Geçen sezon
Türk futbolu, 4 Ankaralı'dan bir
'Türkiye temsilcisi' çıkartamıyordu. Ankaralılar'ın biri
'başka liglerin takımı' olmuş. Kalanların güç birliği etmesinde 'fenalık' yok ama neden şimdi? Ve neden Röber, Ankaraspor'dan terbiyeli, disiplinli ve dirençli bir takım oluşturmuşken? Tam yerine rast gelince sormadan edemiyor insan...
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ...
'Tam yeri' Ankara Asaş Stadı. Olayın kahramanlarıysa bir ev sahibi ve bir de misafir. Ev sahibi, nam-ı diğer Ankaraspor, hem temkinli ve oyunu bozmaya yönelik hem de fırsatını bulunca aman vermeyen bir kontratak kurgusuyla oynuyor. Misafirse, aslarının herbirine bir 'yer' bulup ilk defa savunmasına bu kadar iş düşüren Galatasaray. Savunmaya iş düşünce anlıyoruz ki önler iyi ama arkalar 'ıııııh olmamış' henüz Galatasaray'da.
Göbeği toplaması gereken Topal formsuz ve milli Sarp da yaratıcılıktan uzak olunca ilerisi beslenemiyor. Rakipse Tita'nın hızını Neca'nın inadına ekleyip araya bir de 'İlhan' katarak ani ataklarla şansını deniyor. 26'da Sarp'ın kafa vuruşuna, 27'de Elano'nun akıl dolu aşırtmasına Senecky'nin becerisi engel oluyor.
Ama Ankaraspor'un da 37'de Tita ve peşi sıra da Bilal'le denedikleri var ki bunlara da Leo Franco ve Topal izin vermiyor. İbreye 'İstanbul ağırlığı' koyan, oyuncu değişikleri oluyor. Kewell, Nonda ve Aydın'la 'tazelenen' ofans, pozisyonlar üretiyor. En sonunda Arda'nın kornerine Avustralya diyarından Kewell kafasıyla golü buluyor.
74'teki ilk golün ardından Galatasaray 'klasik' uygulamasına dönüyor, 83'te Aydın'ın asistinde Nonda ikinciyi imzalıyor. Skor 0-2, ederi 4'te 4... Ligin kalan 16'sı henüz meçhul ama zirve şimdiden sıkı bir çekişme vaad ediyor!