Füceyre Nedir?

Federasyonun Umman körfezine kıyısı olan yegâne emirliğidir. 1150 km2 yüzölçümündeki toprakları kuzeydoğudan Umman Sultanlığı'na bağlı Müsendem yarımadasına, güneydoğudan ise yine Umman'ın Bâtıne bölgesine komşu olup nüfusu 63.000'dir (1991). Çoğunluğu Şarkıyyûn kabilesinden olan halkın büyük kısmı, Hâm vadisinin ağzında bulunan ve aynı zamanda emirliğin merkezi olan Füceyre şehrinde ve körfez boyunca kuzeye doğru yayılan Sekemkem, Kureyye, Mürbih, Dadne ve Debâ gibi merkezlerde yaşar. Mürbih ile Dadne arasında bulunan Hûr (Havr) Fekkân bölgesi Şârika Emirliği'ne aittir.

Benî Yâs ve Şarkıyyûn kabileleri, Re'sülhayme ve Şârika topraklarında Kavâsim kabilesiyle devamlı mücadele içinde oldular ve Füceyre bölgesi uzun süre bu kabilenin siyasî nüfuzu altında kaldı. 1809-1810 arasında Necid tarafından gelen Vehhâbîler'in idaresine girerek zekâtlarını onlara ödeyen Füceyre halkı daha sonra bu idareden kurtuldu. 1866'da Kavâsim'in lideri Şeyh Sultân b. Sakr'ın ölümüyle kabilenin gücünün zayıflaması üzerine 1800 yılından beri onlara tâbi olan Füceyreliler vergi ödemekten vazgeçtiler. Ancak yeni lider Şeyh Hâlid, kardeşi Sâlim'i iyi niyet elçisi olarak yolladı ve Füceyreliler tekrar vergi ödemeyi kabul ettiler. Daha sonra Şârika şeyhi olan Şeyh Sâlim döneminde Füceyre halkı kendilerine gönderilen valiye karşı isyan etti (1879). Şeyh Sâlim'in kuvvetlerinin Füceyre Kalesi'ni ele geçirmesi üzerine Şeyh Hamed b. Abdullah Umman'a doğru kaçarak Maskat'ta kendileri gibi Şâfiî Hinâvîler'den olan Bû Saîdî hânedanına sığındı. Ancak Umman Sultanı Seyyid Türkî b. Saîd'in Füceyre'nin bundan sonra kendilerine bağlı olduğunu açıklaması durumu değiştirmedi ve Füceyre tekrar, Selefî fikirleri benimsemiş olan Kavâsim kabilesine vergi ödemeye devam etmek zorunda kaldı. Bölge kabileleri arasında XVIII. yüzyıldan beri mevcut olan bu siyasî görüş ayrılıkları zamanımıza kadar devam etmiştir.

XIX. yüzyılın başlarından itibaren bölgede ağırlığını hissettiren ve 1853'te sahil emirlikleriyle bir himaye antlaşması imzalayan İngiltere 1892'de yeni bir antlaşma ile gücünü pekiştirdi ve emirlikler iç işlerinde serbest, dış işlerinde İngiliz hükümetine bağlı bir hale geldiler (bk. BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ). Şârika Emirliği bu antlaşmada Füceyre'yi kendi bölgesi içinde göstererek Umman'ın müdahalesini önlemeyi başardı. Ancak Füceyre şeyhi Hamed b. Abdullah, Şârika'dan ayrılıp bağımsızlığını elde etmek için uygun bir fırsat kollamaya devam etti; bu arada zaman zaman Re'sülhayme şeyhliğine yanaşmayı denedi. 1902'de Şârika şeyhi Füceyre'ye karşı kuvvete başvurdu; fakat Acmân ve Dübey gibi komşu emirlikler Füceyre'nin tarafını tuttular. İngilizler bu ihtilâflarda açık bir tavır koymaktan kaçındılarsa da 1903 yılında Lord Curzon'un bölgeye yaptığı bir ziyaret sonrasında İngiltere adına hareket eden Hindistan'daki sömürge hükümeti bu bölgelerle ilgili siyasî görüşünü belirtirken Füceyre'yi Şârika'ya bağlı bir şeyhlik olarak tanıdığını açıkladı. Bunun üzerine Şeyh Hamed, Şârika karşısında kuvvetli görünebilmek için civar şeyhliklerle ilişkilerini pekiştirmeye başladı. 1914'te Ümmülkayveyn şeyhliğiyle bir dostluk antlaşması yaparken kendisine bağlı Menâme yerleşim merkezini Acmân şeyhliğine verdi; Kelbâ ve Re'sülhayme şeyhlikleriyle de evlilik yoluyla akrabalık kurdu. Uzun süre Şârika ile Füceyre arasında bir problem çıkmadı. Ancak 1925 yılı başlarında cereyan eden küçük bir olay siyasî krize sebep oldu. Şârika ile Füceyre arasındaki anlaşmazlık İngiltere'nin Füceyre'ye müdahalesiyle yatıştırıldı. Fakat Füceyre'nin Şârika'dan ayrılma isteği son bulmadı.

Şârika'dan bağımsız olmak için uğraşan Füceyre, Re'sülhayme ve Şârika üzerine çeşitli saldırılarda bulundu. 1936'da İngilizler Kelbâ'nın bağımsızlığını desteklediler ve karşılıklı anlaşmalar yapıldı. Füceyre de aynı yolu takip etmek istedi, ancak yine başarılı olamadı. II. Dünya Savaşı'ndan sonra İngiltere'nin körfez ülkelerine karşı siyaseti değişti; Kelbâ ve Şarkıyyûn meselesi 1952'de tekrar ele alındı ve bu defa Füceyre bağımsız bir şeyhlik olarak tanındı. Aynı yıl İngiltere ile yapılan antlaşmayla, körfezdeki diğer kıyı emirlikleriyle birlikte oluşturulan Antlaşmalı Emirlikler Konseyi'ne (Meclisü'l-imârâti'l-mütesâliha, Trucial States Council) katıldı. 2 Aralık 1971'de İngiltere bu birlikle yaptığı önceki antlaşmaları feshederek Birleşik Arap Emirlikleri adı altında yeni kurulan ve Füceyre'nin de dahil olduğu federasyonu tanıdı. Federasyon beş yıl süreli geçici bir anayasa kabul etti ve daha sonra süresini uzattı. Bu anayasaya göre ülkeyi yönetmek üzere el-Meclisü'l-vataniyyetü'l-ittihâdî adıyla bir danışma meclisi kuruldu ve meclisi oluşturan otuz dört üyelikten dördü Füceyre temsilcilerine ayrıldı. Ülkenin en üst yönetim organı olan el-Meclisü'l-a'lâ li'l-ittihâd'ın yedi üyesi arasında Füceyre emîri de yer almakta ve Ebûzabî ile Dübey emîrleri dışındaki diğer üyeler gibi onun da veto hakkı bulunmamaktadır.

1981 yılında uygulamaya konulan ilk beş yıllık plana göre federasyon Füceyre'de günde 100.000 varil işleyebilecek kapasitede bir rafineri kurma yolunda karar aldı. 1984'te iki Kanada petrol şirketine Füceyre açıklarında petrol arama izni verildi. Bakır, krom, mermer, asbest, talk ve magnezyum gibi yer altı zenginliklerine sahip olan Füceyre'de günlük 1600 ton kapasiteli bir çimento fabrikası (Debâ), bu fabrikaya bağlı yılda 3 milyon ton kapasiteli bir mıcır tesisi, seramik, otomobil lastiği imalâthâneleri ve modern bir liman bulunmaktadır.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA