Ehl-i Bedir Ne Demektir?

Hicretin 2. yılında müslümanlarla Mekkeli müşrikler arasında Bedir mevkiinde meydana gelen Bedir Gazvesi'ne katılan ashap Ehl-i Bedir veya Bedrî adıyla anılır. Sayıları 313 kadar olan Ehl-i Bedir'den Kur'ân-ı Kerîm'de (Âl-i İmrân 3/123) ve Hz. Peygamber'in hadislerinde övgü ile söz edilmiş, hepsinin cennetlik olduğuna dair kutsî ve merfû hadisler muteber hadis kitaplarında yer almıştır. Ṣaḥîḥ-i Buḫârî'de kırk dördünün adı verilen Ehl-i Bedir'in müslümanların en faziletlileri olduğu da hadislerde zikredilmiştir. Nitekim Hz. Ömer divan teşkilâtını kurunca divan defterine ilk önce Ehl-i Bedir'in yazılmasını emretmiştir. Bu anlayış İbn Sa'd'ın sahâbe tasnifinde de görülmekte olup ona göre fazilet bakımından beş gruba ayrılan sahâbîlerin ilk tabakasını Ehl-i Bedir oluşturur. Hâkim en-Nîsâbûrî'nin yaptığı tasnife göre Ehl-i Bedir yedinci, Abdülkāhir el-Bağdâdî'nin tasnifine göre ise sekizinci tabakada yer almaktadır. Ehl-i Bedir'den bazıları çeşitli vesilelerle Medine dışına çıkıp muhtelif memleketlere göç etmiş olup bunlardan yirmi dört veya yetmişinin Kûfe'ye yerleştiği nakledilir. En son vefat eden Bedrî olarak ensardan Ebû Üseyd Mâlik b. Rebîa es-Sâidî (ö. 60/680) veya Ebü'l-Yeser Kâ'b b. Amr'ın (ö. 55/675), muhacirlerden ise Sa'd b. Ebû Vakkās'ın (ö. 56/676) isimleri zikredilir. Sonradan çeşitli sebeplerle "Bedrî" nisbesini alan kişilerin Ehl-i Bedir'le bir ilgisi yoktur.

Ehl-i Bedir hakkında müstakil kitaplar yazılmıştır. Zehebî'nin (ö. 748/1348) Hâletü'l-bedr fî adedi ehli Bedr, Abdülkādir b. Şeyh el-Ayderûs'un el-Enmûzecü'l-latîf fî ehli Bedri'ş-şerîf, Şehâbeddin Ahmed b. Âmir es-Sa'dî el-Hadramî'nin Şerhu's-sadr fî esmâi ehli Bedr, Abdüsselâm b. Tayyib el-Kādirî'nin Recâü'l-icâbe bi'l-Bedriyyîn mine's-sahâbe, Şehâbeddin Ahmed el-Menînî'nin Şerhu's-sadr bi-şerhi urcûzeti istinzâli'n-nasr bi't-tevessül li-ehli Bedr, Müstakimzâde Süleyman Sadeddin Efendi'nin (ö. 1202/1787) Ricâlü'l-Bedr, Murtazâ ez-Zebîdî'nin (ö. 1205/1790) Şerhu's-sadr fî şerhi esmâi ehli Bedr adlı eserleri bunlar arasında sayılabilir.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi


BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA