Bedâyiu’l-vekayi‘ nedir ?

890'da (1485) Herat'ta dünyaya gelen ve XVI. yüzyılın başlarında bu şehrin önemli simalarından biri olan Vâsıfî, müşahede ettiği olayları 1530'da Taşkent'te yazdığı bu eserinde alelâde bir vatandaş gözüyle sade ve anlaşılır bir ifadeyle anlatmaktadır. 1507'de Şeybânîler'in, 1510'da Safevîler'in Herat'ı işgal etmeleri sırasında halkın çektiği yoksulluk ve sıkıntıları da aynı şekilde dile getirmektedir.

Herat'ın Safevîler tarafından işgalinde Sünnî halkın uğradığı baskılar sonucu şehirden ayrılarak 1512'de Mâverâünnehir'e, daha sonra Semerkant, Buhara ve Taşkent'e giden Vâsıfî, Herat'ın ve gittiği diğer şehir ve bölgelerin sosyal, kültürel hayatını ayrıntılarıyla eserine aktarmıştır. Olaylar ve şahıslar hakkında çok sayıda hikâyeyi ihtiva eden Bedâyiʿu'l-vekāyiʿ Uluğ Bey, Ali Şîr Nevâî, Câmî, Hilâlî, Benâî gibi birçok idareci, edip, şair ve sanatkârdan söz eder. Nevâî'nin karakteriyle ilgili hikâyeler oldukça dikkat çekicidir. Eserde İbn Sînâ hakkında on beş kadar efsanevî hikâye, Vâsıfî'nin birçok şiiriyle bazı şairlerin şiirleri de yer almaktadır.

Rus bilginlerinden A. N. Boldyrev Bedâyiʿu'l-vekāyiʿi yirmi beş yazma nüshadan faydalanarak neşre hazırlamıştır (I-II, Moskova 1961). Eser 1825'te Dilâver Hâce adlı bir kişi tarafından Nevâdirü'l-hikâyât adıyla Özbek Türkçesi'ne çevrilmiştir. Boldyrev çalışmasında bu tercümeden de faydalandığını ifade etmektedir.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA