Fetava'yı Azizi ... Abdullah Dehlevinin fetvalarını bir araya getiren eser...

XIX. yüzyılın ilk çeyreğinde İngiliz yönetimi altındaki Hint müslümanlarına önderlik etmiş olan meşhur âlim Abdülazîz ed-Dihlevî'nin günlük hayatta karşılaşılan birçok mesele hakkında muhatap olduğu sorulara verdiği fetvaların, yazdığı risâleler veya yaptığı yazışmaların Mevlânâ Halîlürrahman Burhânpûrî tarafından iki cilt halinde derlenmiş bir koleksiyonudur (Delhi 1311-1314, 1332-1341).

Bazıları özel konulara dair fetvaları ihtiva eden on iki risâlenin de yer aldığı ve muhteva bakımından klasik fıkıh kitaplarından daha kapsamlı olan Fetâvâ-yı ʿAzîzî fıkıh meseleleri yanında tefsir, hadis, akaid, tasavvuf, tıp ve astronomi gibi ilimlere dair fetvaları da ihtiva etmektedir. Çoğu Farsça, az bir kısmı Arapça olan fetvalardan inanç esaslarıyla ilgili olanlar ağırlıktadır. Bunları sırasıyla ibadetler, muskalar, Şîa ve aile hukukuna dair meseleler takip etmektedir. Eserde hıristiyanlar tarafından yöneltilen bazı sorulara verilmiş cevaplara da rastlanmaktadır (meselâ bk. I, 148 vd.). Fetvalarda kaynak olarak klasik fıkıh kitaplarından ziyade hadislere başvurulduğu, dolayısıyla eserin başlarında hadis tenkidi ve tefsirine dair bazı teknik meselelere yer verildiği görülmektedir.

Daha sonra kaleme alınan fetva mecmualarına bir örnek teşkil eden eserin I. cildi Mevlevî Muhammed Nevvâb Ali ve Mevlevî Abdülcelîl tarafından Urduca'ya çevrilmiştir (Haydarâbâd-Dekken 1313; Kanpûr 1313). Bunun ardından Mevlevî Abdülvecîd Gāzîpûrî de eseri Sürûr-i ʿAzîzî el-maʿrûf Fetâvâ-yı ʿAzîzî adıyla iki cilt halinde Urduca'ya tercüme etmiştir (Kanpûr 1322-1323). Ayrıca daha önceki neşirlerde görülen eksiklikleri tamamlamak için eserin yeniden düzenlenmiş tek ciltlik bir baskısı daha yapılmıştır (Karaçi 1980). Ancak bu baskı da bazı tahkik ve tasnif hatalarından uzak değildir. Meselâ akaide, Şiî-Sünnî tartışmaları ve muskalara dair bazı fetvalar tasavvufla ilgili kısma dahil edilmiştir. Seyyid Ahmed Han'ın Aḥkâm-ı Ṭaʿâm-ı Ehl-i Kitâb adlı eserinde iktibas ettiği fetvalarla (s. 29, 37, 51) Fetâvâ-yı ʿAzîzî'de mevcut fetvalar (I, 104, 117; II, 85) arasında bir karşılaştırma yapıldığında ikincisindeki hata ve eksiklikler hemen göze çarpmaktadır. Seyyid Ahmed Han'ın iktibas ettiği bir fetva ise (s. 22) Fetâvâ-yı ʿAzîzî'de yoktur. Bunun sebebi, Ahmed Han'ın Hoca Muhammed Veliyyullah Gāzîpûrî tarafından muhafaza edilen orijinal fetva nüshalarına ulaşabilmiş olmasıdır. Bunlar, eserin ciddi bir tenkitli neşrine olan ihtiyacın hâlâ giderilemediğini göstermektedir.

Fetvaların veriliş tarihleriyle soru sahiplerinin adlarının derleyici tarafından metinden çıkarılmış olması ve tasnifte kronolojik sıra gözetilmemesi Fetâvâ-yı ʿAzîzî'nin değerini kısmen azaltmaktaysa da eser, Güney Asya müslümanlarının varlık savaşı verdikleri kritik bir döneme ışık tutan önemli bir siyasî ve sosyal tarih kaynağıdır. Meselâ S. A. A. Rizvi bu dönemin sosyal, dinî, iktisadî ve siyasî tarihi ve önemli şahsiyetlerinin biyografileriyle ilgili olarak bu esere başvurmaktadır (Shāh 'Abd al-'Azīz, s. 174-224). Yine Azîz Ahmed (Islamic Modernism, s. 19-25), Mücîb Eşref (Muslim Attitudes towards British Rule, s. 122), B. Daly Metcalf (Islamic Revival in British India, s. 46-48, 50-52) ve Muhammed İkrâm (Rûd-i Kevs̱er, s. 591) gibi araştırmacılar da Hint müslümanlarının Batı sömürgeciliğine tepkilerini değerlendirirken bu esere atıfta bulunmaktadırlar.

Abdülazîz ed-Dihlevî'nin İngiliz işgali altındaki Hindistan topraklarını dârülharp ilân eden fetvası en çok tartışılan fetva olmuştur (Fetâvâ-yı ʿAzîzî, I, 17, 33 vd., 115 vd., 162 vd.). Hintliler'in İngilizler'e karşı başlattıkları 1857 ayaklanmasının ana sebeplerini değerlendiren W. W. Hunter, bu fetvaya atıfta bulunarak Hindistan'ı dârülharp ilân eden Abdülazîz ed-Dihlevî'nin İngilizler'e karşı cihad açtığını belirtmektedir (The Indian Musalmans, s. 104). Seyyid Ahmed Han ise Dihlevî'nin cihad lehinde fetva verdiğine dair iddiayı yalanlamakta ve Hunter'ın kelime kelime iktibas ettiğini söylediği bu fetvanın Fetâvâ-yı ʿAzîzî'deki metinle (I, 17; ayrıca bk. II, 88) uyuşmadığını belirtmektedir (Esbâb-ı Beġāvet-i Hind, s. 17). Ahmed Han buna karşılık Abdülazîz ed-Dihlevî'nin müslümanların İngilizce öğrenebileceğine, İngiliz okullarına gidebileceğine ve onların idaresindeki kurumlarda çalışabileceğine dair fetvalarına işaret etmektedir (Fetâvâ-yı ʿAzîzî, I, 195-196). Üzerinde önemle durulan fetvalardan biri de Hinduizm'de mevcut bazı inançlarla semavî dinlerdeki benzerleri arasında yapılan mukayeselere dayanılarak Hindular'ın Ehl-i kitap olduğunu ileri süren fetvadır (a.g.e., I, 140-141).

Fetâvâ-yı ʿAzîzî Hint müslümanlarının siyasî düşünceleri üzerinde büyük tesir icra etmiştir. Ulemâ, Batı sömürgeciliğine karşı verilen bağımsızlık mücadelesinde öncü rolü oynadıkları yönündeki iddialarına delil olarak yukarıdaki fetvayı göstermektedir (Seyyid Muhammed Miyân, II, 86-90). İslâm Birliği'nin (Muslim League) iki ulusluluk teorisine karşı çıkan milliyetçi Hint müslümanları ise idareyi gayri müslimlerle paylaşmaları halinde ülkenin dârülislâm hükmüne gireceği yönündeki iddialarına bu fetvayı delil göstermektedirler (H. Ahmed Medenî, II, 11; Müşîrülhak, Meẕheb ôr Cedîd Ẕihn, s. 46-71).

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA