'a gitmiş, şer'iyye mahkemesinde hâkimlik yaparken halk arasında büyük bir nüfuz kazanmıştı. Abdullah Bihbehânî babasının 1878'de ölümü üzerine onun makamına ve halk üzerindeki nüfuzuna vâris oldu. Bu dönemde şaha yakınlaşmaya önem veren Şiî âlim, 1891'de meydana gelen ve Mirza Hasan-ı Şîrâzî'nin bir fetvasına dayanan meşhur tütün boykotuna karşı çıktı. Bu sebeple şah ve İngiltere tarafından ödüllendirildi. Daha sonra Rusya'nın İran'da nüfuzunun artmaması için İngilizler'le birlikte çalıştı.

1903'te yeni sadrazam Aynüddevle'nin kendisine cephe alması ve rakibi Şiî âlim Şeyh Fazlullah Nûrî'nin nüfuzunu artırmaya çalışması üzerine hükümete karşı muhalifler safına katıldı. Nisan 1905'te İran hükümetinin çalıştırdığı Belçikalı bir gümrük memurunun İslâm mukaddesatına hakaret ettiğini ileri sürerek hükümet aleyhine geniş bir kampanya başlattı. Aynı yılın sonbaharında Aynüddevle'yi görevinden uzaklaştırmak için Tahran âlimlerinden Seyyid Muhammed Tabâtabâî ile anlaştı. Bihbehânî ile Tabâtabâî Şiî literatüründe "âyeteyn" veya "hücceteyn" diye anılırlar. Bir ay sonra Tabâtabâî ile birlikte hükümetin siyasetini protesto için Tahran'da Mescid-i Şah'ta ticaret adamlarıyla bir toplantı yaptı. Toplantı zorla dağıtılınca bu iki âlim Tahran'a yakın bir ziyaretgâh olan Şah Abdülazîm'in türbesine sığınıp bir meclis (adâlethâne) kuruluncaya kadar Tahran'a dönmeyeceklerini ilân ettiler. İsteklerinin kabul edilmesi üzerine Aralık 1906'da Tahran'a döndüler. Bihbehânî'nin o andan itibaren her işi bir tarafa bırakıp İran'da meşrutiyeti kurmak için çalışmaya başladığı söylenebilir. Yardımcısı Seyyid Abdülhamîd'in kısa bir süre sonra öldürülmesi üzerine hükümet kuvvetleriyle çatışmalar tekrar başladı ve Bihbehânî Tabâtabâî ile birlikte Kum'a gitti. Aynı yılın ağustos ayında Tahran'a döndü ve bir müddet sonra açılan ilk mecliste üç cephede mücadele etmek zorunda kaldı. Çünkü meclisten hiç hoşlanmayan Muhammed Ali Şah, meşrutiyeti dinsizlikle bir tutan ve "meşrutiyet"e karşı "meşruiyet" sloganını ortaya atan Şeyh Fazlullah Nûrî ve mecliste şeriata aykırı kanunlar yapmak isteyenler ona karşı tavır almışlardı. 23 Haziran 1908'de meclis şah tarafından kapatılınca Bihbehânî tutuklanıp sekiz ay Bezehrûd köyünde kaldıktan sonra Necef'e sürüldü.

Muhammed Ali Şah Temmuz 1909'da tahttan indirilince yeniden açılan mecliste Bihbehânî tekrar faaliyet göstermeye başladı. Bu dönemde meclisin Kafkasya sosyal demokratlarına bağlı olan aşırı laik kanadının düşmanlığını üzerine çeken Bihbehânî 16 Temmuz 1910'da evinde öldürüldü. Bu olay birçok din âliminin meşrutiyet hareketinden yüz çevirmesine sebep oldu.

Ömrü daha çok siyasetle geçen Bihbehânî'nin Ca'ferî fıkhına dair yazmış olduğu yirmi beş risâle Meşhed Âsitâne-i Kuds Kütüphanesi'nde bulunmaktadır.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA