Çatalca Ferhat Paşa Camii ne zaman yapılmıştır?

Aynı addaki iki vezirden hangisi tarafından yaptırıldığı hususunda şüpheler bulunan caminin cümle kapısı üstünde bulunan iki satırlık kitâbede, "Sâhibü'l-hayrât ve'l hasenât merhum Ferhad Paşa'nın ruhiyçün Fâtiha, sene 1006" ibaresi bulunur. Buna göre cami 1006 (1597-98) yılında o sırada artık hayatta olmayan Ferhad Paşa için yaptırılmıştır. Fazıl Ayanoğlu, caminin bânisinin 1591-1595 yılları arasında iki defa sadrazamlık yapan ve 1595'te idam edilen Ferhad Paşa olduğu görüşündedir. Fakat Mimar Sinan'ın eserlerinin adlarını veren tezkirelerin birinde "Çatalca'da merhum Ferhad Paşa Camii" denildiğine göre bu eser düzenlenmeden ve Sinan'ın 1588'de vefatından önce caminin bânisi Ferhad Paşa ölmüş olmalıdır. Bu noktadan hareket eden Aptullah Kuran, Çatalca'daki caminin Kanûnî Sultan Süleyman ile II. Selim dönemlerinin vezirlerinden Damad Ferhad Paşa'nın vakfı olduğu sonucuna varmıştır. Şehzade Mehmed'in kızı Hümâ Sultan'ın kocası olan Ferhad Paşa 1575'te ölmüştür. Aynı vezirin, yine Mimar Sinan tarafından inşa edilmiş başka bir hayratı Kastamonu'da 967 (1559-60) tarihli camidir. Aptullah Kuran'a göre kapı üstündeki kitâbe caminin yapımından sonra buraya çakılmış olup gerçek bir belge durumunda değildir.

Evliya Çelebi, 1653 yılında Edirne üzerinden İstanbul'a dönerken uğradığı Çatalca kasabasında bulunan pek çok cami ve mescid arasında bunların "en mükellef ve müzeyyen"i olarak Ferhad Paşa Camii'ni gösterir. Evliya Çelebi, Ferhad Paşa'nın Sultan Süleyman Han'ın vezirlerinden olduğunu belirttikten sonra onun II. Selim ve III. Murad dönemlerine de eriştiğini söylemekle her iki Ferhad Paşa'yı birbirine karıştırmıştır. Ayrıca caminin şehrin tam ortasında yüksek bir yerde ve etrafının ağaçlarla kaplı olduğuna, yüksek bir minaresi bulunduğuna işaret eder. Cami tamamen kurşun örtülü olup cemaati çok kalabalıktır.

Caminin tarih boyunca fazla bir değişikliğe uğramadığı sanılmaktadır. Ahşap mahfille minberin ve kalem işi nakışların XVIII. yüzyıl içinde gerçekleşen bir tamirde yapıldığı tahmin edilmektedir. Cami Vakıflar İdaresi tarafından 1968-1970 yılları arasında önemli ölçüde tamir edilmiştir.

Ferhad Paşa Camii Çatalca kasabasının batısında, oldukça dik bir yamaç üzerinde inşa edilmiştir. Etrafı kesme taş duvarla çevrili geniş bir avlunun içindedir. Avluda cami ekseninde olmayan bir şadırvan yer almıştır. Bu sekiz köşeli ve ahşap çatılı şadırvanın üst örtüsü çok yeni olmakla beraber mermer havuz göbeği eskidir.

Cami, mukarnaslı başlıklı dört mermer sütunla desteklenen kemerlere oturan üç eşit kubbeli bir son cemaat yerine sahiptir. Bunun dışında pek çok camide de rastlandığı gibi yapıyı üç taraftan saran ve sivri kemerleri yine sütun ve kare pâyelere dayanan ikinci bir revak vardır. Bu revakın üstü, öne meyilli ve kurşun kaplanmış ahşap bir çatı ile örtülüdür. Cümle kapısının fazla bir özelliği yoktur. Esas girişi, yayvan kemeri yeşil ve kırmızı taşlardan geçmeli olarak yapılmıştır. Cami kesme taştan inşa edilmiş kare planlı bir bina olup üstü yaklaşık 9 m. çapında, sekizgen sağır bir kasnağa oturan ve geçişi pandantiflerle sağlanan bir kubbe ile örtülmüştür. İç mekân her cephede açılmış altlı üstlü dörder pencereden aydınlanır.

Mihrap profilli bir çerçeve içinde olup mukarnaslıdır. Ahşap minber ise XVIII. yüzyıl işi tesiri bırakır. Mihrapla pencerelerin etrafları, kubbe eteği ve pandantiflerin yüzeyleri kalem işi nakışlarla bezenmiştir. Kesme taştan yapılmış minarenin gövdesi on iki pahlıdır. Kare kürsüden gövdeye geçiş XVI. yüzyıl minarelerinde olduğu gibi kesik piramit biçimindedir. Şerefe çıkmaları ise mukarnaslıdır.

Avlu duvarının bir köşesinde klasik üslûpta bir çeşme vardır. Bunun kemeri altında, cami kapısı üstündeki 1006 (1597-98) tarihli kitâbenin metin bakımından eşi olan bir kitâbe görülür. Aptullah Kuran'a göre bu kitâbe de Ferhad Paşa'nın ölümünden sonra yapılarak çeşmeye konulmuştur. Avlu duvarının diğer köşesinde, yine kesme taş duvarlı ve üstü sağır kasnaklı kubbe ile örtülü bir sıbyan mektebi vardır. Yapının önünde ahşap çatılı, sundurma biçiminde bir giriş holü yer alır. 1968'de cami ile birlikte tamir edilen sıbyan mektebine neden Ramazan Ağa Mektebi denildiği bilinmemektedir. Avlunun diğer köşesinde ise son yıllarda bir Kur'an kursu binası yapılmıştır.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA